Altın Küre’nin kazananları

67. Altın Küre Ödülleri dün gece düzenlenen bir törenle sahiplerini buldu.”Görkemli” ve “göz kamaştırıcı” ifadelerini kullanmıyorum.Çünkü Altın Küre her zamanki gibi bir salon dolusu alkollü yıldızın toplandığı bir düğün yerini andırıyordu.

Açıkçası Altın Küre geçen seneki iki Kate Winslet ödülünden sonra beni hiç mi hiç tatmin etmedi.Şaşırdığım çok ödül olmamasına rağmen her ödülün açıklanmasıyla sadece şok olmayı diledim.Büyük ödülün Avatar‘a gitmesinden, Robert Downey JR‘ın ödül almasına kadar eleştirilecek çok şey vardı kısacası.İşte ödüllerin sahipleri ve benim yorumlarım:

Jeff Bridges

EN İYİ FİLM(Drama): Avatar
Tahmin listemde Avatar birinci sıradaydı, ama filmi çok beğenmiş biri olarak hakikaten de Avatar 5 aday arasında duymak istediğim son filmdi.The Hurt Locker‘ın fazla abartıldığını düşünsem de ödülün The Hurt Locker‘a verilmesini tercih ederdim.James Cameron‘ın her yeri işgal eden bu tavrı sinir bozucuydu kısacası.Up In The Air da kazansa fena olmazdı.Ama bundan sonra geriye kalan ödül törenlerini düşününce(BAFTA, PGA ve tabiki Oscar) The Hurt Locker ve Avatar arasında bir yarış olacağını tahmin etmek güç değil.

EN İYİ FİLM(Müzikal ya da Komedi): The Hangover
Listede (500) Days of Summer ve iki Meryl Streep komedisi varken, sırf curcuna halinde ilerleyen The Hangover‘ın ödül almasına sadece şaşıyorum.Ki film WGA’ye de aday ve Oscar’ın ilk 10 listesi için bu ödül filme çok yardımcı olabilir.Şaşkınlık içerisindeyim!

EN İYİ ERKEK OYUNCU(Drama): Jeff Bridges, Crazy Heart
Sanıyorum ödül töreninde beni en mutlu eden ödül bu oldu.Eğer ödül George Clooney‘ye gitseydi Bridges‘in Oscar yolları tıkanabilirdi.Ama artık önünde hiç bir engel kalmadı.Zaten bu ödül daha çok tüm kariyerine verilmiş bir ödül gibi oldu.Kısacası mutluyuz.

EN İYİ ERKEK OYUNCU(Müzikal ya da Komedi): Robert Downey JR., Sherlock Holmes
Tahmin listemde beşinci sıraya koyduğum Robert Downey JR.‘ın ödülü almasına şaşırmaktan çok kızıyorum.Matt Damon ve Daniel Day-Lewis‘i atlatıp ödüle kavuşmasından daha mantıksız ve daha berbat bir şey olamaz.HFPA’in saçma ödül tercihlerinden biri olarak görüyorum.Sakın Downey JR‘ı korumaya kalkmayın.Sherlock Holmes‘le ödül mü alınırmış?

Meryl Streep

EN İYİ KADIN OYUNCU(Drama): Sandra Bullock, The Blind Side
Sandra Bullock‘ın filmini izlemiş değilim, ama bu ödül yüzünden Oscar yarışının Meryl Streep ve kendisinin arasında olacağını bariz bir şekilde hissediyorum.Üstelik son dakikaya kadar da burun buruna gidecekler gibi gözüküyor.Eleştirmenlerin favorisi olan Carey Mulligan‘ın bu ödülü kaçırması ise hiç iyi olmadı.Bundan sonra Mulligan için tek ihtimal BAFTA gibi duruyor.

EN İYİ KADIN OYUNCU(Müzikal ya da Komedi): Meryl Streep, Julie & Julia
Söylecek söz yok.Artık her sene Meryl Streep‘i ödül törenlerinde görmeye alıştık.Ben hala Doubt‘la verilmeyen bir ödülün Julie&Julia ile takdim edilmesine karşıyım.Halbuki komedi daha zordur derler değil mi? Benimki de geri kafalılık işte.

EN İYİ YARDIMCI ERKEK OYUNCU: Christoph Waltz, Inglourious Basterds
Inglourious Basterds‘ı izleyen herkesin filmi sevse de sevmese de itiraz etmediği tek şey Christoph Waltz‘un harika oyunculuğuydu.Şu an oyuncular arasında toplam 30 ödülle sezonu önde götüren Waltz SAG ve Oscar’ı da alacak haberiniz olsun.BAFTA için garanti veremiyorum.Önce bir adaylar açıklansın.

EN İYİ YARDIMCI KADIN OYUNCU: Mo’Nique, Precious
Yine fazlasıyla hak edilmiş bir ödül.2009’un en unutulmaz performansı Precious‘ın acımasız annesi Mo’Nique‘e aitti.Critics’ Choice’dan sonra Altın Küre’yi de aldı Mo’Nique.Christoph Waltz için söylediklerimin aynısı geçerli: SAG de Oscar da bu kadına gidecek, hazır olun.

Christoph Waltz

EN İYİ YÖNETMEN: James Cameron, Avatar
Avatar‘ın sinema endüstrisi için bir devrim olduğuna, teknolojinin getirdiği yenilikleri sonuna kadar çok başarılı bir şekilde kullanıyor oluşuna diyecek tek sözüm yok.Ama Kathryn Bigelow‘un sırası gelmişti sayın HFPA! Yıllardır verdiğiniz tutarsız ödüllerden artık bıkmadınız mı? Şimdi yok yere ortalık karıştı.Bu ödül James Cameron‘ın, Bigelow‘u geçebileceğinin bir kanıtı oldu.Hadi şimdi DGA’de görüşelim.

EN İYİ SENARYO: Up In The Air
Inglourious Basterds ve Up In The Air ikilisinden hangisi bu ödülü alırsa sevinecek ve itiraz etmeyecektik.Nitekim ödül Jason Reitman ve Shelldon Turner‘a gitti.Hiç şaşırmadık.

EN İYİ ÖZGÜN MÜZİK: Up
Michael Giacchino sonunda hak ettiği değeri görüyor.Tek sevincim bu.

EN İYİ ÖZGÜN ŞARKI: Crazy Heart, “The Weary Kind”
Bu senenin zayıf şarkı adaylarını düşünürsek, The Weary Kind‘ın ödülü almasına şaşırmaya gerek yok.Şarkının bir devrim yarattığı filan yok, ancak 5 aday arasından en iyisi buydu.

EN İYİ ANİMASYON: Up
Eğer Mo’Nique‘in Oscar’ı alacağından daha emin olduğum bir şey varsa o da En İyi Animasyon ödülünün Up‘a gideceğidir.

YABANCI DİLDE EN İYİ FİLM: The White Ribbon
Lütfen birileri şu filme ödül vermekten vazgeçirsin insanları! Hayatımda izlediğim en sıkıcı filmler listesinde zirveye oynayacak The White Ribbon, benim favorim olan Broken Embraces‘ı geçerek ödülü aldıysa diyecek söz yok.Gerçi Cannes’da ödül aldığı için şaşırmaya gerek yok da niye The White Ribbon?

Glee

EN İYİ DİZİ(Drama): Mad Men
EN İYİ DİZİ(Müzikal ya da Komedi): Glee
EN İYİ MİNİ DİZİ YA DA TV FİLMİ: Grey Gardens
EN İYİ ERKEK OYUNCU(Drama): Michael C. Hall, Dexter
EN İYİ ERKEK OYUNCU(Müzikal ya da Komedi): Alec Baldwin, 30 Rock
EN İYİ ERKEK OYUNCU(Mini Dizi ya da TV Filmi): Kevin Bacon, Taking Chance
EN İYİ KADIN OYUNCU(Drama): Julianna Margulies, The Good Wife
EN İYİ KADIN OYUNCU(Müzikal ya da Komedi): Toni Collette, United States of Tara
EN İYİ KADIN OYUNCU(Mini Dizi ya da TV Filmi): Drew Barrymore, Grey Gardens
EN İYİ YARDIMCI ERKEK OYUNCU: John Lithgow, Dexter
EN İYİ YARDIMCI KADIN OYUNCU: Chloe Sevigny, Big Love

• Sanıyorum en güzel konuşma Mo’Nique tarafından yapılan teşekkür konuşması oldu.Bir de Drew Barrymore‘un ne yapacağını bilemeyen halleri vardı ki tadından yenmedi.
• Cecile B Demille ödülü Martin Scorsese‘ye Robert De Niro ve Leonardo DiCaprio tarafından verildi.Filmlerinden küçük parçalar izleyince efsane olduğuna bir kez daha kanaat getirdim.
• Konuklar arasından özellikle Brendan Fraser‘ın botoxlu halleri dikkatimi çekti.Hakikaten komik gözüküyordu!
• Ricky Gervais‘i çok az izlediğimizden dolayı üzülmedim değil.Daha çok görmek, daha çok espri yapsın isterdim.
• Tören boyunca NBC’ye söylenmedik laf, yapılmadık espri kalmadı.İşte ben Amerikalıların oldukça geniş olan espri anlayışlarını seviyorum, başka bir şeylerini değil.
• Kate Winslet, Jeff Bridges‘e; Sally Hawkins, Robert Downey JR’a ödül verdi.Törenin en sevimli ikilisi olarak onları seçebilirim.
• Marion Cotillard her zamanki gibi şahaneydi.Penelope Cruz ise Vintage Armani’siyle şöyle bir süzüldü, o da bana yetti.
• Aşırı yağmurdan dolayı çoğu yıldızın saçları kıvır kıvırdı.Mükemmeliklerinin bozulması oldukça hoşuma gitti kısacası.
• Joseph Gordon Levitt de gözüme takıldı.Bu çocuk fazla mı sempatik, bana mı öyle geliyor?

Sonuç: Bu sene şunu anladımki Altın Küre hakikaten kayda değer olmayan, fazla uyduruk bir ödül töreni.Bu kadar hürmet görmesinin sebebini ne ben, ne de Amerika’daki diğer Oscar tahmincileri anlayabilmiş durumda.Yine sezonun en önemli 8 ödül töreninden biri olduğu için izledik, yorumumuza da yaptık.Oscar’a ne kadar etkiyecek bilemiyorum, ama umarım çok da etkisi olmaz.Açıkçası Sandra Bullock Oscar alırsa saçımı başımı yolarım.Sıradaki önemli ödül törenimiz SAG, 23 Ocak’ta gerçekleşecek.Digiturk’ü olanlar için töreni E!’den izleyebileceğinizi hatırlatalım.Sıradaki ödül törenine kadar bizle kalın, tahminlerinizi bizden esirgemeyin.

P.S: Bu arada Avatar‘ı verilen ödülleri sanki ben veriyormuşum gibi sizden tepkiler alıyorum.Ben sadece sıradan bir Oscar tahmincisiyim.Tahminlerimi de ödülü almasını istediğim filmden yana değil, ödülü alması olası filmden yana yapıyorum.Şaşırdınız galiba.Saygılar…