Who needs an Oscar? (Aktrisler)

Önceki yıllarda yaptığım gibi bu sene de Oscar alması gereken oyuncuları sıralamam gerektiğini düşündüm ve işi biraz daha farklılaştırarak uzun uzun tüm listeyi yorumladım. Aktrislerle başladığım yazı serisi aktörlerle devam edecek. Bu tür özel dosyaları ve sıralamaları sevdiğimden dolayı büyük ihtimalle bu seriden sonra yenileri de gelecektir, merak etmeyin. Şimdi sizleri benim için Oscar alması gereken 10 aktrisle başbaşa bırakıyorum. Eğer sizler de kendi tercihlerinizi yazarsanız, hatta kendi ilk 10’unuzu yaratırsanız sevinirim. Geri sayım başlasın…

10) TONI COLLETTE
Bundan 2 sene evvel Toni Collette, Showtime‘da United States of Tara adında bir diziye başlayınca adeta çılgına dönmüş kısa zamanda da dizinin müptelası olmuştum. Collette Oscar ödüllü senarist Diablo Cody‘nin kalemiyle harikalar yarattığı Tara karakterinde çoklu kişilik bozukluğu olan iki çocuk annesi bir kadını canlandırıyordu. Önümüzdeki Pazartesi büyük finalini yapacak dizi çok büyük bir kitleye ulaşamadı ama Collette performansıyla Emmy ödülü kazandı. Televizyonda altın çağlarını yaşamakta olsa da ne yazık ki Toni Collette sinemada son yıllarda çok önemli rollerde oynamadı. Little Miss Sunshine haricinde onu pek ön plana çıkaran bir proje yoktu. Ki son 10 yılda About a Boy, In Her Shoes, The Hours gibi filmlerde de rol almışlığı var. Genelde büyük bütçeli filmler yerine bağımsızları tercih eden aktrisin tek adaylığı Shyamalan‘ın Shyamalan olduğu zamanlardan kalma. Tabi tüm bunlar kendisinin ne kadar harika bir aktris olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Buna inanmıyorsanız tek yapmanız gereken oturup United States of Tara izlemek.

2000: En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu (The Sixth Sense)

***

9) HELENA BONHAM CARTER
Ülkemizde delice bir hayran kitlesine sahip olan Tim Burton‘ın nişanlısı (evet 2001’den hala nişanlılar, üstelik 2 çocukları var) Helena Bonham Carter beyazperdedeki çatlak rolleriyle tanınır çoğunlukla. Kariyerinde olağanüstü dramalar olmasına rağmen nedense izleyici onu Bellatrix Lestrange olarak hatırlamayı tercih ediyor. Tabi asıl bombası Fight Club‘daki Marla Singer rolüdür ki bana kalırsa Fight Club‘ın en çarpıcı karakteridir. İlk adaylığından 13 yıl sonra The King’s Speech ile Oscar’a epeyce yaklaşan Carter ne yazık ki Akademi tarafından ödüllendirilmemiş aktrislerden. Üstelik Howards End, The Theory of Flight, Conversations with Other Woman gibi çok çok başarılı performansları da var. Umuyorum Tim Burton‘ın içimi bayan hayal dünyasının ürünlerinden biriyle değil de gerçek bir karakterle altın heykelciğe kavuşur. Ama sanki o tarih çok da uzak değil gibi.

1998: En İyi Kadın Oyuncu (The Wings of the Dove)
2011: En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu (The King’s Speech)

***

8) MICHELLE WILLIAMS
Michelle Williams bu liste içerisinde Akademi ödülüne en yakın isim. Neden? Çünkü yaşı çok müsait. Akademi üyelerinin bugüne kadar ödül verdikleri aktrislere baktığınızda ortalama 28-32 gibi bir yaş aralığı görüyorsunuz, ki Williams sadece 31 yaşında. Ayrıca gerçekten iyi olan performanslarının hepsi Oscar’a aday oldu. Belki bir tek Wendy and Lucy atlandı ama bunu da filmin küçüklüğüne bağlıyorum. Önümüzdeki yıl Marilyn Monroe‘yu canlandırdığı My Week with Marilyn adında bir filmle geliyor. Şimdilik ödülü alması en muhtemel isim. Hem de Meryl Streep‘in varlığına rağmen! Olur da bir başka süpriz çıkarsa adaylıkla da yetinebilir ama en azından adaylığı kesin. Dawson’s Creek ile tanıdığımız, Heath Ledger‘ın çocuğunun annesi ve yeni Oz Büyücüsü projesinin kötü cadısı genç aktrisler arasında Oscar’ı en çok hak edenlerden biri. Sevenlerine de en geç 5 yıl içerisinde ödülü alacağı benden garantili…

2006: En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu (Brokeback Mountain)
2011: En İyi Kadın Oyuncu (Blue Valentine)

***

7) GLENN CLOSE
Tamam Meryl Streep yaşayan bir efsane olabilir ama sizce de Glenn Close‘a biraz haksızlık etmiyor muyuz? Uzun yıllardır rol seçiminde pek başarılı işlere imza atmıyor ne yazık ki. Televizyonda Damages ile iki yıl üst üste En İyi Kadın Oyuncu seçildi. Tüm adaylar Glenn Close, Damages devam ettiği müddetçe biz ödül alamayız diye kabul etti. The Lion in Winter, In the Gloaming, Skylark, Something About Amelia gibi sayısız harika televizyon projelerinde yer aldı. O da tıpkı Michelle Williams gibi önümüzdeki yılın en iddialı aday adaylarından. Albert Nobbs‘da erkek kılığına giren bir kadını canlandıracak. 2007 yılındaki Evening‘den 4 sene sonra ilk kez beyazperdede göreceğiz onu. Bugüne kadar aldığı 5 adaylık da cabası. Daha ne diyeyim? O yaşayan bir efsane. Sadece hak ettiği değeri görmüyor.

1983: En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu (The World According to Garp)
1984: En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu (The Big Garp)
1985: En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu (The Natural)
1988: En İyi Kadın Oyuncu (Fatal Attraction)
1989: En İyi Kadın Oyuncu (Dangerous Liasions)

***

6) ANNETTE BENING
Ben artık Annette Bening‘in ölmeden önce bir Oscar alabileceğine olan inancımı yitirdim. Tam The Kids Are All Right ile Oscar’a kavuşacak derken hiç beklenmedik bir şekilde Natalie Portman sezon boyunca tüm ödülleri silip süpürdü. Beklenmedik diyorum çünkü vizyona girmeden önce kimse Black Swan‘ın böylesine bir fenomene dönüşeceğini tahmin etmemişti. Bening‘in bir başka talihsizliği ise Hilary Swank‘e iki kez kaybetmesi. Swank gibi rezalet bir oyuncuya karşı 2 kez kaybetmek acı verici olsa gerek. Çünkü kadının kariyerinde zaten toplamda 2 iyi film var, onlar da Oscar aldıkları. Ama Bening için bu geçerli değil. Çünkü adaylıkları haricinde Bugsy, The American President, Running with Scissors, Open Range gibi sayısız iyi performansı var. Ben Being Julia‘yı izleyen bir insanın Hilary Swank‘e oy vermesini de anlayabilmiş değilim zaten. Bunu tamamen Clint Eastwood zaafı olarak nitelendiriyorum. Kendi jenerasyonunun belki de en iyisi. Tamam teşekkür konuşmalarında çok başarısız ve fazlasıyla itici olabilir ama The Kids Are All Right‘da herşeyi fark ettiği o bir buçuk dakikalık kısımla bile çoğu aktrisi cebinden çıkarır.

1991: En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu (The Grifters)
1999: En İyi Kadın Oyuncu (American Beauty)
2004: En İyi Kadın Oyuncu (Being Julia)
2011: En İyi Kadın Oyuncu (The Kids Are All Right)

***

5) KRISTIN SCOTT THOMAS
Four Weddings and a Funeral, I’ve Loved You So Long, Gosford Park, Leaving,  Nowhere Boy... Daha saymamı ister misiniz? Kate Winslet‘ten sonra İngiltere’nin en iyi aktrisi. I’ve Loved You So Long ile Kate‘in Oscar aldığı sene aday olamaması büyük bir talihsizlik. Yine izledikten sonra aşık olduğum bir performans… Lakin o da listedeki çoğu aktris gibi şanssız olanlardan biri. Ki oynadığı Keeping Mum gibi bilinmeyen işlerde bile harikalar yaratan birisinden bahsediyoruz. İzleyip de hayran kalmadığımız tek bir işi yok. İlk beyazperde denemesinde en kötülerin ödüllendirildiği Razzielere aday olmuş olsa da şimdilerde takdiri fazlasıyla hak eden olağanüstü bir aktris. Tamam bu listede sırf benim hayranlığım sebebiyle olanlar vardır ama Kristin Scott Thomas için bunu söylemek çok güç. O tamamen mükemmel!

1996: En İyi Kadın Oyuncu (The English Patient)

***

4) AMY ADAMS
Amy Adams Oscar tarihinde kendisinden başka sadece 7 oyuncunun başarabildiği bir rekora sahip, o da altı yıl içerisinde 3 yardımcı kadın oyuncu adaylığı almak. Üstelik bu isimlerden 5’i Oscar’a kavuşmuş. Kim bunlar? Ethel Barrymore, Cate Blanchett, Lee Grant, Celeste Holm ve Anne Revere. Ödüle kavuşamayanlar ise Glenn Close ile Thelma Ritter. Tekrar Adams‘a dönersek… Sadece 99’dan beri beyazperdede olduğu düşünülürse Amy Adams kelimelerin ötesinde bir başarıya sahip. Üstelik bugüne kadar aldığı tüm adaylıklarda her zaman ikinci alternatif olmayı başarmış bir isim. Bunların haricinde Enchanted, Charlie Wilson’s War, Sunshine Cleaning, Julie & Julia gibi birbirinden iyi işlere imza attı. Büyük ihtimalle önümüzdeki yıllarda izleyeceğimiz On the Road ve The Master filmleriyle de yarışta olacak. Ve yine büyük ihtimalle çok kısa bir süre içerisinde Oscar alacak. 40 yaşına girmeden (3 sene içerisinde) Oscar almazsa ben de tahmin işini bırakıyorum.

2006: En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu (Junebug)
2009: En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu (Doubt)
2011: En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu (The Fighter)

***

3) CATHERINE KEENER
Toni Collette gibi benim gizli favorilerimden biri kendisi. Oynadığı her rolde hep iyi olmayı başarmış, hiçbir zaman çuvallamamış bir aktris. En son Please Give‘de izlediğim Keener‘ın gerçekten görmezden gelindi diyebileceğim tek rolü Into the Wild‘daki galiba. Onun dışında da hep iyi olsa da Into the Wild ile alamadığı adaylık en çok üzeniydi. Kendi jenerasyonu içerisinde en çok çalışan aktrislerden biri. Tıpkı Helen Mirren gibi son yıllarda her sene minimum 3 filmle karşımıza çıktı, ki bu durumdan hiç ama hiç şikayetçi değilim. Onun Oscar aldığı günü çok yakında göremiyorum. Belki hiç almayacak ama benim vazgeçilmezlerimden biri olmaya devam edecek. Tabi eğer ilk iki adaylığı arasında 6 sene olduğunu düşünüp, son adaylığının üzerinden de 6 sene geçtiğini hesaba katarsak bu saçma matematikle bu sene kendisini aday olarak görebiliriz diyebilirim.

2000: En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu (Being John Malkovich)
2006: En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu (Capote)

***

2) JULIANNE MOORE
Julianne Moore bundan sadece bir sene öncesine kadar benim sevmediğim aktrisler arasında yer alıyordu. Ama kısa zamanda o kadar çok filmini tüketip, o kadar çok röpörtajını okudum ki kendisine hayran kaldım ister istemez. Aynı yıl içerisinde iki filmiyle Oscar’a aday olan 11 oyuncudan biri (Diğerleri Fay Bainter, Teresa Wright, Barry Fitzgerald, Jessica Lange, Sigourney Weaver, Al Pacino, Holly Hunter, Emma Thompson, Jamie Foxx ve Cate Blanchett). Bu rekorundan beri ne yazık ki Oscar’a hiç aday olamadı. Ama buna rağmen Blindness, A Single Man, The Kids Are All Right gibi çılgınca performanslara imza attı. Magnolia, An Ideal Husband, The Big Lebowski kariyerindeki diğer harikalar. Hatta yakın zamanda kendime bir Julianne Moore film maratonu düzenlemem olası. Artık Akademi’nin pek yüz vermediği 50’li yaşlara geldi. Üzülüyorum ama bir yandan da Oscar’a kavuşacağından eminim.

1998: En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu (Boogie Nights)
2000: En İyi Kadın Oyuncu (The End of the Affair)
2003: En İyi Kadın Oyuncu (Far from Heaven)
2003: En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu (The Hours)

***

1) LAURA LINNEY
Geldik zirveye… Burada sizleri büyük ihtimalle bu yıl Emmy alacak bir aktrisle, Laura Linney‘yle tanıştırmak istiyorum. Linney ne yazık ki o herkesin ismini ezbere bildiği aktrislerden biri değil. Sinefillerin içerisinde tanımayan olacağını zannetmesem de simasını bilip adını bilmeyen bir sürü insan sayabilirim. Lakin Linney 3 Oscar adaylığı haricinde The Squid and the Whale, Mystic River, The Truman Show, Love Actually  gibi birbirinden mükemmel işlere imza attı. Hepsinde de, hatta başrol olmadığı zamanlarda bile, öne çıkan o oldu. Bugüne kadar Emmy’ye her aday oluşunda, ki 3 kere aday oldu, kazanan nadir isimlerden. Üstelik bu sene de adaylığı kesinleşmiş durumda ve yine kazanması bekleniyor. Temmuz ayında ikinci sezonu başlayacak olan dizisi The Big C‘de kanser hastası bir anneyi canlandırıyor ve her bölümde gözlerimizden yaşlar akıtmayı da eksik etmiyor. Herşeyiyle mükemmel bir aktris mi istiyorsunuz? Alın size Laura Linney. 2012’de Franklin Roosevelt‘in kuzeniyle olan yasak aşkını anlatacak Hyde Park on Hudson‘da izleyeceğiz kendisini. Umuyorum bu rol ona ödül törenlerinde biraz sevgi getirir.

2001: En İyi Kadın Oyuncu (You Can Count on Me)
2004: En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu (Kinsey)
2007: En İyi Kadın Oyuncu (The Savages)