Oscar Boy Özel
Oscar Boy 2 yaşında!
Eveeeet… Başlıktan da anlayacağınız üzere bir anlamda hayatımın büyük bir kısmını oluşturan sinemaya olan aşkımı sizlerle paylaştığımız The Oscar Boy artık 2 yaşında. Aslında çok da zaman geçmemiş gibi. 2 yıl dediğiniz nedir ki? Lakin The Oscar Boy maratonundan önce bir de blogspot bünyesinde Oscar Predictions of Umua vardı. O yüzden The Oscar Boy’un sadece 2 yaşında olması bile büyük bir anlam ifade ediyor benim için.
Slumdog Millionaire‘in Oscar’ı aldığı zaman başlamıştım internette Oscar tahminleri yapmaya. Beni etkileyen ilk site Awards Circuit idi. Şimdi görünce burun kıvırıyorum ama tahminler yapıp izleyiciyle beraber bu işi götüren bir Türk blogu olmaması itmişti beni Oscar tahmini yapan bir site açmaya. 6 ay öncesinde Revolutionary Road olarak tahmin ettiğim En İyi Film Slumdog Millionaire‘e gitti ve ilk sene aslına bakarsanız çok da fena bir skor elde etmedim.
İkinci tahmin maratonumuz The Oscar Boy’da başladı. Yine aylar öncesinden yapılan tahminlere bakarsak (burada bahsettiğim 1-2 ay değil 9-1 0 ay) Nine‘ın kazanacağını düşünmüştük. Sonrasında yarış farklı bir şekilde gelişti tabi. Avatar önce ipi göüsleyecek gibiydi ve hemen ardından ortaya The Hurt Locker çıktı, zaferi elde etti.
Son bitmiş tahmin yılımızda ise The King’s Speech demiştim işin ta en başından. O yüzden artık başarıya çok daha yakın olduğumu düşünüyorum tahmin konusunda. Her ne kadar üç yıl içerisinde total skor olarak en düşük rakamı elde etmiş olsam da önerdiğim alternatiflerle ve özellikle adayları tahmin etme konusunda hatırı sayılır bir başarı elde ettim.
Şimdi ise artık 3. yaşımızdan gün aldığım yeni tahmin dönemimizde 84. Akademi Ödülleri için yazmaya devam ediyorum. Ekim ayından itibaren 3 ay boyunca “Pre-awards season” listelerimiz olacak. Peki ne bunlar? Kısaca söylemek gerekirse Ekim, Kasım ve Aralık aylarının ilk üç haftasında genel bir tahmin yazısı hazırlayacağım geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi. Sonrasında tabi ödül sezonunun da Aralık’ın ilk haftalarında start almasıyla beraber işler kızışacak. Bu arada bu sene için Nisan ayında yaptığımız ilk tahminin The Tree of Life olduğunu hatırlatalım. Lakin şimdiden The Tree of Life‘ın şansı olmadığını söyleyebilirim. Neyse. Bunu Ekim tahminleri yazıma saklıyorum.
Gelelim 2 yıl içerisinde neler öğrendiğime… Gerçekten acımasız olan eleştirileri kabullenemediğimi, eleştiriye çok da açık olmadığımı gördüm. Ve inanır mısınız bunu değiştirmek için hiçbir şey yapmıyorum. Çünkü internet başında oturan insanların emek verilmiş birşeye olan bu anlamsız saygısızlığı beni deli ediyor. Burada bir blog söz konusu olduğundan, ben hiç durmadan kendi fikirlerimi yazmaya devam edeceğim. Hilary Swank, Halle Berry, Sandra Bullock gibi sevmediğim aktrisler satırlarımdan nasibini alacak her daim olduğu gibi.
Bunun haricinde gerçekten tahmin üzerine yapılmış ve ödül törenlerine yoğunlaşmış bir sitenin aslında Türkiye’deki izleyici ve internet kullanıcısı için ne kadar da cazip olduğunu gördüm. Blogspot’da istediğim başarıyı hiç elde edememiştim. Ama son Oscar töreninden beri The Oscar Boy’a olan ilgi daha da arttı. Yaptığım şeyin takdir edilmesi çok hoş.
Bir de internetteki sinema bloggerları arasındaki rekabeti gördüm. Ben genel olarak olayın dışında kalmaya çalışsam da gerçekten birbirleriyle seri halde uğraşan ve kim kimden daha çok film izlemiş yarışında olan birkaç blogger, inanılması güç ama, gerçekten de var. O yüzden takdir ettiğim yegane film (aslında kültür-sanat demek daha doğru olacak) blogunun Çarpık Kadraj olduğunu belirtmek de yarar var. Önerilir!
Sonuç? The Oscar Boy iki yaşını doldurdu. Bu yıl televizyona da bulaşmamla beraber sitenin daha aktif olacağı kesin. Üstelik 2011 filmleri için de yoğun bir hazırlık dönemindeyim. “İzlenebilir” olan her projeye göz atmaya çalışıyorum. Özellikle ödül sezonunda teknik kategorilerde dahi olsa öne çıkacak filmlere bakınıyorum. Filmekimi için de ciddi planlarım mevcut. Eğer bir aksilik çıkmazsa The Artist, Beginners, We Need to Talk About Kevin, Melancholia ve tabi Martha Marcy May Marlene için orada olacağım. Bizden ayrılmayın…