Dizi Eleştirisi
The Borgias – 2. Sezon
(Okuduğunuz yazı diziyle ilgili SPOILER içermektedir!!!!)
Episodes ve True Blood haricinde izlediğim tüm diziler sezon finali yapmış bulunmakta artık. Bugün de önce The Borgias, hemen ardından Girls‘ü özetleyip bir süreliğine televizyon muhabbetinden uzaklaşacağız. Günün ilk konuğu The Borgias aslında benim hiç sevmediğim bir türün örneği. Sevmediğim tür derken tarihi hikayelerden bahsetmiyorum. Genelde bu tarz 15, 16, hatta 17. yüzyıl hikayelerinde senaristler öyle komik şeyler yapıyorlar ki 60 dakika boyunca seks yapan karakterleri izlemeye mahrum kalıyorsunuz. Game of Thrones zaten yavaştan soft porn’a doğru yol almaya başladı. Spartacus‘den bahsetmiyorum bile. Ki izlemiyorum ve izlemem de, o ayrı. Lakin The Borgias yayınlandığı kanal Showtime’ın bu tür ucuz numaralara ihtiyacı olmadığından aslında şehvet düşkünü Papa’yı anlatıyor ama asla cinselliği senaryoda merkeze yerleştirmiyor. Seks sahnesi sıfır mı? Hayır. Sadece hepsinin bir amacı var ve HBO ya da Starz gibi bunu reyting uğruna kullanmıyorlar.
Dediğim gibi The Borgias şehvet düşkünü Papa 6. Alexander’ı anlatmakta. 11 yıllık kısa Papalık döneminde her türlü rezilliği yapan Rodrigo Borgia (Jeremy Irons) aynı zamanda tarihteki en başarılı adamlardan biri ilginç bir şekilde. Showtime’ın dizisi The Borgias da Jeremy Irons‘ın başarıyla canlandırıp başını çektiği Borgia ailesinin 1400’lü yılların sonunda başından geçenleri konu alıyor. Geçtiğimiz yıl oldukça durgun başlayan ama buna rağmen dikkatleri üzerine çeken dizi ikinci sezonuyla aldı başını gitti. Eğer kendini aşmaya böyle devam edecekse üçüncü sezonda zirveye bir adım daha yaklaşacağı kesin. Tabi 6. Alexander’ın papalık döneminin kısa olması sebebiyle dizinin yayın hayatı maksimum ne kadar sürebilir, orası da merak konusu.
Öncelikle The Borgias‘da Papa’dan çocuk, Papa’nın üç çocuğunun hikayelerinin daha ilgi çekici olduğunu belirtmekte yarar var. Cesare Borgia (François Arnaud) pek ala başka bir dizinin ana karakteri olup 10 sezon boyunca kendini izllettirebilecek hikayeye sahip. Sezonun sonlarına doğru kardeşi Juan’ı (David Oakes) öldürmesi ve kardinalliği bırakmasıyla iyice merak uyandırmaya başladı. Kızkardeşi Lucrezia (Holliday Grainger) ile aralarındaki isimlendiremediğimiz ilişki de bir başka dinamik tabi The Borgias‘da. Yalnız karakterini hiç sevmememe rağmen dizideki en iyi oyunculardan biri olan David Oakes‘in senaryo gereği öldürülmesi üzdü. Lucrezia ve Cesare ile idare edebiliriz pek ala da ara ara kardeşlerinin hayatını zindana çeviren Juan’ın da yeri başkaydı. Kızkardeşinin çocuğunun babasına yaptıkları için kendisini affetmeyecek olsak da yapacak bir şey yok.
Sezon başında epey önemli gibi gözüken ama sezon sonlarına doğru ehemmiyetini kaybeden Borgia kadınları için ise pek diyeceğim bir şey yok. Lotte Verbeek‘in canlandırdığı Giulia Farnese zaten tüm etkisini kaybetti. Joanna Whalley‘nin de ne oyuncu olarak, ne de karakter olarak The Borgias‘a bir katkısı olduğundan şüpheliyim. Ama mesela gittikçe tehlikeli bir adama dönüşen Giuliana (Colm Feore) ve The Borgias‘ın sürprizli cool katili Michelletto (Sean Harris) izlemeye doyamadığımız karakterler arasında. Bu arada diziyi izleyenlere sesleniyorum. Micheletto’nun sırrı hakkında ne düşünüyorsunuz? Sanki kardeşiyle arasında olup bitenler çok yüzeysel anlatıldı gibi. Neyse. Belki dizinin bir fanı çıkar aranızdan benim gibi.
Genel bir özet yapmak gerekirse… The Borgias üst sınıf oyunculukları bir arada barındıran, oldukça heyecan verici hikayesiyle bir an olsun ilginizi kaybettirmeyen dizilerden. Dediğim gibi Showtime dizileri zaten cesaret konusunda sınır tanımadığından türünün diğer örneklerine nazaran daha anlamlı bir cinsellik içeriyor The Borgias. En azından gündelik konuşmaları seks sahnelerine sığdırıp manasız anlara boğmuyor sizi. Üçüncü sezonu beklemekle görevliyiz şimdi. Yalnız reytingler feci bir şekilde düştüğü için üçüncü sezonun devamı gelir mi şüpheliyim. Siz yine de 15. yüzyılda dönen siyasal entrikalar ve hırslı hayat hikayeleri izlemek istiyorsanız The Borgias‘dan gözünüzü ayırmayın derim. Denemeye değer.
En İyi Bölüm: The Beautiful Deception (Bölüm 3)
Sezon Boyu Spotlight Ödülü: Jeremy Irons (Rodrigo Borgia)
Sezon Notu: B+
faruk
2 Temmuz 2012 at 22:35
Hayatımda bu kadar fazla yabancı dizi izleyen bi seni görüyorum valla tebrikler 😀