Haberler
AFI’dan yılın en iyi 10’u
Oscar yolunda dikkate alınması gereken tek liste AFI’ın diyebiliriz. Amerikan Film Enstitüsü’nün son yıllardaki listelerinde yer alan filmlerin büyük bir kısmı yılı Oscar adaylığıyla sonlandırdı. Yani ödüller haricinde yapılan Top 10’lardan en değerlisi ile karşı karşıyayız şu an. Peki yorumlanabilecek ne var? The Dark Knight Rises! Evet, garip bir şekilde Christopher Nolan’ın kolaya kaçmaya tercih ettiği film ilk 10’a girdi. Daha bugün konuştuğumuz Nolan fanboylarına da gün doğmuş oldu. The Master yokluğu hissedilen tek film diyebiliriz. Tabi bir de meraklıları için oldukça değerli sayılan The Hobbit: An Unexpected Journey de yok. 2011’de AFI’ın 10 filminden 7’si, 2010’da 9’u, 2009’da ise 5’i Oscar’a aday oldu. Bu yıl da en az 6 tanesinin listeye gireceği kesin gibi. Aman bu cümlelerimden The Dark Knight Rises, Oscar’a aday olacak fikri çıkmasın. Bir ivme kazandırdığı kesin ama büyük kategorilerde Nolan’ın şansı hala sıfır. Buyrun bir de siz inceleyin bakalım AFI kimleri seçmiş…
YILIN EN İYİ FİLMLERİ
Argo
Beasts of the Southern Wild
The Dark Knight Rises
Django Unchained
Life of Pi
Lincoln
Les Miserables
Moonrise Kingdom
Silver Linings Playbook
Zero Dark Thirty
YILIN EN İYİ TELEVİZYON PROGRAMLARI
American Horror Story
Breaking Bad
Game Change
Game of Thrones
Girls
Homeland
Louie
Mad Men
Modern Family
The Walking Dead
Erşah
11 Aralık 2012 at 00:04
Nolan bu sene de “hak ettiğini alamayan yönetmenler” listesine girecek diye endişeliydim. Ama Akademi dışındaki diğer büyük kuruluşlar şimdiden ciddiye almaya başladılar. Nolan’ın lobi yeteneği olmadığı için bir kez daha Oscarlar zor gibi. Daha önce bu listeye girip Oscar’a aday olamayan birçok film var, Rises da bunlardan birisi olacak. Ne de olsa kapitalist, sağcı bir film. Yanlış yanlış mesajlar veriyor. Pis şey. Belki The Hurt Locker olabilir bu yolda, ama Zero Dark Thirty var önünde, işi zor. Daha bir milliyetçi olması gerekirdi Nolan’ın, başta Amerikan bayrağını filmin afişine koymak gibi.
Umur Çağın Taş
11 Aralık 2012 at 00:16
Ben bu tutumu anlamıyorum açıkçası. Milliyetçi filmler hep mi kötüdür? Daha izlemediğimiz Zero Dark Thirty’nin afişinde bayrak var diye sevmeyelim mi? Milliyetçi filmler hep başarılıysa geçen sene bu mantığa göre Extremely Loud & Incredibly Close’un kazanması gerekmiyor muydu?