Oscar 2013
85. Akademi Ödülleri: 10 Olası Sürpriz
Dananın kuyruğunun kopmasına saatler kaldı. 85. Akademi Ödülleri heyecanı dorukta. Aylardır konuştuğumuz yarışın son perdesini izleyeceğiz artık. Bir Oscar Boy geleneği olarak, kapanışı “10 Olası Sürpriz” yazımızla bitiriyoruz yine. Lafı fazla uzatmayacağım. Okuyup kendiniz karar verin bakalım.
1) ZERO DARK THIRTY
Argo, sırf En İyi Yönetmen dalında aday olamadı diye ödülleri topluyor gibi bir tablo oluşsa da aslında Affleck’in filmi Oscar adayları açıklanmadan çok evvel Critics’ Choice ve oylamasını çok daha önce yapan Altın Küre’yi silip süpürmüştü. Yani eğer üyelerin gerçekten sinirlenmesinden konuşacaksak, bence Zero Dark Thirty’nin adını anmamız şart. Kathryn Bigelow’un aday olmamasına anlam veremeyen, kendisine sırf feminist ruhu yüzünden bağlı olan pek çok insan var Akademi’de. İşi çirkinleştirmek istemiyorum, ama Müslüman düşmanları filmdeki işkence sahnelerinde gizli bir haz bile duymuş olabilirler ki tamamen algıyla alakalı bir durum bu. Yani Zero Dark Thirty, Bigelow haricinde beklenen her dalda aday almışken neden En İyi Özgün Senaryo ve En İyi Kurgu ödülüyle evine dönmesin? Araya kadın oyuncu ve ses kurgusu dalıyla renk atabilecek mi ondan emin değilim.
2) SILVER LININGS PLAYBOOK FIRTINASI
Bu da yine olası bir ihtimal aslına bakılırsa. Argo’dan sıkılan, filmin garip rüzgarına anlam veremeyen Akademi üyeleri eğer doğru bir filmin etrafında toplaşıp, Argo’ya karşı bir güç oluşturmak istiyorlarsa en muhtemel seçim Silver Linings Playbook olacaktır. Filmi izleyip de sevmeyen insan yok. Siz Türkiye’de aldığı yorumlara bakmayın, SLP bu yıl en az nefret edilen yapımlardan biri Amerika’da. Ki bu birincilik oyları sistemine göre de en çok sevilenden ziyade, en az nefret edilenin şansı daha yüksek oluyor. Eğer kendilerine kaptırırlarsa En İyi Film, En İyi Yönetmen, oyunculardan en az ikisine ödül, bir de David O. Russell’a senaryo ödülü çıkar ki böyle bir senaryoda göbek atmak suretiyle, evdeki Oscar partisini şenlik alanına dönüştürürüm.
3) ROGER DEAKINS!!!
10 kere Oscar’a aday olup, 10 defasında da ödülü hak eden, ama asla kazanamayan adam kim, bilin bakalım. Roger Deakins, Oscar törenine geldiği her yılda evine büyük bir hüsranla döndü. Bu sefer de sırtını görsel efektler ekibine dayayan Claudio Miranda’nın, tamamen bilgisayar ortamında oluşturulmuş sahnelerine ödül kaptıracak. Evet, burada bir “sore loser” var. Life of Pi yılın en iyi sinematografilerinden birine sahip olsa da, güzel manzaranın iyi görüntü yönetimi olduğunu düşünen insanlara akıl erdiremiyorum. Skyfall’un ve tabii Roger Deakins’in yine kaybetmesi büyük bir hüsran olacak. Ama yine de James Bond’un 50. yılı hatrına böyle bir sürpriz görebiliriz. Keşke Deakins sektörde çok daha fazla tanınan bir isim olsa da, üyeler kendisine senelerdir ne kadar çok haksızlık yaptıklarını anlasalar. Akademi içerisindeki İngilizler bile oy verse yeter aslında. Gözümüz fazlasında değil.
4) ÜÇÜNCÜ OSCAR MI? HENÜZ DEĞİL…
Bu sene üçüncü Oscar için yarışan birden fazla isim var biliyorsunuzki. Steven Spielberg, Daniel Day-Lewis, Sally Field, Robert De Niro… Ve Akademi’nin de üçüncü Oscar’ı verme konusunda inanılmaz bir tereddütü var. Hele ki dört ismin de dahil olduğu ana kategorilerde bu daha da zor oluyor. De Niro ve Field’ın diğerlerine nispeten şansları daha yüksek. Gerçi Anne Hathaway’in yenilmesi gibi bir ihtimal yok gündemde. Yalnız Daniel Day-Lewis’in silip süpürerek geçirdiği sezonu, büyük bir hüsranla kapatması hala mümkün. Evet, ihtimaller çok düşük. Çünkü eğer ödülü almazsa, Akademi sırf bu sebepten Day-Lewis’in hakkını yemiş gibi gözükecek ve çok tepki alacak. Ben kendisinin önceki işlerine hayran biri olarak, Lincoln’da abartıldığı kadar muhteşem olmadığını düşünenlerdenim. Bazen etiket sorunu yaşamıyor değiliz Hollywood’da da. Yalnız bu sürpriz biraz düşük bir ihtimal. Çünkü Day-Lewis’in güçlü bir rakibi yok. Belki “Nasıl olsa Daniel Day-Lewis’e oy veren çok.” diyerek Joaquin Phoenix’e ve Bradley Cooper’a yönelenler bizi şaşırtır.
5) AMOUR’A 3-4 ÖDÜL
Ben inatla Amour, Akademi’nin ağzına layık değil diye ısrar ediyorum ama sürprizleri yazarken böyle bir olasılığı atlamak istemedim. Hemen başlayalım konuşmaya. Malum Haneke, senaryo ve Riva’nın kazanacağını kesin olarak iddia edenler var. Önce isterseniz Amour, neden Akademi’ye ters onu konuşalım. Ben filmi beğenmedim, zaten bilmeyen kalmadı. Michael Haneke’ye neden ölüp bitmemiz gerektiğini de senelerdir anlayabilmiş değilim. Peki neden ters? Adamlar bu sene Argo’yu En İyi Film seçecekler. Bence yeterli olmuştur bu cümlem diye düşünüyorum. Argo’yu En İyi Film seçen bir gruptan, oldukça sofistike olduğu iddia edilen Amour’a birden fazla ödül gelmesi benim için sürprizdir. Haneke kazanırsa En İyi Yönetmen dalının belli bir favoriye sahip olamamasından kazanır. Aynısı En İyi Özgün Senaryo için de geçerli. En İyi Kadın Oyuncu ise içlerinde en zayıf ihtimal olmasına rağmen oy olması mümkün tabii. Baksanıza THR’daki Akademi üyesi bile, “Nasıl olsa daha çok yaşamayacak.” diyerek Emmanuelle Riva’ya oy vermiş.
6) LIFE OF PI IS THE BEST, FUCK OFF THE REST.
Life of Pi yarın gece minimum 3 dalda ödül almasını beklediğimiz, gecenin eli boş dönmeyeceği kesin olan tek filmi. Büyük favori Argo’nun bile hüsrana uğrama ihtimalinin olduğu bir yılda, bence bu olağanüstü bir şey. Şimdi hemen düşünelim… Görsel efekt, özgün müzik ve görüntü yönetimi ödülleri cepte. Bir de üzerine ses kategorilerinden bir şeyler eklese…. Ang Lee de kalabalıktan sıyrılarak ikinci En İyi Yönetmen Oscar’ına kavuşsa mesela, 6 dalda Oscar ödüllü bir filme mi bakıyor olacağız? Yalnız bu işin sonu En İyi Film ödülünü gidiyor, bilmem farkında mısınız. Malum, filmin En İyi Kurgu dalında da sürpriz yapmasını bekleyen pek çok insan var. Bu arada uyarlama senaryo şansını da gözden kaçırmamanız şart. “Sinemaya uyarlanması imkansız kitap.” muhabbeti oradaki karmakarışık yarışı etkileyecektir.
7) LINCOLN’LA 80’Lİ YILLARA YOLCULUK
Lincoln’ın hala En İyi Film ödülünü kazanma ihtimali var diye düşünmeye başladım son iki gündür. Bu da filme gelen olumlu tepkilerle alakalı sanırım çevremdeki. Ben genelde 10, 20, hatta 30 sene öncesinin teknikleriyle film çeken ve çok şişirildiğini düşündüğüm Steven Spielberg’ün filmi kazansın hiç istemiyorum; ama ona saygı duyan pek çok insan var sektörde. Üstelik Abraham Lincoln gibi tarihi ve önemli bir karakteri anlatıyor filminde. Tüm o sıkıcılık faktörünü göz ardı edip, Argo’yu ödüllendirmek yerine bildiği yoldan şaşmayan Akademi üyeleri için bir alternatif olabilir. Peki istiyor muyum? Hayır. Argo’nun En İyi Film seçildiği senaryo beni daha mutlu eder. En azından klişe de olsa, bizi derin uykulara gark eden bir film değil Argo.
8) ONLINE OYLAMANIN YARARLARI
Akademi bu sene ilk kez online oylamaya geçti biliyorsunuz. Nerede okuduğumu, yoksa Twitter’da mı gördüm hatırlamıyorum ama bu online oylama işi tahminlerimizde yanılabileceğimiz anlamına geliyor olabilir. Peki neden? Eskiden Akademi üyelerinin adresine oy pusulaları gidiyor ve onlar da elle doldurarak oy kullanıyorlardı. Bu orta yaşın üzerinde, eskisi kadar çalışmayan ya da emekli olmuş üyeler için katılması rahat bir durum. Peki ya hala çalışmakta olan, film çekmek için dünyanın dört bir yanında dolanan üyeleri ne yapacağız? Yabancı bir aktör ya da aktris düşünün en basitinden. Deniz aşırı bir ülkede yaşıyorsa kısacık oylama sürecinde Akademi’ye oylarını nasıl yetiştirsin? İşte bu online sistem katılımı çok arttırmıştır diye umuyorum. Bu da sonuçlarda gelenekçi değil de daha modern seçimlerle karşılaşabileceğimizin büyük bir kanıtı.
9) MÜZİKALLERİN 10 YILI MI?
Bu yılın prodüktörleri Neil Meron ve Craig Zadan töreni Grammy’ye benzetmek için epey uğraşıyor farkındaysanız. Hatta Tony dersek daha doğru olur. Oldukça fazla müzikli bölümümüz olacak. Tören içerisinde akıcılık sağlamak için yapılan seçimlermiş bunlar da teşekkür konuşmalarından kesilen her saniye benim sinirlenmem için geçerli bir sebep. Peki müzikallerin bu kadar gündeme getirilmesi Les Miserables’ın ne kadar işine yarayacak? Yardımcı kadın oyuncu, ses miksajı ve prodüksiyon tasarımı haricinde sürpriz yapabileceği başka dallar var mı dersiniz? Mesela kostüm tasarımı ya da erkek oyuncuda bizleri şaşırtsa fena mı olur? Hugh Jackman’ın kazanmasına kimse de itiraz etmez bence. En azından benim Harlem Shake ve Gangnam Style’ı karıştıracağım danslarıma ilham olması açısından bile böyle bir zafer keyifli olacaktır.
10) ARGO’YA AŞK / NEFRET
Hepimiz Argo’nun sıfır çekmesini bekliyoruz, öyle değil mi? Yani bekliyoruz demeyelim de, istiyoruz. Film, kurgu ve uyarlama senaryo ödüllerinden hiçbirini hak etmediğine inananlardanım ben de. Yine de sıralama yaptığımda 7. sıraya düşüyor gerçi. İçlerinde en sevmediğim film olduğu söylenemez. Peki bu aşk / nefret mevzusunu açarsak nelerden bahsedebiliriz? Eğer filmi gerçekten çok ödüllendirmek istiyorlarsa Alan Arkin haricinde yer aldığı her kategoriyi silip süpürme ihtimali var Argo’nun. Ses ödülleri ve Alexandre Desplat’ya yıllardır verilmeyen Oscar’ın vasat mı vasat bestelerle aradan çıkarılmasından bahsediyorum, evet. Bir de filmin ortalama bir yapım olmadığı fikrinden kurtulamayanların çoğunlukta olması durumunda, avcunu yalaması var. Hazır Jack Nicholson da En İyi Film ödülünü açıklıyorken yine Crash gibi bir sürpriz yapıp, başka filmleri ödüllendirsek ya. Bu arada son 40 yıldır sadece üç En İyi Film galibi evine totalde 3 ödülle dönmüş. The Godfather, Rocky ve Crash. Bu üç filmden ikisinin ödülünü Jack Nicholson’ın sunduğunu da hatırlatayayım.
Metin
24 Şubat 2013 at 14:48
Silver Linings Playbook’u tek sevmeyen benim belki de 🙂 ama öyle sıkı bir kampanya yapıyorlar ki ödül almaması asıl sürpriz olur. Hatta NY Times’ta bile de Niro’nun Tv ekranındaki göz yaşlarına değinip “Even Raging Bull campaigns for the little golden guy” gibi bir şey demişler ki ben Silver Linings Playbook’un ödüllendirileceğine kesin gözüyle bakıyorum. Hatta neden en iyi film ödülünü almasın ki diyorum (ama bari en iyi aktörü almasa).
Amour ise Riva ve senaryo için sürpriz yapabilir ama Akademi üyeleri için fazla sofistike bir film olduğuna katılıyorum. Akademi üyelerinin siyaset felsefesi ve edebiyat dalında çokça yetkin olduklarını zannedip hayale kapılmaya lüzum yok.
Bir de bu sene pek çok adayın süresi 2 saati geçiyor ve zaten filmleri izlemeden oy veren akademi üyeleri bir de uzun uzun geçen filmler yerine kendilerini eğlendiren, uzun olmayan filmleri tercih edeceklerdir. Lincoln’ün en iyi film veya Spielberg’ün en iyi yönetmen ödülü sırf bu sebeple bile tehlikeye girmiş görünüyor 🙂
Faruk Aydın
24 Şubat 2013 at 16:35
Silver Linings Playbook’u sevenlerden biriyim bende ancak ödül almasını çok faydalı bulmuyorum.Bradley Cooper ve Jennifer Lawrence fazla abartılıyor.Robert De Niro kendisine hiç yakışmayan tanıtımlarda bulundu.Sanırım en sessizi Jacki Weawer oldu.Gerçi onun adaylığı bile sürpriz:) David O.Russell için diyecek tek kelimem yok!
Gecede destekleyeceğim filmler Life of Pi,Amour ve Django Unchained olacaktır.
Life of Pi yalnız yönetmen ödülünü alırsa Argo’nun işi zora girebilir bence.
Zaten Chastain ve Riva dışında mükemmel bir performans yok.Bari ödülü yakında ölecek Riva’ya verin!
Yavuz EKİN
24 Şubat 2013 at 20:42
metin yalnız degilsin kısmen. Nefret etmiyorum filmden ama abarttıkları kadar iyi bir film değil problem bu. :=)
aserat54
24 Şubat 2013 at 15:37
Sezonun en sevdiğim ödüllerinden Razzie ’12 sonunda sahiplerini bulmuş…
Her zamanki gibi “The Twilight Saga: Breaking Dawn – Part 2” geceye damgasını vurmuş. Serinin son bölümü, en kötü film, yönetmen, kadın oyuncu, yardımcı erkek oyuncu, senaryo, toplu performans ve ekran çifti olmak üzere tam 6 ödül almış.
Adam Sandler, son rezaleti “That’s My Boy” ile erkek oyuncu dalında, Rihanna “Battleship” ile yardımcı kadın oyuncu dalında ödül kazanmış. Bence hemen haberini yapsanız iyi olur…
Emre Mürütsoy (@Murutsoy)
24 Şubat 2013 at 18:36
Sezonun en iyilerinden Silver Linings Playbook’un sürpriz yapması geceyi gerçekten şenlendirir.Sonuna kadar hak ediyor
Erşah
25 Şubat 2013 at 01:06
Life of Pi’ın sinematografı kimse “yeşil perdeyi çekerek ödül alan” ilk insan olacak bu dalda. Tebrik etmek gerek. Roger Deakins’e yazık oluyor.