Oscar Kehanetleri: Altın Mücadelesi

Blue Jasmine

Daha evvel, tahmin listelerimi güncellememe bağlı olarak Oscar Kehanetleri başlığı altında yazılar yazacağımı ve ödül yarışının nabzını tutacağımı söylemiştim. Dün gece uzun uğraşlar sonucu yeni görüntüsüne ulaştı tahmin sayfaları. Ben de fırsattan istifade edip, son bir aydır Oscar yarışında olup bitenlerle ilgili konuşalım istedim. Cannes sonrası uzaklaştığımız altın yarışına geri dönme zamanı!

Geçtiğimiz hafta ABD’de gösterime giren yeni Woody Allen filmi Blue Jasmine şu aralar en çok konuşulan yapımlardan biri. Daha önce yapılan birkaç gösterim sonrası zaten filmin performanslarının ne kadar kuvvetli olduğunun söylendiğini sizlere aktarmıştım. Seyirci karşısına çıktıktan sonra her şey daha da netleşti. Woody, bir iyi bir kötü şeklinde ilerleyen film yapma matematiğini bozmadı ve Midnight in Paris sonrası pek de iyi yorumlar almayan To Rome with Love‘ı unutturacak bir işle geri döndü. Ben Happy-Go-Lucky‘nin yıldızı Sally Hawkins için gereğinden fazla heyecanlı olsam da dillere dolanan asıl isim Cate Blanchett. Şimdiden Oscar adaylığının garanti olduğu yönünde söylentiler dolaşmakta. Zaten Woody Allen kadınlarının altın heykelcik konusunda her zaman başarılı olduğunu biliyorduk. Blanchett‘ın da bu işin altından başarıyla kalkacağına şüphemiz yoktu. Yani test gösterimi haricinde pek bir bilgimizin olmadığı Meryl Streep (August: Osage County) ve Cannes’ın hanımefendileri Berenice Bejo (The Past) ile Marion Cotillard‘ın (The Immigrant) yanına Blanchett‘i ekleyebilirsiniz.

Hala En İyi Kadın Oyuncu mu yoksa En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu dalında mı yarışacağı belli olmayan Amy Adams‘ı da (American Hustle) dün gece yayınlanan fragman sonrası yükselenler arasına eklemek istedim. Filmin asıl mücevherinin Jennifer Lawrence olduğu söyleniyordu ama anlaşılan Adams da fazlasıyla konuşulacak, kendi çizgisinin dışında bir karaktere can vermiş. Yardımcı kadın oyuncu yarışı çok zayıf gözüktüğü için Adams‘ı oraya yerleştirmek daha doğru bir hamle olabilir. Lakin Columbia Pictures, Jennifer Lawrence‘a yer açmak isterse Adams‘ı yarışın çok daha kalabalık olduğu ana kategoriye yollayabilir. Orada da biraz avantajı var aslında. Yarışacağı pek çok aktrisin daha evvel kazandıkları ödülleri olduğu için eğer ödülsüz aday olabilen tek isim Amy Adams olursa bu işine yarayabilir.

Gravity

Comic-Con da geçtiğimiz hafta sona erdi biliyorsunuz. X-Men ekibi her şeyden çok konuşuldu ama Gravity‘den birkaç görüntüyü seyirciye sunan Alfonso Cuaron da Oscarologistlerin dilinden düşmedi. Söylenenlere göre film görsel olarak olağanüstü duruyormuş. Zaten fragmanları bizi heyecanlandırmaya yetmişti. Avatar‘dan beri adam akıllı bir bilimkurguya En İyi Film kategorisinde yer ayırmayan Akademi üyeleri filmi beğenmeleri takdirinde bilimkurguya olan önyargılarını yıkabilirler. Ben Gravity‘yi beğenmeye kendimi o kadar programladım ki zaman zaman başrolde hiç hoşlanmadığım Sandra Bullock‘un olduğunu bile unutuyorum. Bu arada hazır bilimkurgulardan bahsederken Pacific Rim‘in de adını analım. Görsel efekt ödülü için şimdiden yarışta öne geçmiş durumda. Filmden nefret edenler bile efektlerin kusursuzluğundan konuşuyor. Dikkat!

Fruitvale Station, yükselişe geçen yapımlardan bir diğeri. Hatta yazılanlara bakılırsa En İyi Film adaylığından kesin olarak emin olabildiğimiz tek film. Artık Akademi üyelerinin kim olduğunu bildiğimiz ve Twitter gibi mecralarda takip etme şansı yakalayabildiğimiz için onların tepkilerini de az çok ölçebiliyoruz. Bunlara bakarak da üyelerin Fruitvale Station‘a olumlu tepkiler verdiğini söylemek mümkün. Geçen sene Benh Zeitlin‘in Beasts of the Southern Wild ile yazdığı masalın bir benzerini Ryan Coogler yaşayacak gibi görünüyor. Bu arada farkında mısınız bilmiyorum ama bu sene çok fazla siyahi oyuncu ve yönetmen var. Son yıllarda ırkçı ve aşırı beyaz olduğu için eleştirilen Akademi üyeleri imajlarını değiştirmek namına Fruitvale Station, Mandela: Long Walk to Freedom, 12 Years a Slave, The Butler gibi işlere ciddi destek verecek gibi duruyor.

Ve son olarak The Secret Life of Walter Mitty‘yi de anmak gerek. Ben Stiller’ın yönetip başrolünde yer aldığı yapım büyük ihtimalle Altın Küre’de komedi dallarını işgal edecek. Benim merak ettiğim doğru bir kampanyayla Stiller‘ın Oscar yolunda yapabilecekleri. Yönetmenlik adaylığı beklemek çok saçma olur ama senaryo ya da Stiller‘a gelebilecek bir erkek oyuncu adaylığından bahsedilebilir. Malum Tropic Thunder, çok daha fazla komedi soslu olmasına rağmen Oscar adaylığı çıkartabilmişti. Michel Gondry‘nin zihninden fırlamış gibi duran bu yaratıcı iş neden başarısız olsun ki? Gözünüzü üzerinden ayırmamanızı öneriyorum. Beklediğimizden daha fazla iş yapabilir.

Saving Mr. Banks

Düşüşte olan film pek yok. Seyirci karşısına çıkan yapımların sayısı oldukça az olduğu için kayda değer bir şey yok çünkü. Ama fragman üzerinden ilerleyecek olursak Saving Mr. Banks‘in düşündüğümüzden de vasat durduğunu söylemek gerek. Aynısı Diana için de geçerli. Hitchcock ve My Week with Marilyn‘in ucuz kopyaları gibi duruyor ikisi de. İşin ilginci Saving Mr. Banks için hala inanılmaz büyük tahminler yapanlar var. Ben inanmakta güçlük çekiyorum. Tom Hanks‘in ismi bu sefer bir filmi kurtarmaya yetmeyecek gibi. Diana‘yı ise kurtarabilecek biri yok bana kalırsa.

Haniolmaz da, sonra “Haber vermemiştin.” olmasın diye eklemek istedim. Jude Law‘un başrolünde yer aldığı komedi soslu Dom Hemingway‘in gösterim tarihi öne çekildi. The Matador ve The Hunting Party gibi vasat filmlere imza atan Richard Shepard filmin yönetmenliğini üstleniyor. Girls için kamera arkasına geçtiğinden beri Shepard‘ın yeni filmine ayrı bir ilgi göstermekte basın. Ama ben Birleşik Krallık sınırlarının dışına kolay kolay çıkabileceklerini düşünmüyorum. Kadroda tanıdık olarak A Better Life ile Oscar’a aday olan Demian Bichir ve Game of Thrones‘un yıldızı Emilia Clarke var. Dediğim gibi, bir şey olacağından değil ama haber vereyim istedim. En azından Law‘u Anna Karenina‘dan sonra bir kez daha garip bir saç modeliyle izleme şansı yakalayacağız. Buna da razıyız.

NOTLAR…
* Tom Hanks yönünü değiştirip Saving Mr. Banks‘le yardımcı oyuncu kategorisinde yarışmaya karar verdi. Büyük ihtimalle stüdyo Captain Phillips‘in önünü açmaya çalışıyor. Ya da Saving Mr. Banks gerçekten de Emma Thompson hakkında.
* Her yıl yarışın gidişatını belirleyen Toronto Film Festivali’nde gösterilecek filmler açıklandı. Yarışa yön vermek konusunda enteresan bir gücü olan festivali The Fifth Estate açacak. Ayrıca August: Osage County, Gravity, 12 Years a Slave, Mandela: Long Walk to Freedom, Rush, The Railway Man, Dallas Buyers Club, The Disappearance of Eleanor Rigby: Him and Her, Labor Day, The Invisible Woman ve Prisoners da seyirciyle buluşacak.
* Venedik’te ise Philomena ve The Zero Theorem var. Çok Oscar kokan bir durum yok ama gözümü ayırmayı da düşünmüyorum.

Güncellenmiş Oscar Tahminleri
En İyi Film
En İyi Yönetmen
En İyi Erkek Oyuncu
En İyi Kadın Oyuncu
En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu
En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu