Takip et

Eleştiri

Focus

tarihinde yayınlandı.

focus

Yönetmen: Glenn Ficarra ve John Requa | Oyuncular: Will Smith, Margot Robbie, Rodrigo Santoro, Gerald McRaney, B.D. Wong, Robert Taylor, Dominic Fumusa, Brennan Brown, Griff Furst, Adrian Martinez, Alfred Tumbley | Senaryo: Glenn Ficarra ve John Requa | 104 dakika | Komedi, Drama, Suç


focus_ver4Oscar sezonu kapandığından beri filmlere olan ilgimi biraz kaybettiğimi itiraf etmeliyim öncelikle. Kendimi televizyona ve tabii yaz sonunda gerçekleşecek Emmy Ödülleri’ne odakladım. Ama Cannes programının açıklanması, kaçırdığım (daha doğrusu gitmemeyi tercih ettiğim) İstanbul Film Festivali’nden gelen yorumlarla biraz olsun 2015 yapımı işlere dikkat etmeye başladım galiba. Bir hışımla izlediğim Ex Machina, David O. Russell’ın faciası Accidental Love derken şimdi de Focus’u konuşarak 2015’e biraz daha ısınmaya çalışacağım. Vizyonu bu kadar geriden takip ettiğim için kusura bakmazsınız artık. Yine ödül sezonu yaklaşınca çıldırır, önüme gelen her şeyi izleyip eski formuma kavuşurum diye umut ediyorum. Şimdi dediğim gibi vizyonun biraz gerisinden de olsa 2015 filmlerinden biirni yazacağım: Focus.

Focus, bu yılın başarı hikayelerinden biri aslında. Kimsenin bir umudu yokken doğru tarihte gösterime girerek bir anda box office’in zirvesine oturdu. Will Smith zaten The Prince of Bel Air zamanından beri ABD’de iyi gişe yapabilen sevilen oyuncular arasında yer almakta. Yıllar içerisinde rap kariyeri, Men in Black ile katlanan ünü ve tabii CV’sine eklediği Oscar adaylıklarıyla tam kıvama geldi. Bu arada hemen araya girip ödül sezonu dedikodusu yapmazsam olmaz, The Pursuit of Happyness’dan bu yana ilk kez Concussion ile şansını deneyecek ünlü aktör. Hatta kimileri Leonardo DiCaprio (The Revenant) ve Eddie Redmayne (The Danish Girl) gibi kağıt üzerinde ödüllük duran performansları sollayarak altın heykelciğe kavuşacağını iddia etmeye başladı. Söylenenlere bakılırsa stüdyo, filmden epey ümitliymiş. Neyse tabii, bu muhabbetleri yılın ikinci yarısına bırakmakta fayda var. Biz asıl konumuz olan Focus’a geri dönelim.

Will Smith

Will Smith

Ayrılmaz ikili Glenn Ficarra ve John Requa, yönetmenlik koltuğuna ilk olarak büyük tartışmalara yol açan I Love You Philip Morris ile oturdu. Dramadan nasibini alamamış salt bir komedi olarak değerlendirilebilecek yapım WGA’den sürpriz bir adaylık alarak hepimizi şaşırtmıştı hatırlarsanız. İkili şansını bu absürd ve neredeyse homofobik yapımla denedikten sonra 2011’de Ryan Gosling’in kaslarını genç kızlarla buluşturan Crazy Stupid Love için kamera arkasına geçti. Emma Stone, Julianne Moore ve Steve Carell’li kadrosuyla epey dikkat çeken romantik komedi eleştirel anlamda büyük bir başarı elde edemese de gişede hatırı sayılır rakamlar elde etmişti. Ve kimse kabul etmek istemese de The Notebook’dan bu yana Ryan Gosling’in ününe ün katmayı başarabilen tek yapım oldu. Şimdi de Focus isimli bir enkazla kariyerlerinde bir adım geriye gitmeyi tercih etmiş Ficarra & Requa ikilisi.

Focus, daha evvel beyazperdeye defalarca uyarlanmış bir hikayenin 2015 versiyonu. “Dinsizin hakkından imansız gelir.” mottosuyla yola çıkarak yolları kesişen iki dolandırıcının hikayesini anlatıyor. Lakin anlattığı şeyler, dediğim gibi daha önce duymadığımız orijinal bir içeriğe sahip değil. Tamamen kurmaca olduğunuzu anladığınız açılış sahnesi, Margot Robbie’nin “femme fatale” imajını iyice perçinleyen bir balkon sefası, kimyası epey tutan ikilinin arasındaki cinsel çekim derken tam da beklediğiniz yere, başından sonuna kadar düşünülmüş bir planın sanki ana karakterlerimize çok acı çektirecekmiş gibi uzun uzun anlatıldığı kısma sürükleniyor. Uzun zamandır hiç bu kadar klişe bir senaryoyla karşılaşmamış, hatta ve hatta bu kadar ucuz numaralarla muhattap olmak zorunda kalmamıştım. Focus, Şubat ayının ikinci yarısı itibariyle sinemaya gitmemiz gerektiğinin bir kez daha altını çizen, para kazanıp cebini kabartmak için arka arkaya seyircinin aklını meşgul tutcak alakasız olaylar zinciri yerleştiren filmlerden bir diğeri.

Margot Robbie

Margot Robbie

Will Smith konusunda ne desem bilemiyorum. Filmlerin dışındaki sempatik kişiliği doğal olarak hepimizin ilgisini çekiyor. Fakat risk almadığı zamanlarda kendini nasıl tekrar ettiğine de hepimiz aşinayız sanırım. Amerikalılar büyük Külkedisi hikayelerini sevdiği için Will Smith’in koca pantolonlı rapçiden ciddi aktöre dönüştüğü döneme epey destek verdi. O da sonuç olarak Wild Wild West gibi rezaletlerden Ali’ye, The Pursuit of Happyness’a, I Am Legend’a geçiş yaptı. Ama Focus, After Earth rezaletinden iki yıl sonra Will Smith’in hala akıllanmadığına işaret ediyor bana kalırsa. Umuyorum yıl sonunda izleyeceğimiz Concussion fikirlerimizi değiştirir. The Wolf of Wall Street ile hayatlarımıza giren ve hiç çıkmasını istemediğimiz Margot Robbie ise güzel bir eklenti olmuş. Filmde gerçekten takip etmeye değer tek bir olay olmadığı için ben Robbie’ye aval aval bakarak tamamladım iki saati. Alternatif bir evrende Oscar aldığı gün kavalyesi olduğuma inancım tam.

Daha da ekleyecek bir şey bulamıyorum açıkçası. Bu filmi izlememeniz için havada taklalar atmam gerekiyor ise onu da yaparım. Margot Robbie’ye son iki senede neler olmuş diye merak etmiyorsanız uzak durun!

tumblr_ndcmalQ6HS1tqoojmo1_500


[review]

Devamını oku
Yorum Yapın

Yorum yazın...

Oscar Boy sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya Devam Edin