Dizi Eleştirisi
The Last Man on Earth – 1. Sezon
Oscar Boy’da Sezon Günlükleri‘ni okuyan herkes eminim artık Saturday Night Live’ı övmemden ötürü fenalık geçiriyordur. Veep, Parks and Recreation, Brooklyn Nine-Nine, Unbreakable Kimmy Schmidt ve daha nicesi… Hepsi de SNL mezunlarının imzasını taşıyan işler. Tabii ana sayfaya koyduğum “Haftanın Videosu” kısmında da sürekli Jimmy Fallon ve Seth Meyers’ın programlarından kesitler görmeniz de cabası. O yüzden artık bu illallah dedirten takıntım için tekrardan özür diliyorum. Peki dur durak bilecek miyim? Hayır. Bugün de SNL mezunlarından bir diğerini, Will Forte’yi yıkayıp yağlama günüm. Amy Poehler, Seth Meyers, Tina Fey, Fred Armisen, Kenan Thompson, Jason Sudeikis, Andy Samberg, Kristen Wiig ve Bill Hader’lı bir dönemde Lorne Michaels’ın sihirli dünyasına katılan Forte, Alexander Payne’in Nebraska isimli filmi haricinde pek bir şey yapmamıştı uzun zamandır. Fox için kamera karşısına geçtiği The Last Man on Earth kariyerinin en önemli parçalarından biri olacak gibi duruyor.
Bizzat Will Forte tarafından yaratılıp yazılan The Last Man on Earth 13 bölümlük ilk sezonuyla yılın en önemli televizyon olaylarından birine dönüştü. Neden? Çünkü başından beri kadronun çok kalabalıklaşmayacağına dair bir algı yaratılmış, her şeyin Will Forte ve 30 Rock’dan hatırlayacağınız Kristen Schaal etrafında döneceği düşünülüyordu. Fakat dizi daha ilk haftasında January Jones ile ilk büyük sürprizini yaptı. Mad Men’le ekranlara veda eden güzel (sfenks?) yıldızın yanına Getting On ile yıldızlaşan Mel Rodriguez eklendi. Cleopatra Coleman, Mary Steenburgen ve Boris Kodjoe derken ekip iyice kalabalıklaştı. 13 bölüm içerisinde Phil Miller (Will Forte), Tandy oldu. Carol’ın (Kristen Schaal) evrimi ikinci Phil Miller (Boris Kodjoe) ile gerçekleşti. Ve tabii sezon finalinde de Phil’in kardeşinin (Jason Sudeikis) hala sağ olduğuna dair ufak bir işaret verildi. Ki hazır Sudeikis demişken yine altını çizerek hatırlatalım: SATURDAY NIGHT LIVE!!
Eğer ki istifçilerin evi gibi duran setlere sıkıştırılmış sitcomlardan sıkıldıysanız The Last Man on Earth oldukça iyi bir seçenek olabilir sizler için de. Malum HBO ve Showtime komedi kavramıyla çocuk gibi oynamaya devam ediyor. Bariz drama sayılabilecek yapımları komedi olarak kazıklayarak Emmy kurallarını alt üst ediyor. O yüzden kahkaha efektinin olmadığı komedilere hasret durumdayız. Louie’nin iyice filozoflaşan tavrı sizi de ufaktan yormaya başladıysa Veep ile birlikte gerçekten desibelli kahkahaları hak eden olağanütü bir komedi var karşınızda. Eğer ki ilk 2-3 bölümdeki sınırlı oyuncu sayısından oluşan klostrofobik havayı atlatabilirsiniz tamamdır. Sezon finaline doğru iyice şaha kalkıp, hatta pek çok Emmy adayı komediyle boy ölçüşebilecek niteliklerde bir işe dönüşüyor The Last Man on Earth.
Bu arada Fox yer ayıramadığı için mi, yoksa stratejik olarak mı uzunca bir süre diziyi haftada iki bölüm oynattı bilmiyorum. Cevabı ne olursa olsun doğru bir karar verildiğini düşünmekteyim. Çünkü dediğim gibi The Last Man on Earth’deki oyuncu sayısı oldukça kısıtlı. Ve Forte ile senarist ekip sürprizleri korumak için kadroya dahil ettikleri isimleri oldukça doğru bir şekilde kullanmaya gayret etmiş. Ama tabii haftada iki bölüm izleyebildiğimiz için yeni karakterler gelsin diye uzun uzun beklememize pek gerek kalmıyor. Bu da dizinin seyrini epey keyifli bir hale getiriyor. Unutmadan, Kristen Schaal’ın bu sene Emmy aday listesinde sürpriz yapabileceğini düşünmekteyim. Beyazperdenin aksine televizyonda kadın merkezli hikayeler oldukça fazla ve özellikle komedi kanadında birbirinden yetenekli isimler var. Televizyon Akademisi böylesine büyük bir kalabalıktan sadece 6 kişi seçmek zorunda olduğu için üzülmüyor değilim.
Tahmin edebilececeğiniz üzere Fox diziye ikinci sezon onayını verdi. Kanalın elindeki bir diğer hazine (ki bence çekilmez bir tren enkazı) New Girl’ün reytinglerini bile sollamış durumdalar. Eğer ki Emmy’den de gerekli destek gelirse ben The Last Man on Earth’ün rüzgarının kolay kolay dinmeyeceğine inanıyorum. Will Forte’nin zekasıyla henüz tanışmayan yeni jenerasyon için bence mutlaka tüketilmesi gereken bir dizi. Ondan hoşlanmaz iseniz Kristen Schaal’ın mizahi dakikliğine aşk mektupları yazar, garip mimiklerinin içerisinde kaybolursunuz. Ve tabii doğaçlama olduğu belli olan sahnelerde de kendinizi kaybedene kadar gülme ihtimalinizin olduğunu unutmayalım. Bir sonraki Sezon Günlükleri’nde görüşmek üzere, hoşçakalın!
En İyi Bölüm: Screw the Moon (Bölüm 13)
Sezon Boyu Spotlight Ödülü: Will Forte (Phil Tandy Miller)
Sezon Notu: A-