En İyi Bölüm: Clean (Bölüm 1)
Sezon Boyu Spotlight Ödülü: Zoey Barkow (Merritt Wever)
Sezon Notu: A
Dizi Eleştirisi
Nurse Jackie – 7. Sezon
Ve geldik 2014/15 televizyon sezonunun son Sezon Günlükleri yazısına… 2009 yılında tesadüf eseri başladığım ve The Sopranos’daki Edie Falco başrolde yer aldığı için ilgimi çeken Nurse Jackie, Pazar gecesi yayınlanan final bölümüyle ekranlara veda etti. Her ne kadar Emmy tarafında Falco beş yıl üst üste aday edilmiş olsa da Showtime’ın pek duyulmamış dizileri arasında yer almaktaydı Nurse Jackie. Bağımlı bir hemşirenin hayatını konu alan yapım, komedi ile drama arasındaki çizgiyi şeffaf bir hale getirdiği yedi yıllık yayın hayatı boyunca birbirinden orijinal karakterleri, hikayenin merkezindeki kadının birden fazla boyuta sahip kompleks bir insan olarak inşa edilmesi ve tabii yüzünüze koca bir gülümseme yerleştiren meşhur konuk oyuncularıyla her daim formunun zirvesinde kalmayı başardı. Ama sanıyorum final sezonunun, son iki yıldır gaza basmaktan ziyade tekrara geçen diziyi köklerine döndürdüğü konusunda tüm izleyicileri bana katılacaktır.
Nurse Jackie dediğim gibi bağımlı bir hemşirenin hayatını anlatıyor. İki çocuk annesi Jackie’yi Edie Falco canlandırmakta. Oldukça stabil bir evlilik, mükemmel olmaları için çok çabalanan evlatları ve kafasını her şeyden uzaklaştırdığı iş hayatıyla tanıdığımız Jackie yıllar içinde ciddi bir dönüşüm geçirdi. Öyle ki final sezonuna geldiğimizde neredeyse işine kaybetmek üzere olan bir kadın vardı karşımızda. Onu bir idol olarak gören mesai arkadaşı Zoey (Merritt Wever) bile kafasındaki soru işaretleriyle başbaşa kaldı. Yakın arkadaşlarından Akalitus (Anna Deavere Smith), Jackie’ye tamamen sırtını döndü. Bir barışıp bir ayrıldığı sevgilisi Eddie (Paul Schulze) daha tutarlı bir ilişkiye start verdi. Zaten ayrıldığı eşini (Dominic Fumusa) ve tam bir bela olan büyük kızı Grace’in (Ruby Jerins) geçirdiği evrimi hiç konuşmuyorum. Demem o ki, Jackie’nin hayatında kontrol altına alması gereken şeylerin sayısı günden günde fazlalaşmaya başladı.
Diziyle ilgili en sevdiğim yönlerden biri gerçekten de bizi bir uyuşturucu bağımlısıyla arkadaş haline getirmesi. Jackie’den önce nefret ediyor, yalanlarına sinirleniyor ve etrafında manipüle ettiği her insana acıyorsunuz. Ardından ailesini, iş hayatını ya da Jackie’nin istediği herhangi bir şeyi almak üzere kendini “iyileşme” sürecinin kollarına bırakmasıyla bir anda bu kadına acımaya, verdiği mücadele için onu affetmeye hazırlanıyorsunuz. Derken öyle bir an geliyor ki, sonunda samimi düzgün bir insana dönüştüğünü zannettiğiniz bu kadının tekrardan yalanları ortaya çıkıyor. O mavi önlüğünün cebindeki ilaçlar ağzının yolunu buluyor ve o ana kadar zar zor toparladığınız güven duygusu bir kez daha kayboluyor. Sanki gerçekten de bir bağımlıyla muhattap olmuş gibi hayal kırıklığına uğruyorsunuz. Ama gün gelip Jackie tekrar yalanlar söyleme başladığında da bu kötü anıları hatırlamak yerine yine ona güvenmeye gayret edip, tekrar tekrar betona çakılıyorsunuz. Sırf bu sebepten Nurse Jackie’nin ekrana gelmiş en gerçeğe yakın bağımlı hikayelerinden birini anlattığı bile söylenebilir.
Dizinin pek çok yıldızı var biliyorsunuz ki. Ama bu sezonun başında veda eden Peter Facinelli ve son bölümde geri dönen Eve Best ile Nurse Jackie’deki gelmiş geçmiş tüm doktorları hatırlayarak epey bir duygulandık denebilir. Son bölümlerde de varlığını sürdüren Betty Gilpin, hastanedeki hemşirelerin aşk hayatlarından gelip geçen Morris Chestnut ile Bobby Cannavale bunlardan sadece birkaçı. Yedinci sezona uygun olarak da Tony Shalhoub’u görmüşler. Lakin bugüne kadar All Saints Acil Servis’inin gördüğü en sıkıcı karakterlerden biriydi kendisi. O yüzden de finalde bu karaktere yapılan vedanın pek de etki yaratmadığını söylemek gerek. Bu arada adını anmadan olmaz, en az Emmy ödüllü Merritt Wever kadar iyi bir iş çıkardığını düşündüğüm Stephen Wallem da yer aldığı sahnelerde rol arkadaşlarından spot ışıklarını çalmaya devam etti. Belki televizyondaki en iyi yardımcı erkek oyunculardan biri değil; fakat kesinlikle Nurse Jackie’nin vazgeçilmez bir parçası.
Senaristlerinin yıllar içerisinde ustalaşan kalemleri sayesinde zamanla rayına oturan Nurse Jackie, tam da zamanında ve oldukça iyi bir bölümle final yaptı. Jackie’nin tam da beklediğimiz yerde noktalanan hikayesi de bu yedi yıllık sürecin ne kadar da keyifli olduğunu hatırlattı diye düşünüyorum. Hatta televizyonun kadın karakterlere daha çok fırsat verdiğini ve her daim de beyazperdeden daha kompleks kadınlar yarattığını bir kez daha anladım. Edie Falco şimdi ne yapar bilinmez. Showtime’ın da Nurse Jackie’den boşalan yeri önümüzdeki ilkbaharda hangi yeni diziyle dolduracağını merakla bekliyorum. Umarım bu tatlı vedanın ardından Televizyon Akademisi de en azından Falco ile Wever’a bir adaylık vermekten çekinmez. Merakla 16 Temmuz’daki aday listesini beklemeye devam edeceğim.