88. Akademi Ödülleri’nin ardından…

Ve bir senelik uğraşımız, sabırlı bekleyişimiz daha sona erdi. 88. Akademi Ödülleri sahiplerini buldu. Mad Max: Fury Road 6, The Revenant 3, Spotlight ise En İyi Film dahil olmak üzere 2 ödül aldı. Chris Rock’ın gece boyunca siyahilerin aday edilmemesiyle ilgili sınırsız espri yapmasıyla, Leo’nun yıllardır beklediği ödülüyle buluşmasıyla, ve Sylvester Stallone’a atılan kazıkla hatırlanacak bu tören. Şöyle genel olarak konuşup ve birkaç detay verip artık bu ödül sezonuna da veda etmek istiyorum.

Yukarıda da belirttiğim gibi Leonardo DiCaprio sonunda Oscar’ına kavuştu. Bundan sonra ikinci bir ödül alması kolaylaşır. Ama ben en çok artık kasıntı projelerde yer almasına gerek olmayacağı için seviniyorum. Belki büyük yönetmenlerle çalışmayı bırakır ve bağımsızlara yönelip risk alır, belli mi olur? Brie Larson tarihte En İyi Kadın Oyuncu ödülünü alan en zayıf performansın sahibi hiç şüphesiz. Bu konuda umuyorum bana itiraz edecek olan yoktur. Zayıf bir yarışta çok kolay sıyrıldı rakiplerinin arasından. Yaptığı agresif kampanyanın etkisi de büyük. Bundan sonra bir daha Oscar’a aday olur mu? Orası meçhul.

Gecenin en büyük sürprizlerinden biri Mark Rylance’dan (Bridge of Spies) geldi. Sylvester Stallone’un ödülü alacağına o kadar inanmıştık ki tıpkı Mickey Rourke ve Eddie Murphy gibi Akademi tarafından elinin tersiyle itilebileceğini hesaba katmadık. Bu arada Rylance, Daniel Day-Lewis’den sonra bir Steven Spielberg filmiyle Oscar kazanan ilk aktör oldu. Alicia Vikander da yükselişi önlenemez kariyerinin tepesine tacı kondurdu. Gerçi başrol olduğu bir filmde yardımcı kadın oyuncu Oscar’ını almasına itiraz çok. Ama Akademi’nin böyle kurnazlıklara izin vermesine ve hatta desteklercesine ödüllendirmesine alıştık.

Alejandro González Iñárritu, herkesin konuşması gereken bir zafer elde etti. Tarihte arka arkaya En İyi Yönetmen Oscar’ını kucaklayan üçüncü yönetmen kendisi. Bunu daha evvel sadece Joseph L. Mankiewicz ve John Ford başarmış. Ayrıca The Revenant’ın görüntü yönetmeni Emmanuel Lubezki de kırılması zor bir rekora imza atıp, herhangi bir Oscar kategorisinde arka arkaya üç yıl zafer elde eden ilk isim oldu. Eğer Terrence Malick’in filmi Weightless 2016 içerisinde gösterime girer, film çok beğenilir ve Lubezki dördüncü kez Oscar alırsa artık ne denir bilmiyorum. Ama Roger Deakins ve onun gibi sırasını bekleyenler için kenara çekilse hiç de fena olmaz.

En önemli sürprizlerden biri Ex Machina’dan geldi. Kendim de En İyi Görsel Efekt ödülünü bu yapıma verdiğimden epey sevindim zarftan adı çıkınca. Sanıyorum Star Wars: The Force Awakens, The Martian ve Mad Max: Fury Road arasında bölünen oylar en çok bu harika bağımsıza yaradı. Bu arada hemen eklemek gerek, önceki yıllarda kampanyalarındaki başarısızlıklarla adından söz ettiren A24 Films’in üç farklı filmle çeşitli dallarda Oscar alması takdire şayan. Spotlight’ın En İyi Film dalındaki zaferi de eklenince (dağıtımcısı Open Road), 2016 tam anlamıyla bağımsızlara yaradı denebilir.

Hepimizin üzerine salyalarını akıttığı Mad Max: Fury Road tamı tamına 6 dalda galip geldi. Kurgu, prodüksiyon tasarımı, kostüm tasarımı, makyaj & saç tasarımı, ses kurgusu ve ses miksajı derken bir an en büyük iki kategoride de ödül alacağını düşündük; ama boşuna heyecanlanmışız. Akademi ana dallara gelindiğinde ne kadar sıkıcı olduklarını hatırlatırcasına Mad Max’i geride bıraktı. Spotlight’ın büyük ödülü almış olması da tam bir fiyasko. Preferential ballot denilen sistem kimsenin bayılmadığı, ama oy pusulalarında “meh” kategorisinden ikinci, üçüncü, hatta dördüncü sıraya tırmanan filmlerin işine yaramaya devam ediyor.

Türkiye’de nefret edeni bol Sam Smith şarkısı “Writing’s on the Wall” da Oscarlandı. Törendeki Lady Gaga performansı sonrası herkes ayağa kalkıp gözyaşlarına boğulduğu için bir an Diane Warren’ın ilk Oscar’ına kavuşacağını düşündük. Fakat Sam Smith, Adele’in açtığı yoldan yürüyerek bir Bond şarkısıyla ödülü kazanan tarihteki ikinci şarkıcı oldu. Bakalım sıradaki 007 açılışı da özgün şarkı dalını domine edebilecek mi. Bu arada cidden “Racing Extinction” ve “Simple Song #3″ye canlı performans için zaman verilmemesi fiyaskoydu. Diğer adayların hepsinden daha iyi olduklarını söylememe gerek yoktur umarım.

Başka da ekleyecek bir şeyim yok. Mustang rezaleti kazanamadı, Inside Out’umuz alabileceği tek ödülü aldı, Amy diğer sıkıcı belgesel adaylarını solladı, Ennio Morricone kariyerinin ilk adaylığını zafere çevirdi. Zayıf bir ödül sezonunu tamamladığımız için mutluyum. Bridge of Spies, Brooklyn, Spotlight ve The Martian gibi tamamen doksanlar kokan dört film yarışıyordu ne de olsa. Umuyorum ki gelecek sezon daha taze fikirler, daha orijinal yapımlar yer bulur yarışta. Bir sonraki ödül sezonunda görüşmek üzere!

Film Spotlight | Michael Sugar, Steve Golin, Nicole Rocklin ve Blye Pagon Faust
Yönetmen Alejandro González Iñárritu | The Revenant
Erkek Oyuncu Leonardo DiCaprio | The Revenant
Kadın Oyuncu Brie Larson | Room
Yardımcı Erkek Oyuncu Mark Rylance | Bridge of Spies
Yardımcı Kadın Oyuncu Alicia Vikander | The Danish Girl
Özgün Senaryo Spotlight | Josh Singer ve Tom McCarthy
Uyarlama Senaryo The Big Short | Adam McKay ve Charles Randolph
Kurgu Mad Max: Fury Road | Margaret Sixel
Görüntü Yönetimi The Revenant | Emmanuel Lubezki
Prodüksiyon Tasarımı Mad Max: Fury Road | Colin Gibson ve Lisa Thompson
Kostüm Tasarımı Mad Max: Fury Road | Jenny Beavan
Özgün Müzik The Hateful Eight | Ennio Morricone
Özgün Şarkı “Writing’s on the Wall”, Spectre | Jimmy Napes ve Sam Smith
Makyaj & Saç Tasarımı Mad Max: Fury Road | Lesley Wanderwalt, Elka Wardega ve Damian Martin
Ses Kurgusu Mad Max: Fury Road | Mark Mangini ve David White
Ses Miksajı Mad Max: Fury Road | Chris Jenkins, Gregg Rudloff ve Ben Osmo
Görsel Efekt Ex Machina | Andrew Whitehurst, Paul Norris, Mark Ardington ve Sara Bennett
Yabancı Film Son of Saul (Macaristan)
Animasyon Inside Out | Pete Docter ve Jonas Rivera
Belgesel Amy | Asif Kapadia ve James Gay-Rees
Kısa Film Stutterer | Benjamin Cleary ve Serena Armitage
Kısa Animasyon Bear Story | Gabriel Osorio ve Pato Esala
Kısa Belgesel A Girl in the River: The Price of Forgiveness | Sharmeen Obaid-Chinoy