Dizi Eleştirisi
House of Cards – 4. Sezon
| A+ |
Amerikalılar’ın her sene garip eleştirilerle iyice yerin dibine batırdığı House of Cards bu kanattan aldığı tüm darbelere rağmen hem hâlâ Netflix’in en çok takipçisi olan dizisi, hem de ulvi televizyon ödülü Emmy’nin vazgeçilmez sevgilisi. Mart ayının başında dördüncü sezonu görücüye çıkan yapım tarihinde ilk defa hakikaten tek oturuşta tüketilebilecek, “binge-watching” denilen kavramı meraktan karnınıza kramplar girecek şekilde yaşatan bir sezon hediye etti bizlere. Underwood çifti Amerika’nın tepesine kara bulut gibi çekerken özel hayatlarındaki sorunları da politik ayak oyunlarıyla karşılıklı bir düello hâline çeviriyor. Fakat dizinin yaratıcısı Beau Willimon izleyicinin bundan çabucak sıkılabileceğini idrak ettiğinden dördüncü sezonun ikinci yarısında direksiyonu bambaşka bir yöne kırmış. Birbirlerinden ölesiye nefret eden Frank ve Claire yine ortak bir amaç için önlerine geleni devirmek üzere Oval Ofis’e entrikalarını taşıyorlar. Her sahnesi defalarca üzerinden geçilmiş gibi geldi bana bu 13 bölüm. İlk kez gereksiz detaylarla aklımızın dağıtılmadığını, yan karakterlerin dikkati başka bir yöne çekmediğini gördüm. Üstelik bunu Neve Campbell, Ellen Burstyn, Cecily Strong ve Joel Kinnaman gibi üstün kalite oyuncuları dizinin bünyesine dahil ettikleri bir sezonda başarmışlar. Eğer Game of Thrones’un karşısına Mad Men ya da Breaking Bad gibi güçlü bir rakip arıyorlarsa adres belli. Belki Beau Willimon’un gidişi beşinci ve son sezonda etkisini hissettirecek; ama ben 2013 yılında başlayan maceramızın bugüne kadar düşürmediği kalitesinden de gayet memnunum.
MVP: Robin Wright