Eleştiri
Kung Fu Panda 3
| B- |
Kung Fu Panda ilk iki filmi Oscar’a aday olmuş, devam filmleriyle (bkz. Shrek, How to Train Your Dragon, Madagascar) aile geçindirenlerin tek adresi Dreamworks Animation imzalı başarılı bir seri. Yönetmenlik koltuğunda bir kadının, hatta bu sefer iki, oturması sebebiyle de ayrıca el üstünde tutuluyor. Ve neyse ki zorunlu pozitif ayrımcılığa itiraz etmenizi gerektirmeyecek kadar da iyi. Sevimli panda Po ile savaşçı ruhlu arkadaşlarının bu seferki macerası yine kendinden farklı olanı aşağılamayıp kucaklama, en büyük gücün sevgi olduğunu söyleyen sayısız pembiş pembiş mesajla dolu. Özellikle Po’nun yıllar sonra ortaya çıkan babasıyla yolculuk yapıp, kendi türündekilerle tanıştığı kısım arka arkaya sıralanmış, oldukça iyi yazıldığını düşündüğüm skeçlerle dolu. Çocukları tarafından sinema salonlarına sürüklenen ebeveynlere kahkahalar, küçüklere de şiddeti törpülü kung fu ustalarının maceralarını vaat ediyor. Yalnız üçlemenin en zayıf halkası olduğunu söylemezsem olmaz. Birinci filmde herkesle yeni tanışıyor olmanın verdiği bir heyecan vardı. İkincide karizmatik kötü karakteri alıştığımız yüzlerle giderdiğimiz hasreti şenlendirdi. Üçüncü film ise bir noktada tökezlediği için 90 dakika bitmeden finale yetişmeye çalışıp hikayenin bağlanıp bütünleşmesi adına acele ediyor. Ama tabii güldüm mü? Güldüm. 26 yaşına gelmiş bir yarı-yetişkin olarak da başka beklentim yok zaten. Bir de magazinciliğe soyunayım yazının sonunda: Brad Pitt ile Angelina Jolie’nin çocukları küçük pandaları seslendirmiş. Hadi yağmur yağsın da şeker gibi eriyelim!