Oscar Boy Özel
Daha ünlü olması gereken aktrisler (Part II)
Geçtiğimiz Perşembe günü bundan böyle her hafta bir adet liste yayımlayacağımı söylemiştim. Amacım liste kültüründe kaliteden eser bırakmayan sözde sinema sitelerine orta parmak çekmek ve masaya farklı bir yemek koyup sizi Sean Penn’in en iyi 10 performansı ya da Martin Scorsese’nin en iyi 10 filminden öteye götürebilmek. Aktörlerle başladığımız keşif turuna aktrislerle devam edeceğiz. Ben aktörleri kaçırdım diye ağlayanlara hemen link de verelim: “Daha ünlü olması gereken 10 aktör“.
SARAH SNOOK
Esasında Sarah Snook listemin konseptine çok da uyan bir aktris değil. Şimdiden Steve Jobs gibi ABD çıkışlı bir filmde hatırı sayılır bir rol kaptı. Sezon içerisinde önüne düşen her şeyi izlemeyi sevenler de onu Predestination’daki harika performansıyla ya da geçen sene gösterime giren vasatlıklar komedyası The Dressmaker’dan hatırlayacaklardır. Ama kesin olan bir şey var, Snook’un yeteneği bu filmlere sığmıyor. Daha büyük rollerle buluşması, kelli felli yönetmenlerle uluslararası başarılara imza atması şart.
MAMIE GUMMER
Kimileri Mamie Gummer’ı sadece Meryl Streep’in kızı olarak tanımakta. Fakat genç aktris The Good Wife seyircisinin zihinde bağnaz ve geleneklere takıntılı avukat Nancy Crozier yer etti. Bir türlü annesinin önüne düşen büyük fırsatlarla karşılaşamadı. Emily Owen isimli korkunç CW dizisinden sonra Cake’den The End of the Tour’a, Side Effects’den The Lifeguard’a pek çok dizide irili ufaklı roller kaptı. Ama o da daha fazlasını hak ediyor. Anasının kuzusu olmaktan öteye geçebilir mi orası meçhul. Fakat bu potansiyele sahip olduğu kesin.
NICOLA PELTZ
Sırf güzel diye son Transformers filminde rol verilen Nicola Peltz de yine televizyon sayesinde tanıdığımız aktrislerden. Hitchcock’un Psycho’sunun prequel’ı sayılabilecek Bates Motel’de ilk sezon aklımızı başımızdan almıştı. Sonra canlandırdığı Bradley isimli karakter kayıplara karışınca hep berabere yasa büründük. Bu yıl sıradan bir aile filminde başrolü kapmış. Anlaşılan şöhretin kapılarını aralamasına biraz daha zaman var. Halbuki diziden rol arkadaşı Olivia Cooke için ne kadar da güzel hayat. Keşke biraz onu örnek alsa.
AUBREY PEEPLES
Tam anlamıyla bir televizyon starında, Aubrey Peeples’da sıra. Beyazperdedeki ilk büyük rolünü Jem and the Holograms’de kaptı. Fakat onun da eleştirmenlerden pek destek gördüğü söylenemez. Nashville’in en sinir bozucu karakteri Layla Grant olarak girdiği dizide şu aralar drama ağırlığı fazla olan sahnelerinin altından ustalıkla kalkıyor. Geleceği parlak. Fakat bunun için epey bir zamanını alan Nashville’in bitmesi şart. Soap opera’dan hallice yapım sanıyorum bir sezon daha Peeples’ın vaktini çalacak.
SUSAN PARK
Coen Kardeşler her ne kadar yüz vermese de Fargo’nun televizyon çıkarmasında ilk sezon muazzam geçmişti. Dizi hem yeni bir miras yarattı, hem de Coenler’in eşi benzeri olmayan tartışmalı mizahını ekrana adapte etti. Ve belki hepiniz Allison Tolman’ı, Martin Freeman’ı ya da Billy Bob Thornton’ı hatırlıyorsunuz. Ama benim için sezonun yıldızı Susan Park idi. Fresh Off the Boat’a konuk olduğu bölümlerde mizahi zamanlamasının tesadüf olmadığını kanıtladı. Şu listedeki herkese göre ünlü olmak için işi daha zor. Malum Hollywood henüz siyahilere alışabilmiş değil…
KAYA SCODELARIO
Skins’den mezun olan herkese ayrı ayrı hayranım; fakat Kaya Scodelario’yla ve dizide ona biçilen hikayelerin geçtiği lokasyonlarla ayrı bir ilişkim var. Yedinci sezonda Millenium Bridge’de ifadesiz bir şekilde Thames’i izlemesinden bahsediyorum, evet. Neyse, biz işin duygusal kısmını atlayalım. Wuthering Heights sayesinde bağımsız film çevrelerine kendini tanıtan Scodelario, Hunger Games çakması Maze Runner’da da yer almakta. Ama henüz ismini ezberleyemediniz! Olsun, bence Sean McNamara’nın yeni filmiyle sıradaki Pirates of the Caribbean macerası Kaya’nın fan kulübünü genişletecek.
JOANNA VANDERHAM
Hepimizin simaen tanıdığı, ama bir türlü nereden hatırladığını çıkaramadığı bir aktris Joanna Vanderham! What Maisie Knew’ın aşık olduğunuz dadısı, Dancing on the Edge’in Pamela’sı, The Paradise’ın utangaç sarışını… Ne yazık ki okyanusun diğer tarafında pek rol bulamıyor İskoç asıllı oyuncu. Ama en arabesk haliyle ifade etmek gerekirse Vanderham’ı bilen biliyor, bilmeyen de kendi gibi biliyor. Fargo ya da True Detective gibi tutmuş bir dizinin yeni sezonunda ufacık bir rol kapsa fena mı olur?
JESS WEIXLER
Julliard mezunu olduğunu gittiği her yerde defalarca tekrarlayan sinir bozucu yaratık Jessica Chastain’in iki sınıf arkadaşının adını da ezberlemiş olmanız gerek. Birisi Oscar Isaac, diğeri de Jess Weixler. Yine The Good Wife’dan hatırlatma yapacağım; fakat beyazperdenin dikkatli izleyicileri genç aktrisi Eleanor Rigby ya da The Face of Love’dan hatırlayacaktır. Archie Panjabi’nin yükünü azaltmak üzere diziye alınan Weixler’ın hangi ara The Good Wife’ı terk ettiğini hatırlamıyorum. Ama özlüyor muyuz? Kesinlikle!
DREE HEMINGWAY
Tangerine’i izleyip Sean Baker’ın dünyasına hızlı bir giriş yapanlar, eğer festivalleri takip ediyorsa birkaç sene önce İstanbul Film Festivali’ne uğrayan bir önceki uzun metrajlısı Starlet’i kaçırmamıştır. Starlet’i kaçırmadıysa da eski model, yeni aktris Dree Hemingway’i tanıyorlardır. En son While We’re Young isimli Noah Baumbauch filminde Ben Stiller’a asistanlık yapan Hemingway benim sevmeye doyamadıklarımdan. Fakat önüne pek bir fırsat çıkmadı. Sanıyorum henüz modellik kariyerini tamamen rafa kaldırmamış olmasıyla alakalı bir durum. Onun sırası da gelecektir elbet.
FAYE MARSAY
Game of Thrones’da rol aldığı için Faye Marsay’i bu listeye dahil etmek ne kadar mantıklı bilmiyorum; fakat Emilia Clarke ya da Lena Headey kadar ünlü olmadığı düşünülürse çok da yanlış bir karar almış sayılmam. Ben Game of Thrones’dan evvel The White Queen’de keşfetmiştim Marsay’i. Ezik kardeşten cehenneme direk Anne Neville’i dönüşmesini izlemek keyifliydi. Pride’ın çılgın lezbiyeni ya da Fresh Meat’in Candice’i desem de bir şeyler ifade eder sanırım. Ama ne yazık ki onun da ufukta patlama yapabileceği bir projesi yok.
Biraz daha yerim olsaydı… Adepero Oduye, Freya Mavor, Holliday Grainger, Zoe Kravitz, Kathryn Hahn, Julianne Nicholson
Şükrü
16 Nisan 2016 at 00:32
Twitter listecileri hakkındaki görüşlerinize birebir katılıyorum 🙂
Sarah Snook ve Mamie Gummer benim de çok beğendiğim aktrisler. Daha iddialı yapımlarda görmeyi çok isterim.