Eleştiri
Money Monster
| C+ |
Kamera arkasında Jodie Foster, önünde George Clooney ve Julia Roberts, bir tarafta da geleceğin yıldızı Jack O’Connell. Kağıt üzerinde rüya proje gibi duran Money Monster, The Big Short ile finans dünyasının kapısını aralayıp izleyiciye asıl pisliğin Wall Street’de döndüğünü yalın bir dille hatırlatan üslubun kalorisi alınmış bir örneği. Sözüne kanıp tüm parasını bayıldığı yatırım hayatını ters yüz eden düşük gelirliği oğlumuz, tavsiyenin kaynağını ziyaret edip canlı yayında ona ecel terleri döktürecek bir oyunun pimini çekiyor. Hangimiz daha kirliyiz diye aranırken çuvaldızı sırayla televizyondaki maskotlara, bu maskaralıkların arkasındaki yapımcılara ve televizyon yöneticelerini, sonra da kapitalizmi çocuk bahçesine çevirmiş milyonerlere sokuyor. Ama öyle çaktırmadan yetkin olduğu bir dille değil, akla gelebilecek en klişe ve denenip yorgun düşmüş formüllerle. Seyri yormayan, lisansdaki havuz derslerinin kademesine indirilmiş dili bile yanında dâhice bir tanımlama kitabı gibi bırakacak kadar düz. George Clooney, 50’sini devirmiş olmasına rağmen hâlâ 1 Nisan şakalarından zevk alan personasına oldukça yakın. Julia Roberts yüzünü özlediğimiz için bu kadın senelerdir nerede dedirtirken, Jack O’Connell da hikayenin kötü adamından aslında en masuma, elini kana bulasa bile ardından yas tuttuğumuz tek karaktere evriliyor. Belki üzerine kafa yorulsa şahane bir taşlama bile çıkabilirmiş. Ama olduğu kadarıyla işte. Gişeden medet uman endüstrinin son biblosu.