Yönetmen: Bogdan Mirică | Oyuncular: Dragoş Bucur, Gheorghe Visu, Vlad Ivanov, Costel Caşcaval, Constantin Cojocaru, Raluca Aprodu, Cătalin Parschiv, Emilian Oprea | Senaryo: Bogdan Mirică | 104 dakika | Drama

| C- |

Bogdan Mirică’nın Câini, İngilizce tercümesi Dogs, isimli ilk filmi Cannes’ın Belirli Bir Bakış bölümünde yarışmış ve jüriden bir şey koparamasa da festivali FIPRESCI ödülüyle kapatmıştı. Yeni Rumen sinemasının başarılı örneklerini her yıl olabildiğince izleyiciyle buluşturmaya çalışan Filmekimi’nde de hangi akla hizmet bilemiyorum, Cristian Mungiu ile Cristi Puiu’nun muhtemelen çokça seveceğim filmlerini ekip Câini’yi izledim. Ovası, yeşili bol, cahilin cehaletinden cesaret aldığı her üçüncü dünya ülkesinde yüzlerce defa benzerleri yazılmış ve kameraya alınmış bir öykü anlatıyor Mirică. Her ne kadar filminin kişisel bir tarafı olduğunu vurgulasa da geçmişe sünger çekmek isteyen şehirlinin çocukluğundan hayal meyal hatırladığı köye / kasabaya geri dönüp oyunu kurallarına göre oynamayanlar tarafından bozguna uğratılmasını defalarca izlemiştik. Câini de bastığın yerleri toprak diye geçme tanı mottosuyla sol baştan tüm klişeleri sayarak sıranın sonunda uyku hapıyla sersemletilmiş bir avuç seyirci bırakıyor. Karakter motivasyonlarıyla ilgili sayısız dengesizlik oyuncuların ciddi anlamda güçlü performanslarını gölgelemiş. Yönetmenin filmin en değerli objeleri arasında sayılabilecek postallara yeteri kadar ilgi çekememesi de cabası. Câini’nin bir yere varamadığı, hatta en başından da varacak bir yeri olmadığı gerçeğiyle yüzleştiğiniz anda tüm büyü bozuluyor. Evet kardeşim, şehir batak, küçük yerde yaşayanların da arta kalır yanı kalmamış, polis yozlaşmış köpek adı olmuş, ona yaltaklık eden toptan lekeli, namuslular da daha ölmemiş… E artık bıkmadık mı dibi tutmuş temcit pilavından? Hani geçen sene Deniz Gamze Ergüven’in filmi için “Benim ülkemi anlatmıyor.” diyorduk ya, eminim Hristiyan aleminin en Ortadoğu kafalı ülkesinden çıkan bu standart bağımsıza karşı göz deviren Rumenler de bir ordu oluşturabilir. Bogdan Mirică’ya herhangi bir ödülü vermeyi uygun gören FIPRESCI’nin de canı sağolsun, ne diyelim.