Takip et

Eleştiri

Baskın

tarihinde yayınlandı.

Yönetmen: Can Evrenol

Yönetmen: Can Evrenol | Oyuncular: Ergun Kuyucu, Muharrem Bayrak, Görkem Kasal, Fatih Dokgöz, Sabahattin Yakut, Mehmet Cerrahoğlu, Şevket Süha Tezel, Fadik Bülbül, Mehmet Akif Budak | Senaryo: Can Evrenol, Cem Özüduru, Erçin Sadıkoğlu, Eren Akay | 97 dakika | Korku, Fantastik

| B – |


baskin-posterYerli sinemanın kimler tarafından tüketildiği meçhul komedilerinden fersah fersah uzakta işler görünce, kendi topraklarımızdan iyi bir şey izlemiş olmanın verdiği bayrak astırmalı ruh haliyle, ayaklarım yerden kesiliyor. Nuri Bilge Ceylan sağolsun her filmiyle Olimpiyatlar’a katılan çocuğunu izleyen anne gururu yaşatıyor, ama son bir yılda hem Sarmaşık hem de şimdi adını anacağımız Baskın sayesinde kabarmış koltuklarımla trans yağı azaltılmış margarin, kanatlandıran enerji içeceği hafifliği yaşadım. Can Evrenol’un prömiyerini geçtiğimiz yıl Toronto’da yapan korku filmi Baskın, her ne kadar Filmekimi’ne uğramış olsa da 1 Ocak vizyon tarihinin verdiği yetkiye dayanarak benim standartlarımda 2016 baskısından sayılıyor. Gulyabani’den hallice bir fenalığın ortasında yer alan küçük şehrin polisleriyle grafik şiddeti stilize etmiş bir gore pornografisinin içine düşüyoruz Baskın’da. Evrenol’un mavisi bol, kırmızısı can yakan kamerası uzunca bir süre şerbetsiz korkunun tadına baktırıyor. Alelade hikayeler çaktırmadan karakterlerin motivasyonlarıyla ilgili ipuçlarını önümüze sererken, kapının önünde doğaüstü bir yaratık can alıyor, akıl oynattırıyor. Karanlığın tehlike sayıldığı koca karı öykülerini haklı çıkarırcasına fevriliği marifet bellemiş koca koca adamlar kapana kısılıyor. Oturup okumalı, üstüne fazla demlenmiş çayla bak biraz da şurama testosteron soslu manifesto diye kutlamalar yapmalı bir umut ışığı yerli sinemada Baskın. Tabii ikinci yarıda dört duvar arasına sıkıştırdığı karakterlerinin başına gelenler o ana kadar gerçekle hayal arasında kurduğu denklemin antitezi olduğundan fazla deneysel, fazla hazır bütçe bulduk biraz da keyfimize bakalım. Ama inle cinle “Böööö!” diye diye adam korkutan, faşist felsefelerin el kitaplarından süt sağan yerli/yabancı korku filmlerine inat yepyeni, ışıl ışıl. Kusurlarını bilip de sevilen, kredi kartındaki millerle hayıf prensesine dönüşenler yerine yeni filmi merakla beklenesi bir yönetmenin ellerinden çıkma. Notumun azlığı, evin oğluna şımarmasın diye daha iyisini yapabileceğini hissettirmek istediğimden.

Devamını oku
Yorum Yapın

Yorum yazın...

Oscar Boy sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya Devam Edin