Eleştiri
Komedi Üçlüsü: Mike & Dave, Grimsby, Ghostbusters
Bu sezon “Tembelin Günlüğü” yazmayı bırakmamın tek sebebi zaten her yazımın Tembelin Günlüğü esintileri taşıması. Hem bir paragraftan öteye gitmiyorum, hem de uzun yorumlarımdaki gibi kasıntılaşmayıp ağzıma geleni yazıveriyorum. Yalnız öyle üç film izledim ki değil Tembelin Günlüğü, Twitter’da bile 140 karakterlik tweet atasım yok kendileriyle ilgili. O yüzden üçünü de hazır ortak noktaları yakalamışken (hepsi komedi) sıradan geçireyim dedim. Afiyet bal şeker olsun!
Zac Efron ve televizyonda yaptığı projeler sayesinde ünlenmiş Adam DeVine yanlarına Efron gibi ciddi bir hayran kitlesi olan Anna Kendrick ile yine TV’den buralara kadar gelmiş Aubrey Plaza’yı alıp IQ seviyesi Melek the Muş Subaşı olan bir film çekmiş. Tuvalet komedilerinde seyircinin salak yerine koyulmasına ticari kaygıların varlığını bildiğimizden pek kusur bulmuyoruz. Lâkin Mike and Dave Need Wedding Dates bir komedi filmi olmasına rağmen komik değil. Kate McKinnon bozması lezbiyen karakterine mı sırıtayım, yoksa doğuştan despicable Kendrick’in üzerinde yama gibi duran “Bak nasıl da dağıtıyorum ama.” kızına mı. Hayır bir şey değil, yıllardır Zac Efron’un didinip bir şekilde inşa ettiği kariyeri takdir ediyorum. Neighbors sayesinde e ben komedi de yapabiliyormuşum farkındalığına girdiği güne lanet olsun. [D]
Ne acıdır ki Sacha Baron Cohen’in son dönemde yaptığı tek komik şey bir ödül töreninde figüran ayarlayıp yaşlı kadını sahneden yuvarlamasıydı. Borat’dan beri düşüş halindeki kariyerine The Brothers Grimsby adında yine ırkçı ve kadın düşmanı olmaktan çekinmeyen bir komedi eklemiş. Açıkçası Cohen’in politik olarak doğruluk arayanları sürekli tuzağa düşürüp kendisiyle alay edebilmesini seviyorum. Ama elindeki markanın değerini anlayan Cohen de bizim Şahan Gökbakar gibi oldu. Dikkat Şahan Var’da sonunda gerçekten güleceğimiz bir komedyen mi geliyor diye sevinmiştik, sonra peşimize bırakmayan franchise ile kabuslarımıza konuk oldu. Cohen de The Brothers Grimsby’de bokunu çıkardığı bir parodi s*çmış yine. İhtiyacımız var mı? Bence yok. [D]
Melissa McCarthy ve Kristen Wiig’den ziyade çok daha fazla ünlü olmasını dilediğim Kate McKinnon ile Leslie Jordan’ı pek sevilen bir serinin başrollerinde izleyeceği için epey umutluydum. Orijinali de pek sıkıcı olan hayalet avcılarına evde peçete tüketmekten başka işe yaramayan ergenler mizojinist saldırılar yapınca da savunmaya gayret ettim. Yalnız Ghostbusters’ın 2016 versiyonu tam anlamıyla çöp. Sevmek için ciddi anlamda bir mücadeleye girişirsek Chris Hemsworth’ün hep kadınlara teslim edilen salak sarışın rolünü ve Leslie Jordan’ın en eforsuz haliyle bile diğerlerinden sahne çalmasını kucaklayabiliriz. Gerisi anlı şanlı büyük stüdyo gürültüsü. Keşke Bridesmaids, The Heat ve Spy ile yeni nesil komedilerin temsilcisine dönüşen Paul Feig bu saçmalık için vakit harcamasaydı. [C-]