Eleştiri
Don’t Think Twice
| B+ |
Saturday Night Live hayranlarına laboratuvarda özel olarak hazırlanmış yarı dram, yarı komedi bir film geldi: Don’t Think Twice. Oyuncu kimliğiyle tanıdığımız Mike Birbiglia kameranın arkasına geçip SNL’in Weekend Live isimli esprili bir aliterasyonunu kendi gerçekliğine monte etmiş. Film altı kişilik bir doğaçlama grubundan birinin bu ekran fenomenine transfer olması üzerinden ilerliyor. Zaman, mekan, konum fark etmeksizin herhangi minik bir arkadaş grubuna uyarlanabilecek dinamikler var filmin içerisinde. Kimisi kendi hayatının derdine yoğunlaşıp uzaklaşıyor, kimisi kıskançlıktan deliye dönüyor, kimisi de başarının aradığı cevap olmadığına karar veriyor bu deneyim sayesinde. Birbiglia merceğin altına yerleştirdiği her karaktere eşit mesafede. Kimseyi kayırmıyor ya da kimseyi kusursuzlaştırmıyor. Aksine bu hırsları, çekememezlikleri doğal karşılayan ve insanoğlunun tanımında yer aldığını kabullenmiş bir tavrı var. Minik hayat derslerini bir kenara bırakırsak New York’daki komedi sahnesinin de tozunu yutmuş isimler olduğu için hepsi, az çok takip edebildiğimiz o endüstri hakkında isabetli tespitler yapıyor Birbiglia. Lorne Michaels’ın daha insafsız halleri, Keegan-Michael Key’in hep dalgasını geçtiği köşeyi dönmüş komedyenlerden birine dönüşmesi derken yıllarca izlenmiş stand-up ritüelleri, özel Comedy Central şovları, 10 bölümü geçememiş sitcomlardan tanıdığımız yüzler yıllardır ilk kez iyi ki de öğrenmişim tüm bunları dedirtip işe yarıyor. Önü sonu kazanç Don’t Think Twice’ın. Ya beraber büyüdüğün insanlardan daha başarılı olup basamakları hızlıca tırmandığınız için vicdan azabı gün yüzüne çıkacak (tam tersi, gıpta ettiğiniz insanları da hatırlayabilirsiniz), ya da SNL’in aradığı kapılardan perde arkasına uzanacaksınız. Filmin merkezindeki altı karaktere can veren oyuncuların muazzam performanslarıyla bu katmerli dramedy‘nin başı zaten arşa değiyor. Epeydir bir filmi izleyin diye diretmiyordum, Don’t Think Twice bu düzeni de bozsun hazır yeri gelmişken.