Dizi Eleştirisi
Girls (6. Sezon)
| A+ |
Ben Lena Dunham’ı ve altı sene evvel başlayıp henüz tamamladığı Girls serüvenini çok seviyorum. Neden? Çünkü yaşı 30’a gelse de Brooklyn hınzırı Lena hor görülen Y neslini, milenyalleri temsil ediyor. Hata yapmaktan korkmayan, yanlışlarından ders alan, elini taşın altına sokabilen, cüretkar, düşünen, soran, sorgulayan, daha fazlasını bilmek isteyen, azla yetinmeyen, başarıyla doyan, internet çağının özel hayatını ister istemez taciz ettiği, hayatını elindeki koşullarla en iyi şekilde yaşamaya çalışan, şüpheci, depresif, azimli, az zamanda çok iş gören, herkesin mükemmel olamayacağının bilincinde, sosyal, aktif, demokrat, pragmatik ve idealist bir nesil bu. Ve Girls’ün yeri geldiğinde beline kadar boka batan dört kadın karakteri de doğrusu ve yanlışlarıyla bu kimi zaman gıpta, kimi zaman nefret edilen jenerasyonun modelleri. Lena Dunham’ın 21. yüzyılın en boktan emtiası “politik doğruculuk” başlığı altında yerden yere vurulmasını hâlâ anlamıyor olsam da bir noktada milenyallerin kendilerinden yaşça büyük jenerasyonlara göre bir kum torbası muamelesi gördüğünün de farkındayım. O yüzden Girls’ün mükemmeliyet ile vals yapan son sezonunu uykuları haram eden bir tokat, bol buzlu su niyetine öneriyorum bizden önce gelip tapuyu eğnemiş ceketlerinin cebine sıkıştıranlara. Her şey olması gerektiği gibi, her bölüm Lena bundan daha iyisini yazabilir miydi tartışmasıyla sonlandı. Belki büyük final bölümünde yapabilecekleri üzerine biraz sohbet edip müşkülpesentlik edebiliriz. Ama zamanı yakalama konusunda uzman cast direktörünün Riz Ahmed transferi, Matthew Rhys’in de dahil olduğu ve gündemdeki önem arz eden sosyal bir meseleye parmak basılması, Hannah ile Adam’ın umutsuz son serzenişleri huzur veren bir tat bıraktı damağımda. Çocukluğunu doksanlarda yaşayanların hak ettiği çağdaş Sex and the City iyi ki tadında kaldı. Şimdi gözümüz Dunham’ın hasetlenerek takip ettiğimiz kaleminde. Kanadığını bilmediğimiz hangi yarayı yüzümüze vuracak da neşe ile hüzünü kokteyl yapıp servis edecek kim bilir…
MVP: Lena Dunham