Dizi Eleştirisi
The Leftovers (3. Sezon)
| A |
Sosyal medyada da bunun şakasını yaptım, bazı dizileri o kadar çok övüyor ve sanal evrendeki kimliğimde görsel, çağrışımsal anlamda o kadar çok kullanıyorum ki ister istemez etrafımdan birkaç kişiyi o dizinin ya da programın seyircisine dahil edip başarımla tarifsiz gurur duyuyorum. BoJack Horseman, Olive Kitteridge, RuPaul’s Drag Race diye uzayıp giden dosyamın bir sayfası da elbette The Leftovers’a ait. Lost sebebiyle keşke kulu, kölesi olsam diye iç geçirdiğim Damon Lindelof’un Tom Perrotta imzalı romanı alıp şaheser eylediği, ne yazık ki yeteri kadar popüler olamamış bir HBO harikası bu. Yine de üç yıllık yayın hayatının sonuna doğru yaklaşırken, en azından bilinçli bir şekilde TV izleyen kitleyi yakalamayı başardı. Bu süreç izleyici sayısına etki ettiği gibi Lindelof ve ekibi hikâye anlamında genişlemeyi, daha engin denizlere yelken açmayı öğrendi. Gidenlerin geri kalanların üzerinde yarattığı ruhsal tesiri kavradığımız noktada odak noktasını değiştirerek bu sefer kalanların kader ortaklarıyla verdiği karşılıklı mücadeleye yöneldi. Ve Justin Theroux’nun canlandırdığı Kevin’ı merkezine yerleştirirken etrafındakilere de haksızlık etmeyerek tüm katmanlardan ani ayrılışın artçılarını izledi. İnsanı insan yapan en temel özellikleri hakkıyla kullandığına inanıyorum ben Lindelof’un. Bir benzerini Lost’da da görmüştük; ama burada ihtilali daha sert, hissî ve sağır eden bir yankılanma var. Veda busesini en nihayetinde tadacağımızı bile bile başına oturduğumuz üçüncü sezondaki pasaklı bütünün finalde başladığı yere dönmesi, dizinin bütündeki duygu seline ihanet etmeden nokta kondurması The Leftovers’ı hep güzel hatırlayacak olmamızın bir başka sebebi. Cevapsız bıraktığı sorulara ek olarak en mühim ikili karşılaşmasının sonucu belirtildiği için de ayrıca mutluyum, ki başından beri kafasını biraz dumanlı bulduğum final sezonunun bir anlam ifade etmesini de bu sayede sağladılar bana sorarsanız. İçim biraz buruk, önümüzdeki sene Garveyler’i tekrardan göremeyecek olmanın acısını asla dinmeyecek. Fakat bir taraftan da kararında kaldığı için mutluyum. Of Lindelof, çok uzağa gitme nolur. Açtığın yaraları tekrar tekrar kanatmana ihtiyacım var.
MVP: Justin Theroux