Yaratıcı: Jennie Snyder Urman | Oyuncular: Gina Rodriguez, Andrea Naveda, Yael Grobglas, Justin Baldoni, Ivonne Call, Brett Dier, Jaime Camil, Anthony Mendez, Joseph Sanders, Yara Martinez, Bridget Regan, Mia Allan, Ella Allan, Diane Guerrero, Ricardo Chavira, Sofia Pernas, Justina Machado, Alfonso DiLuca, Johnny Messner, Francisco San Martin | 45 dakika | The CW

| A- |

Kendi televizyon ödüllerimi dağıtabilmek için en azından bu sezon izlediğim majör dizilerin tamamı hakkında bir şeyler karalayayım diye kendimi sıkmaktan kabuslar görmeye başladım. Bu sebeple Mayıs ayında sezon finalini yapmış bir dizi ile ilgili geveleme hadsizliğini bulabiliyorum hâlâ kendimde. Halbuki yeni bölümlerin başlamasına, finali yaptığı günden daha yakın bile sayılırız şu an. Hep güç oluyor zaten, varsın biraz da geç olsun diye girişi yapıyorum. The CW’nun profilini değiştirmek adına attığı adamlar ayan beyan ortada. Yeni nesil sosyal medyayla iç içe büyüdüğünden belki tam bilgilendirilmemiş olsalar da içtimai aktivistlikte üzerlerine yok. Dolayısıyla kanal da hitap ettiği nüfusun yaş ortalamasını dikkate alarak ırk, dil, din, cinsiyet çeşitliliğine girişti seçkisinde. En çok reyting getiren yapımlarında kadınlar ve azınlıklar hikâyenin merkezinde. Bu yeni cephenin olumlu bir geri dönüş alabildiğini de kanalı zamanında zengin etmiş soap opera türünün en modern örneği Jane the Virgin ile keşfettiler. Zaman içerisinde her karakterinin özelliklerini dizine koyup kendi garip evreninde bir gerçeklik yaratan yapım, üçüncü sezonunu risk almaya adadı. En başından planlanmış bir vedayla, dizinin ister istemez bel kemiğine dönüşmüş Michael’ı öldürerek sıkıntı yaratma ihtimali olan bir adım attılar. Sonuç? Biraz The Good Wife / Will Gardner meselesine benziyor bu. Seyirci hem sevdiği bir karakteri diziden çıkardığı için senaristlerden nefret ediyor, bir yandan da monotonlaşan gidişata böylesine cesur bir hamleyle taze kan sağladıkları için suçlu zevk duyuyorlar. Benim şahsi fikrim, Jane the Virgin’in aldığı riskin uzun vadede daha pozitif sonuçlar doğuracağı. Şimdilik gidenin yerini doldurmaya çalıştığı roller ve performanslar oyalayıcı bir geçiş döneminin çabuk unutulacak, kullan – at başlıkları gibi. Yalnız dizinin Michael’a elveda deyişine kadar da böyle ayakta durduğunu inkar edemiyorum. Ne de olsa Jane the Virgin en saçma mücadelelerden tonla gözyaşı ve kahkaha sağabilecek zekaya malik.
MVP: Brett Dier