Eleştiri
A Quiet Passion
Terence Davies filmografisindeki mutlak ağırkanlılıktan nasibini almış, tabir-i caizse cilalı bir kostümlü drama A Quiet Passion. Duygu patlamalarının, beşerî tasaların simgesel tasvirlerini yaparak ünlenmiş şair Emily Dickinson’ın ömründen bir pasajı taşıyor perdeye. İlham kaynağı olarak kullandığı dostları, içindeki samimi hisleri dışarı vurmasına yol açan yüzler teker teker sahneye çıkıp sıralarını savıyor. Davies, saygı duyduğu ve bana sorarsanız kariyerinin önceki aşamalarında da tanık olduğumuz dışavurumu biçimlendirmiş, edebiyat tarihinden önemli bir isime saygılarını sunuyor. Biraz Mr. Turner’daki Mike Leigh gibi, ona ilham verenlerin gözünden inşa ettiği filmlerinin aksine bu sefer bir yönetmen olarak kendini geriye çekmiş ve spot ışıklarının tamamını büyük bir cömertlikle kahramanına bağışlamış. Ki zaten ömrü boyunca, bilhassa sanatını icra ederken yalnızlığı, sessizliği, münferidenliği yeğleyen bir kadını anlatırken de ancak bu denli naif bir muamele ile istenilen verilebilirdi. Etrafını sarmış din duvarını kalem darbeleriyle delen, üstün yaratıcılığını özel ve entelektüel hayatının her zerresinde son damlasına kadar kullanan Dickinson’ın patriarkiye bir sinek vızıltısıymış gibi yaklaşmasının haricinde minik anektodlarla hazırcevap ve izan sahibi kimliği de tanıtılıyor. Ama bu hassas neferler buluşmasında peşinen kabul edilmesi gereken bir Terence Davies gerçeği var. Bu sefer altını çizercesine filmin adına sükutu da kondurmuş. Dolayısıyla planlı programlı betimlemelerinin dillere pelesenk olmayacak bir nakarat kadar bile etkisi olmadığınının bilinciyle tadına bakmalı A Quiet Passion’ın. Her ne kadar kendini bir adım geri çektiğini iddia etsem de, Davies’in kısık ateşte pişen öykü tekniği ilk bakışta içindeki şevki kaybetmiş gibi gelen A Quiet Passion’da da hakim. Yalnız göz dolduran performansıyla Cynthia Nixon uçurumun kenarında vakit öldüren filmi bazen bir tiratı servis ederek, bazen de tek bir mimikle kurtarıyor. Vardığı nevrozlu noktada da Nixon’ın açık oyunu senaryonun intihar teşebbüsüne anî bir vetoyla karşılık veriyor. En azından geleneksel biyografilere haddini bildirecek kadar vakur diyelim, tam olsun.
Fesat Mukayese: A Quiet Passion > Lincoln