Dizi Eleştirisi
Mr. Mercedes (1. Sezon)
Kendimi Stephen King romanlarının kumsalda okunup, kumsalda bırakılması gerektiği fikrine o kadar alıştırdım ki bibliyografisinden uyarlanmış birkaç projeyi tahammül edilebilir buluyor olmama rağmen şüphe hakkımdan vazgeçemiyorum. Bundan dolayı Audience Network’de yaz ortası sessiz sedasız yayın hayatına start veren Mr. Mercedes’i de büyük bir umursamazlıkla karşıladığımı bilmeniz şart. Lakin çok kısa sürede içerisinde inatçılığımı yenip, bir hafta sonraki bölüm için beni süründürecek bir noktaya getirdi bu yeni King adaptasyonu. Sınırı olmayan yeteneklerini doğru rolle bir türlü buluşturamayan usta aktör Brendan Gleeson’ın öncülüğünde geçmişte ağıza alınmayacak kadar korkunç bir katliam gerçekleştirmiş, adını da bu eylemi için kullandığı arabadan alan Bay Mercedes’in izini sürüyoruz. Hikâye, yasa adamlarıyla caniyi ayırarak kim neden niçin sorgulaması yapmak yerine kartlarını erkenden açıp ilerliyor. Ve kimin kötü, kimin iyi olduğunu gösterirken etiketlerini fosforlu kalemle işaretlemekten kendini alamasa da tarafları aynı miktarda yan öykücüklerle açarak bir şekilde dengeyi sağlıyor. Belki Brady, nam-ı diğer Mr. Mercedes, fazla karikatürize, tek boyutlu ve motivasyonları çılgınca bariz bir katil. Fakat kestirelemezliği ve bitmeyen öfkesinin de belli bir noktaya kadar yavaş yavaş yanmayı tercih eden diziye can kattığına şüphe yok. Gleeson’ın önünde saygıyla eğilmek haricinde bağımsız filmlerde ufak tefek rollerle karşımıza çıkan Harry Treadaway’in kabuslarınıza misafirliğe gelecek karakterizasyonu da sinir bozucu derecede kusursuz. Ally McBeal, The Practice ve Boston Public/Legal gibi televizyon klasiklerinden sonra Big Little Lies ile yeni bir dönemin kapılarını aralayan David E. Kelley’nin geliştirdiği ve Shutter Island, Mystic River gibi romanlarının uyarlamasını izlediğimiz Dennis Lehane’nin de senaryosuna katkıda bulunduğu Mr. Mercedes’le ilgili en büyük sıkıntım tabii ki de havada kalan finali. Ne yazık ki tutan formülü utanmadan tekrar tekrar kullanmak ABD menşeili yapımların doğasında var. Ve belli ki onayı gelen 10 bölümlük ikinci sezon için de açık bir kapı bırakmak istemişler. Ne acı… Halbuki hak ettiği dozu görmüş, uygun sonla buluşmuştu herkes. Ancak tüm kadronun değiştirilip, yeni Mr. Mercedesler ile devam ettirilmesi hâlinde sesimi çıkaramayacağımı ekleyip dizi cennetime geri döneyim.
MVP: Harry Treadaway