Eleştiri
Roman J. Israel, Esq.
Dan Gilroy’la (Michael Clayton’ın kusursuz senaryosuna imza atmış Tony Gilroy’un erkek kardeşi) 2014’te Nightcrawler sayesinde tanışmış ve sinefil-brolar biz daha yumuşatılmış tepkiler verirken yerlere göklere sığdıramamıştı bu filmi hatırlarsanız. İade ihtimaline karşı faturayı saklayan diğer yüzde elli olarak şimdi sıra bizde. Çünkü kusurlu ilk filmin optik illüzyonlarına yenilmeyip başımıza gelecekleri öngördük. Yalnız gündemimize taşınması, daha doğrusu aldığı eleştirilere rağmen izlememizin tek sebebi James Franco’yu oylamanın son 48 saatinde çıkan skandalları sağolsun dışarıya itip aday olma başarısını göstermiş Denzel Washington’la alakalı. Roman J. Israel, Esq. adındaki yersiz oyunun karşılığını verecek kadar anlamsız ve niteliksiz. Formülsel tekstlerin evreninden kulak memesi kıvamında ahlak muhakemesi, kibrit kutusu büyüklüğünde karakter çalışması ve yağsız tencerede çevrilmiş bir adet twist sunuyor. Dört başı mamur lineerliğinde, şakacı ve tutkulu olmaya çalıştığı anlarda bile Hollywood’un doksanlarda kalmış hukuk anahtar kelimeli mahkeme salonu dramalarına, adalet sistemi ile toplumun düzeni arasında bir denge bulmaya çalışan o şaşalı filmlerine yüzünü dönüyor. Sanılmasın ki uzun uzun davalar görülüyor, Denzel Washington büyük tiratlarla jürinin önüne dikiliyor, ortada toplumsal süreci de etkileyen bir mesele var… Hayır! Aksine tek bir karaktere atanmış bir öykü bu. Öyle ki küçük Gilroy, seyircisini hazırlıksız yakalayabilmek adına filminin tapusunu bu eksantrik adama teslim edecek kadar cesur davranıyor. Yasal sürecin ardında büyük bürokratik adımlar atılmasına duyduğumuz heyecanı network televizyonculuğu başını alıp gittiği anda kaybettiğimiz için pek de evrensel sayılamayacak dertlerini inançla, sadakatle sınayan bencilliğinde Roman J. Israel, Esq. için alkış tutacak bir izleyici kalmadı artık. Buradan da şöyle bir kanıya vardım açıkçası, Dan Gilroy açık seçik ciddiye alınmak istiyor ve Hollywood gibi sahtekarlık bazlı bir sistemde çalışıyor olmasına rağmen dünyayı büyük problemleri olduğuna inandırmak gibi bir takıntısı var. Yalnız bu kompleks yukarıdan satmaları icraate transfer olamamış. Dolayısıyla da hikâyesinden bağımsız, başrolü için şov botu görevini gören pasaklı bir parça kalmış geriye, ki o da gerçekten iyi mi oynuyor yoksa etrafındaki herkes kötü performanslar sergilediğinden mi gözümüzde büyüyor çözebilmek mümkün değil. Üzerine kafa yormaya değmeyen ayrıntılarla, başladığı yerde biten monologlarla dolu olması haricinde gerçeklikten de çok uzak bir yere konuşlanmış sanki Roman J. Israel, Esq. Nightcrawler’ın kafamızda iyi eskimemesi de bu bahsini ettiğim benzer ukalalıkla alakalı. Film izlediğiniz bilincini asla üstünden atamamanıza rağmen bir belgeselin yol haritasını izleyen yönetmenle inatlaşmak kadar yorucu bir egzersiz yok. Demem o ki Denzel Washington’ı Denzel Washington olmasından sebep Oscar’ın ilk beşine yerleştirmiş bu yarı ihtişamlı tren enkazına bir uzaklaştırma emri çıkartmalı. Gilroy’un da bundan böyle yazdıkları ağabeyinin elinden mi geçse diye düşünmüyor değilim. Aksi takdirde ben de Roman gibi belediyeyi arayıp bu gürültüleri şikayet edeceğim.
Fesat Mukayese: Migros VCD sepeti > Roman J. Israel, Esq.