Keyfî Drag Race Tekrarı 12×03

Artık hayatı mı daha hızlı yaşıyorum yoksa hayat mı beni daha hızlı yaşıyor bilinmez, haftalar çok çabuk geçer oldu. Drag Race’in 12. serisinde de iki ayrı prömiyerimizi tamamladıktan sonra üçüncü haftaya ışık hızıyla geldik sanki. Ağzımı açtığım ilk yazı yine yoğun bir aralıkta çıktığından karaladıklarım pek dağınık idi. Bu sefer planlı gitmeye gayret göstereceğim, söz! Hem boşlukta ilk iki bölümdeki rap parçaları dinlerken Crystal, Gigi ve Widow’un kısımlarının da ayrı ayrı azılı hayranı olmayı başardım. Dolayısıyla sıralamalarımda çok büyük bir değişiklik olmamasına karşın kendimi daha bağlanmış hissediyorum yeni seriye karşı. Yetenekli bir grupla muhattap olduğumuzun farkındalığı tam anlamıyla yerine oturdu yani. Hadi yine sağ ayağımızı omuzlardan indirip başlayalım sohbete.

Bölümü Sherry Pie kazukesi kazanmasına karşın zannediyorum ki VH1 gelişen olaylar ışığında kurguda biraz oynamaya gitmiş. Dolayısıyla aldığı bölüm birinciliğinin doğaçlama yaptıkları görevle alakalı olduğuna inanmakta güçlük çektik. Podyumun hakkını verdiği kesin de, kimin umurunda? Cinsel istismarı altına bulayınca istismar istismar olmaktan çıkmıyor. O yüzden sezon boyunca kendisinin varlığını yok sayacağımı bu haftaki yazıma da not düşmek istiyorum. Değerlendirme dışında istediği gibi takılabilir, zaferlerle tacını parlatabilir. Bu arada kusursuz bir drag queen olduğunun sürekli altını çizmesine karşın bize bunu ispat edemeyen Brita da drag kızlarından birine cinsel tacizde bulunmuş iddiası mevcut. Kendisi kesin bir dille yalanlamış, neden bilmem olayın üstü de çabucak örtülmüş. Konu tekrar açılır, bu iddianın doğruluğunu destekleyen birileri çıkarsa onu da çarmıha germeye hazırım, bilinsin.

Biz korona virüsü sebebiyle iptal edilen Drag Con’da para kazanamayacak, tüm bu Shit Pie (yeni adı artık bu) hadiseleri yüzünden de başarıları gölgelenen talihsiz on ikinci sezon kızlarının kalanına dönelim asıl. Efendim, bu bölüm dahilinde biraz komedi yeteneklerini görme fırsatı yakaladık kadronun. Heidi, Monique Heart’ın yıllanınca bayatlayan doğallığına orta parmak çekip o güneyli çekiciliğini total koymuş önümüze. Etkilenmemek imkansız. Podyumda çok büyük bir iddiası yok ne yazık ki, henüz cebini dolduramadığından. Ancak bu kısmın Untucked’ta da söylendiği gibi telafi edilmesi mümkün. Heidi mizahi yeteneğiyle, karakteriyle, şeytan tüyüyle kazanıyor izleyiciyi. Sezonda final görür mü diye ufaktan düşünmeye başladım. Biraz Chi Chi dolayları ama her türlü ihtimale açığız.

Ben Heidi’ye rakip olarak, eğer söz konusu yine şu doğaçlama cart curtu ise, bir tek Jaida’yı görebildim bölüm özelinde. Neden yüksek not verilmediği hakkında da en ufak bir fikrim yok. Jaida’yı Trinity the Tuck’a benzetmeye devam ediyorum bu arada. Gerçi Trinity’nin drag’i konusunda o pageant kültürünü ayakta tutsa da tamamen kadın illüzyonu üzerine oynamaktan öte fikirleri de var. Jaida daha dar bir alanda paslaşıyor kılık kıyafette. Fakat karakterse karakter, komediyse komedi, tavırsa tavır, yetenekse yetenek! Jackie Cox’ı da ucundan listeye ekleyelim tabii. Beklenileni verip üzerine koyamadığı için biraz kalbim kırık olsa da podyumdaki referanslarını ilgiyle takip etmeye devam ediyorum. Faslı prensesimizin Sasha Velour gibi sürekli ne kadar akıllı olduğundan bahsetmeyen alçak gönüllülüğü ve Miz Cracker’ı hatırlatan deliliği birleşince ortaya tadından yenmez bir yaratık çıkıyor.

Zayıf yanda ise en başta Dahlia Sin var. Look/instagram queen tanımının en berbat açılımlarından biri galiba. Bu gözler ilk elenen kontenjanında ne Tempest Dujourlar, ne Jaymes Mansfieldlar gördü. Ancak Dahlia sıradanlıkta bambaşka bir yere oturuyor. İyi bir makyaj markasının standında çalışan MUAlerden hallice drag’i. Portre süper, üst baş da hiç fena değil, kalanı nanay. Benzer bir durum Nicky Doll için de geçerli. O çeviride kaybolduğuna derinden inansa da ben şu ana kadar giydikleri içerisinde, iyi parçaların bile daha önce nicelerinden gördüklerimizin kılımızı kıpırdattırmayacak bir varyasyonu olduğu inancındayım. Yüzünde yaptığı çalışmaya söz yok. Yarışmanın uzun zamandır gördüğü en iyi makyaj artistlerinden biri belli ki. Kaşla gözle de karın doymuyor diyor önümüze bakıyoruz.

Gelelim bir de Crystal Methyd’a. Out of drag hâlini pek sevdiğim bir arkadaşıma benzettiğim için ekstra kanım kaynamakta bu hanımefendiye. Jüriye suratında aşırıya kaçtığı konusunda katılıyorum. Bence de Crystal’ın daha temiz bir surata ihtiyacı var, kendi üslubundan da ödün vermeden. Yalnız Michelle Visage’ın artık kabak tadı veren anlamsız “Seni görmek istiyoruz da sen sen olma.” yorumları üstüne oturup panele hak veremiyorum. Hele ki Olivia Munn’ın hiçbir yerde başlayıp, yine aynı yokluğun içerisinde biten anlamsız önerisi… Eminim hem yüzü hem fiziği güzel, annesi Vietnamlı olmasına karşın beyaz babasının genlerini taşıyan bir aktris olarak iş bulmakta çok ama çok zorlanmışsındır Olivia. Çok eminim. Ama çok!

Bu arada dolu dolu geçen üç haftaya karşın dişe dokunur bir drama çıkmamasının, Untucked’ın da aynı sıkıcılıkta seyretmesinin acısını yaşamaya devam ediyorum. Gerçi Dahlia’nın Crystal’a ilgi göstermesi üzerine belli ki yapımcılar Brita ve Jan’i zorla oraya sürüklemiş, toplaşma zamanına malzeme çıkarmaya çalışmış da 10 hafta sonra hangimiz Dahlia Sin’i hatırlayacağız ki? Son olarak Rock’ın özgüven sıkıntıları üzerinden sağılan hikâyeye de değinelim. İlk bölümde pek parlayan, ete kemiğe bürünmüş çılgın anime karakterimizi erkenden sepetleyeceklerini düşünüyorum. Daha şimdiden Ru, C.U.N.T. içerisindeki nerve‘ün Rock’ta bulunmadığına dair bir fikre sahip olduğunu açık etti. Crystal’a gösterdiği müsamahanın yarısını bile alamayacak belli ki biriciğimiz. Neyse, All Stars 6 ellerinden öper.

Çenemi bütünüyle kapatmadan evvel, post-VH1 döneminin sezon sonuna saklanan görevleri ilk haftalara çekmesini epey başarılı bulduğumu söylemeliyim. Bundan Pit Stop’ta da bahsettiler. Daha ilk bölümden rap bir parça yazıp kendini tanıtma, sonrasında ciddili bir doğaçlama/oyunculuk görevi ve haftaya da balo geliyor. Ru ve tabii ki prodüksiyonun kızlara kendilerini dünyaya gösterebilme açısından bu kadar çok fırsatı erkenden veriyor olması şahane. Böylece daha da bağlanıyoruz hepsine, ilk gidenin bile aklımızda en az 1-2 look’u oluyor. Düşünsenize Vanjie’nin 10. sezondaki karnesini. Barbielerden, saçma sapan, top şeklinde lif bir elbise giy ve hop attaya… Dahlia ise üç bölümde 6 look gösterebilme imkanı yakaladı. Müthiş!

Keyfî Drag Race – Untucked

• Jan… Toot!
• Fragmandan Jaida’nın ortalığı karıştıracağına dair bir izlenim aldım haftaya. Umuyorum çenesini açtı diye beyaz twinklerin ırkçı zorbalıklarına maruz kalmaz.
• Widow’un MTQ’da bize verdiği ortaya karışık büyük beden queen imajını yerle bir eden personasını çok seviyorum. Her şeyi yapabiliyor ve yapacakmış gibi de gözüküyor. Sadece lookları ya çok iyi ya da çok kötü. Bu onu lip synclere sürüklerse canı çıkar vallahi oralarda.
• Gigi Goode hakkındaki fikrim değişmedi. Lee Dawson kendi RuCap’inde çok yüceltmiş ama yani bir cekete bilmem kaç bin düğmeyi silikon tabancısıyla yapıştırmasındaki vizyon tam olarak nerede?
• O lip sync’in rezaleti neydi gençler ya? Ariana’ya hakaret gibi.
• Ornacia, your smile is beautiful…

Genel sıralamam
⭐⭐⭐⭐: Jackie Cox, Jaida Essence Hall, Crystal Methyd
⭐⭐⭐: Heidi N Closet, Widow Von’Du, Gigi Goode
⭐⭐: Rock M. Sakura, Jan, Brita, Nicky Doll
⭐: Dahlia Sin, Aiden Zhane
💩: Sherry Pie

Ben jüri üyesi olsaydım…