RuPaul's Drag Race
Keyfî Drag Race Tekrarı: 12xFinal
Ve geldik büyük sona… Korona ve Shitty Pie olayı gölgeler mi diye korktuğumuz 12. sezon, Drag Race tarihinin en iyilerinden biri olarak ekrandaki yolculuğunu tamamladı. Artık hepimiz evde olduğumuz için kuir kalabalık olarak kolektif bir izleme rutini yaşamamız mı bu sezonu özel kılan, yoksa en zayıf halkanın bile çok yönlü olabilmesinden mi, çözmekte zorlanıyorum. Tek bildiğim şey, bu kadronun Drag Race franchise’ını bir ucundan tutmuş herhangi bir programa başarıyla transfer olup seyirci karşısındaki mevcudiyetini bir şekilde parlatmaya devam edecek yeteneklere sahip olduğu. Burada fıçının tabanındaki Dahlia Sin, Nicky Doll ve Aiden Zhane’in bile birkaç ufak dokunuş, içe dönüp kendilerini daha iyi ifade edebildikleri özellikleri kavramaları halinde 12. sezon tekrarı gibi bir All Stars 6 yaşanabilir, öyle diyeyim.
Ben açıkçası Ru’ya, prodüksiyona ve ekipteki kızlara her zamankinden daha müteşekkirim. Ciddi anlamda Drag Race seyrinin keyfini katmerlendiren bu şahane sezon, henüz yarışma ile tanışmamışlara yeni bir 6. ya da 9. sezon tanışıklığı emanet edebileceğimiz çok güçlü bir kız kardeşlik de sundu çünkü. Burada alkışın en büyüğünü kime emanet edeceğime de karar veremiyorum açıkçası. Shitty Pie’ın varlığını unutturan kurgu ekibine mi, her zamankinden daha canlı ve bağlanmış duran anamız Ru’ya mı, yoksa hem televizyonun hem de yarışmanın matematiğini çözmüş bu dolu dolu kasta mı… Dünyayı turlayamadıkları, bir kulüpten diğerine akamadıkları zor bir gerçeklikte döndü bu şamata üstelik. Daha ne denilebilir?
Final özelinde konuşmak gerekirse… Jackie Fox’ın elendiği bölüme kadar Crystal Methyd sevdamı devam ettirip Jaida’yı da yedeğe yazmıştım biliyorsunuz. Yalnız post – 12. bölüm süresince toplaşmadan röportajlara, sosyal medyayı kullanışından özgeçmişine ve genel bir sezon yeniden seyiri yapılınca “Look over there!” dediği anda tutulduğum, makyajına sürekli övgüler düzdüğüm, siyah mükemmeliyetinin arşı Jaida Essence Hall takımına kaydım ben de. Ve en nihayetinde, istediğim birinin kazanmış olması tarifi imkansız bir duygu seli yaşatıyor şu an. Çünkü ne başka alternatif olmadığı için desteklediğim Aquaria, ne de berbat sezon performansına karşın Trixie Mattel o istediğim hazzı yaşatamamıştı bana. Şimdi Jaida ile hep birlikte bulutların üzerindeyiz. She did what? THAT.
Ru’nun makyajsızlığı haricinde evden yapılmış finalin belli başlı bir kusuru olmadığını da eklemem şart. Beş lip sync’i en mantıklı koşullarda oluşturup kızlara kendilerini gösterebilmeleri için yeterli fırsatı tanımışlar. Yarasa kakasından daha deli Crystal Methyd’in solosu, Gigi’nin rakiplerinden daha fazla parası olduğu için evde kurduğu a-ha stüdyosu ve Jaida’nın 2000’li yıllara götüren halı – koltuk – peruk üçlemesinde dönen R&B klibiyle dolduk dolduk taştık. Sonuç? Sonuç fazlasıyla tatmin edici. Üstelik aksini iddia edenlere karşı sosyal medyadan gelen desteklerin sıralamasında da görüleceği üzere, halkın da verdiği bir kararın yansımasını gördük biz ekranda. Gigi’nin 2020 yılında apolitik olma cahiliyetini devam ettirdiği “I can’t breathe” tweeti olsa da olmasa da bu kapı açılacaktı zaten.
All Stars 5’te Shea Coulee ve Jujubee’yi Top 2 olarak görmek için kollarımızı sıvamışken Drag Race tarihinin gelmiş geçmiş en iyi, en donanımlı, suratı tanrılar için boyanmış, tahttaki kraliçemizle birlikte bu zaferin tadını çıkarma zamanı şimdi. Malum, 13. sezonun hangi koşullar altında çekileceği ve ne zaman ekrana geleceği belirsizliğini koruyor. Bu seri Drag Race izlemelerimizin sekteye uğrayacağı bir döneme doğru yavaştan giriş yapıyoruz sanki. Gerçi arada Kanada yapımı Brooke Lynn Hytes’lı versiyon da gelecek ya neyse. Biz hükümdarımızın ömrü uzun olsun diyelim, Crystal’ı, anasının ak sütü gibi helal Miss Congeniality ünvanın kapan Heidi’yi, Jan’i, Jackie’yi ve ne olur Widow’u All Stars 6’ya bekleyelim. Huzzah!