Another Round

Yönetmen: Thomas Vinterberg | Oyuncular: Mads Mikkelsen, Thomas Bo Larsen, Lars Ranthe, Magnus Millang, Maria Bonnevie, Susse Wold | Senaryo: Thomas Vinterberg, Tobias Lindholm | 117 dakika | Drama

Danimarka sinemasının taçsız prensi Thomas Vinterberg bir anlatıcı olarak sınırsız yeteneklerinin kuş bakışı manzarasını gösterdiği The Hunt sonrası, benim varlığından pek de şikayetçi olmadığım kostüm draması Far from the Madding Crowd’ı yapmış ve aldığı eleştirel başarısızlık üzerine kendi çöplüğünde minör dramalarla ötmeye devam etmişti. Pandemi olmasa Cannes’ın meşhur kıyı şeridi Croisette taşlarını arşınlayacak yeni projesi Another Round ise hem Vinterberg’in elini artırması, hem de barındırdığı muntazam Mads Mikkelsen performansı sebebiyle adını tekrardan gündemimize taşıyor. Orta yaş krizinin varlığını çok da belli etmediği formlarda kendini göstermesiyle hayat gailesinin tatsız koşuşturmacasında evcil bir sürüngene dönüşmüş esas karakterimiz Martin ile öğretmenlik yaptığı okuldaki üç meslektaş dostunun amatör tezi üstüne tüm hikâyesi orijinal ismi Druk olan yapımın. Teorilerine göre kanda eser miktarda alkol bulunması hâlinde heyecanlarını çoktan kaybettikleri kariyerlerine sıkı sıkı tutunmalarına sebep olacak o gazı soluyabileceklerini düşünüyor bu dört arkadaş. Geceyle gündüzün coğrafyasından sebep birbirine sıklıkla karıştığı topraklardaki içselleştirilmiş bol içki tüketimi üzerine kendince bir fikir egzersizi diye de özetlenebilir hatta. Bu dört kafadarın kişisel koşuşturmacalarında kamera Martin’den başkasını göstermeye pek yanaşmasa da akademik benlikleri sağolsun sosyal deneylerinin kağıda dökülmüş hâlini de belli belirsiz epizotlar olarak ayrılmış filmin eslerinde izliyoruz. Fakat her güzel şeyin sonu olduğu gibi, Thomas Vinterberg’in de keşfetmeye soyunduğu topraklarda onu hep tutan içsel bir sabotajcısı oluyor. Another Round’ta da serbest bırakılması hâlinde bile fazlasıyla keyif enjekte edecek, başrolünü emanet ettiği Mads Mikkelsen’ın bukalemunluk seviyesindeki anlatılmayıp yaşanan oyunculuğunun da etkisiyle iyice arşa değecek meselesini seçtiği rota sebebiyle hep geri çekmiş. Martin üzgün, bıkmış, sıkılmış, yorgun bir adam. Dolayısıyla yaşam filizi ölmüş bu zatı buraya getirenin ne olduğunu öğrenmek bir izleyici olarak en büyük hakkımız. Ancak Vinterberg bu soruya net bir cevap vermekten kaçıyor. Alkol şişesi ile kurduğu bağ ataerkil bir yerde. Her şeyin üzerine oynadıkları kumar bir kenarda dursun evliliğe, çocuğa, kendi aldığı kararların ağırlığını kadın partnerine yüklemenin makbul olduğu erkeklikten bir takım nağmelerle dolu Another Round. Üstelik beraberliğin tarafları arasında açtığı uçurumu tamir ederken de adına yaraşmayacak bayağı fikirlerin esiri oluyor. Buradan ben kendime yalnızca övmelere doyamadığımız bir oyunculuk zirvesini, Bay Mikkelsen’in tatsız Xavier Dolan sevincine verdiği tepkiyi unutturacak bir performans emanet ettiği final bloğunu alabildim. Druk’u keyifle hatırlayacak olmamın yegâne sebebi bile diyebilirim. Ama perdeyi çok yüksek bir notada kapattığı için Vinterberg’in gir çık gir çık midemizi alt üst ettiği tümsekleri de unutmuş gibi yapamayacağım. Huzur içinde yatan Vikingler hiç kusura bakmasın!