Takip et

RuPaul's Drag Race

Keyfî Drag Race Tekrarı 2×3: Enbylerin Kardeşliği

tarihinde yayınlandı.

Bu nasıl bir kast yahu? Kim gitse üzülüyor, kim cenk eylese kalbimiz kırılıyor. En sevmediğime bile öyle alıştım ki inanamıyorum daha ikinci sezonundan Birleşik Krallık’ın bu ritme ulaşmasına. Bıraktığımız yerden tutunalım hemen yine meseleye… Joe Black’in ardından bir şok veda da Cherry Valentine ile yaşadı ve sanıyorum hepimiz artık gidip spoiler mı okusak yahu, daha ne kadar sürpriz olabilir ki dediğimiz yere geldik. Bu belirsizlik hâlinin kızçeleri sürekli diri tutmasından ötürü mutluyum esasında. Ama bir taraftan da bence kafalarıyla çok fena oynuyor anlamlandıramadığımız inişler çıkışlar. Gerçi bu hafta dahilinde daha kabul edilebilir bir değerlendirme vardı da gidene bakar mısınız? Nasıl yani, ne alaka? Tamam sevmedik de üçüncü haftası gitmesi gereken isim Asttina mıydı gerçekten?

Limbo dansı yaptıkları komikli mini görevden sonra faşon müsabakasının baş kahramanları olacağını öğrenen yarışmacılar bir güzel eşlerini buldu ve Ru’nun haberini geç verdiği “Who wore it best?” sualiyle muhattap olarak bir çekişmeye girdiler. Hangi katinanın elinde makas dikemiyor kısmısını bir Drag Race anlatısı olarak pek iç açıcı bulmuyorum artık. Tia’ya fazlasıyla güldüm gerçi. Çünkü içine düştüğü durumun epey farkında olmasıyla birlikte başına gelenlerle düşmeyip komedi yeteneklerini kullanarak kurtulmaya çalıştı. Sonuç tabii ki de hüsran. Ama en azından seyir keyfi katarak bölümü katmerlendirdiğine inanıyorum.

Tayce ile A’Whora arasındaki yattılar mı yatmadılar mı, sadece koliler mi yoksa bir sevgililik hâli var mı gizemini de pek iyi idare edemiyor sanki şov. Lawrence Chaney’e zorla söyletildiği her hâlinden belli cinsel tansiyon haricinde istediğimizi alamadık sanki. Gerçi ben Tayce’in bu konuyla gündeme gelmek istemediği için konuşmaya dahil olmadığını da düşünüyorum. Bu arada biri moda okulu mezunu, diğeri silikon tabancasından gücünü alan iki drag queenin karşılaşmasında bana Tayce çok daha şık geldi, abartıyor muyum? A’Whora’nın kılığını biraz sıkıcı ve tahmin edilebilir buldum. Dördüncü sezondaki Sharon Needles poodle şıklığının biraz daha cilalanmış hâli işte. Çok gördük, çok da doyduk.

A’Whora’nın moda tasarımcıları beni drag queen olarak görüyor, drag queenler de beni moda tasarımcısı olarak görüyor ağlamasına üzülen varsa da kendini bir odaya kapatıp yargılasın mümkünse. Çok iyi makyaj yaptığına ve epey de zevkli bir drag queen olduğuna şüphe yok. Fakat Untucked sırasında kendi özgüven problemlerinden sebep Tia’ya yansıttığı anlamsız negatiflik sonrası bir başka beyaz, zayıf, kötücül olmayı karakter özelliği sayan faşon queen diyerek göz devirdim ben. Giderek de soğumaya devam ediyorum. Kostümlerinin hatırına daha ne kadar tahammül edebileceğim şaibeli.

Esas şu Ginny Lemon ve Bimini Bon-Boulash arasında geçen konuşmayı dillendirmemiz lazım bence. Non binarylerin görünürlük konusunda yaşadığı sıkıntılardan da öte kendi klanımız içerisinde anlaşılmamalarıyla alakalı büyük bir sıkıntımız var hâlâ. Çok garip, ömrümüz boyunca bizi anlamadıkları için korkan cishetlerden çekmemize karşın, sırf kendilerini bir başlık altına konumlandırmadıkları için aynı zulmü enbylere uyguluyoruz. Ginny’nin yaşadığı sinir boşalması anını ve Bimini’nin yardıma koşup konuyu açarak onu dinlemesini inanılmaz değerli buluyorum o yüzden. Bu kadar çok queer izleyiciye ulaşan bir programın bunu yapıyor olması çok mühim.

Şıklığıyla Lawrence’tan sonra benim için bölümün en çok dikkat çeken ismi olmayı başarmış Bimini’nin açıklaması şahaneydi. Kısaca nonbinary’nin yeni bir şey olmadığını, sadece yeni bir kavram olduğunu söyledi. Yalnızca maskülen ya da feminen hissetmediklerini, akışkan olduklarını ifade etti. Ve şunu ekledi; dünya üzerinde 7 milyardan fazla insan yaşıyor ve hepimiz fazlasıyla kompleks varlıklar iken, onları illa iki cinsiyete ya da ifadeye mecbur bırakmaktan daha anlamsız bir şey yok. Bundan daha açıklayıcı bir biçimde ne söylenebilir, o kalın kafaların içerisine nasıl girilir bilmiyorum. Keşke bari biz yapmasak. Kendi komünitemiz içerisinde ayrımcılığa, anlamadığımıza öcü muamelesi göstermeye son versek.

Podyum bazında bu karşılıklı değerlendirmenin pek adil olmadığı kesin. Veronica Green bence korkunç kötü gözüküyordu, ama karşısından ondan daha beter bir kılıkta Tia olduğu için paçayı kurtardı. Bimini, Asttina’ya tur bindirmişti. Fakat Asttina’nın lip sync’te yer almasını gerektirecek “basitlikte” olduğuna da ben pek ikna olamadım. Sırf plastik göğüs takıp kalçalarına sünger yerleştirdi diye kutsanan Ginny’i görünce üstelik, Asttina’nın en azından daha tutarlı bir look çıkardığı için o taban ikilisinde yer almamasını beklerdim. Ellie’yi bu bölüm itibariyle sevmeye başladığımı da ekleyeyim. Bunda tabii ki de Ru’nun onda ne gördüğünü bize de nihayet açıklamasının etkisi var. Bu yaşta böylesine profesyonel gözükmek… Wowza.

Sister Sister’ın gitmesi için gün saymaya devam ederken, zaten artık arka planda bir yere kaynadı kimse varlığını bile hatırlamıyor, Lawrence Chaney de nihayet ilk zaferini aldı. Bu hafta itibariyle Tayce’te bizim bulduğumuz ışığı jürinin henüz fark etmediğini görüyor ve Raven’ın ilk sezonundaki gibi bir kurgu yiyor olmasının da etkisiyle sanırım Lawrence’ın şampiyon edileceği fikrine geri dönüyorum. Panelin her anlamda gönlünü çalmaya devam ederken çok yaratıcı olmasa da kusursuz bir kılık, makyaj ve perukla haftayı tamamladı, ilk görev birinciliğini de cebe indirdi İskoç kraliçemiz. Helâl-ü hoş olsun mu? Olsun.

Son olarak Asttina ve Tia’nın cengine de değinelim… Tia’yı çok seviyorum, kimse kusura bakmasın. İstediği kadar berbat gözükmekte özgür bir queen. Çünkü doğru kostümler ve paraya ulaştığı gün herkesin peşinde koşturacağı bir karizmaya sahip. Hepsinden öte inanılmaz da komik bir yaratık. Fakat kamera Asttina’yı göstermese dahi Tia’nın buradan bir zaferle ayrılmasına yetecek lip sync performansı var mıydı diye sormadım değil izlerken. Ha umurumda mı? Değil. Kayırılmış, ikinci bir şans verilmiş olmasına epey mutluyum. Asttina devam etse de etmese de kendine programdaki varlığından bağımsız hayran kitlesi oluşturabilecek bir queen. Tia’nın ise bu desteğe fazlasıyla ihtiyacı var. Dolayısıyla susuyor, Ru’ya itiraz etmiyor. Top 5’ı zorlayacağını umut ederek önüme bakıyorum.

KDRTUK: Untucked

  • Tia Kofi’nin “Tea or coffee?” esprisi olduğunu yeni anladım. Çok zekiyim, evet.
  • Tia Kofi’nin şahane anonsu: I am serving you an adequate dress made of material that is on my body. Vintage? No! Elegant? No! Still stuck on me? Just about.
  • Tia Kofi’nin Michelle Visage’a verdiği cevap: I think you’re gonna say it’s stunning, and you should have been in the top. A sensational garment, and in fact, you wanna wear it yourself, because it’s so well-constructed.
  • Tia Kofi’nin kollarını ahtapot gibi sallayışı…
  • Tia Kofi in general <3
  • Jourdan Dunn da ne kadar güzel bir kadınmış yalnız. Memnun oldum.
  • Bu gif şurada dursun…

Genel sıralamam
⭐⭐⭐⭐: Tayce, Lawrence Chaney, Bimini Bon-Boulash
⭐⭐⭐: Tia Kofi, Joe Black, Ginny Lemon, Ellie Diamond, A’Whora
⭐⭐: Cherry Valentine, Asttina Mandela, Veronica Green
: Sister Sister

Benim tablom, benim kararım

Yarışmacı 1 2 3 4 5 6 7 8
A’Whora HIGH SAFE SAFE          
Asttina Mandela SAFE LOW SAFE          
Bimini Bon-Boulash HIGH SAFE HIGH          
Ellie Diamond SAFE SAFE SAFE          
Ginny Lemon SAFE SAFE BTM2          
Lawrence Chaney HIGH BTM2 WIN          
Sister Sister BTM2 SAFE SAFE          
Tayce WIN SAFE HIGH          
Tia Kofi LOW HIGH BTM2          
Veronica Green SAFE WIN LOW          
Cherry Valentine BTM2 BTM2            
Joe Black SAFE              
Devamını oku
Yorum Yapın

Yorum yazın...

Oscar Boy sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya Devam Edin