Keyfî Drag Race UK Tekrarı 2×5: Cis-tem Offender

Biz izlemek için başına oturmadan neredeyse bir yıl önce çekilen Drag Race, geçtiğimiz sene pandeminin patladığı sırada prodüksiyon aşamasında olduğu ve Birleşik Krallık ansızın karantina moduna geçtiği için çekimlerine yedi ay ara vermek zorunda kalmıştı. Ben bunun haberini Reddit ve her sürpriz bozanı birilerinin seyir zevkini bozmak üzere oraya buraya yazanlar sayesinde almıştım aslında. Ama ne testi pozitif çıktığı için veda edeceğimiz queen’in Veronica Green olacağını biliyordum, ne de yarışa Glenn Close cosplay’i Joe Black’in geri geleceğinden haberim vardı. Ve bölümü izlememin üzerinden saatler geçmesine karşın hâlâ bu iki haberi de sindirebilmiş değilim.

Ginny Lemon’ın “Bu fırsat nasıl tepilir?” ve “Sen bir efsanesin, nasıl böyle çekip gidersin?” isyanları yaratan kendi kendini eleme skandalının hemen ardından kızçelerin evlerine geri dönmek zorunda olduklarını öğrenmeleriyle bölümün fitilini ateşledik. Tam yedi ay sonrasına ışınlandığımızda suratlarına enjekte edilmiş taze dolgular, iyice bakılmış pürüzsüz ciltler, göze hoş gelen yepyeni saç kesimleri ve en önemlisi yarışın ne olduğunu çözdükleri için kendini hissettiren, pırıl pırıl bir tavırla geri döndüler odaya. Hani bir nevi All Stars ışıldaması diyelim. Bilhassa A’Whora, Tayce, Bimini ve Sister Sister da sadece fiziksel olarak değil, zihinsel bir değişimin de kokusunu almak zaten çok iyi giden sezonun ivmesini daha da yükseltti diye düşünüyorum.

Sezonun hiç sevmediğim sayılı queenlerinden Veronica’nın geri gelmeyeceği anlaşılınca Ginny hariç elenen bütün yarışmacıları odaya çağırıp ufak bir oylama yaptı peruğuyla göz kanatan RuPaul. Joe Black, Cherry Valentine ve Asttina Mandela arasından da Drag Race UK’in ikinci sezonuna geri dönme hakkını kazanan isim, arkadaşlarının yardımıyla Joe Black oldu. Ben sanıyorum bu üçlüden Cherry’nin geri dönmesini isterdim. Ne Joe’yu, ne de Asttina’yı birden fazla bölümde bu kadro içerisinde ayakta kalabilecek kadar sağlam ya da başarılı görmüyorum çünkü. Ama benim fikrimi sordular mı? Hayır. Cherry kaç oy aldı? Sıfır. Konu kapanmıştır.

Geçtiğimiz yıl Frock Destroyers ile Drag Race izleyicileri arasında fenomene dönüşen UK serisi, Eurovision benzeşi kontekst içerisinde yeni bir kız grupları şalanjına ev sahipliği yaptı, Veronica’nın gidişi ve Joe’nun geri dönüşünün hemen ardından. United Kingdolls (Lawrence, A’Whora, Tayce, Bimini) ve Bananadrama (Joe, Sister, Ellie, Tia) yarışmadan çıkan her şarkıyı sabah akşam tüketen benim gibi delilerin dinleme listelerini uzunca bir süre işgal edeceğe benziyor. Tabii ki de aralarından heatherları ve boogerları sıralamadan olmaz. Ben de tıpkı jüri gibi United Kingdolls’un çok daha başarılı olduğunu düşünüyorum. Sahnede bir grup gibi hissettirmeleri, tadını kaçırmayan koreografi ve her biri birbirinden akılda kalıcı kıtalarıyla bu bölüme damgalarını vurdular.

Favorim kesinlikle Bimini. “Gender-bender, cis-tem offender” dediği anda bütün varlığımı vegan kraliçemize hediye ettim zaten. Garip bir şekilde A’Whora’ya da bütün drama yaratma motivasyonuna rağmen fena hâlde ısındım. Geçtiğimiz hafta nihayet kırılgan tarafını görmüş olmamızın ve tabii ki yarışmaya geri döndükten sonra drama yaratmayı amaç değil de bir eğlenceye evriltmiş gibi gelmesinin etkisi var sanırım. Şu an Tayce, Bimini ve Lawrence ile finale yürüsün istiyor muyum? İstiyorum! İki hafta boyunca çekimler öncesi tek başına karantinaya girmek zorunda kalan RuPaul’un asabiyeti Tia Kofi’ye sezonun başlarındaki kadar geçit vermeyecek belli ki. Bu bölüm Joe yerine bir başkası çıksaydı karşısına çoktan yollamıştı.

Hazır Tia demişken Bananadrama’yı da analım. Hepsi berbattı. Bitti. Yani hem performans kostümleri, hem Ada’da deniz kenarında geçen bir güne atıf yaptıkları podyum kısmında topluca sınıfta kaldılar açıkçası benim için. Sister Sister’ın ağzından taşan protezleriyle neden övgü topladığı hakkında en ufak bir fikrim yok. A’Whora ile aralarında geçen bu fikir kimindi tartışmasını da pek umursamadım. Zaten beş haftadır aynı şeyi söylüyorum: Sister Sister’ı sevmiyorum! Ama şundan da eminim, geri dönüş sonrası kendisinde bir ışık gören jüri ve bilhassa RuPaul, bir süre daha bu vasatlar kraliçesini orada tutacak. Umuyorum uğruna Tia ya da Bimini’yi harcamazlar.

Tayce ile A’Whora’nın fiziksel menfaatler olmadan (yersen) aynı evde yaşadığını öğrendiğimiz, Lawrence’ın tavrı sebebiyle epey iticileştiği, Tia’nın da ama ablacım bu dondurma kıyafeti de giyilir mi dediği bölü,m dramasıyla, ilkleriyle ve sonucuyla yine enler arasına girmeyi başardı kısacası. Hiç bitmesin istiyorum bu sezon. ABD ayağından bölüm çalıp buraya enjekte edelim hatta, olmaz mı? Geçtiğimiz yıl Sherry Pie ve pandemi depresyonuna rağmen beğendiğim on ikinci sezondan bile iyi geldi bana. O zaman güneşin batışına doğru Kumbaya söyleyerek çıplak ayakla yürümek mi?

KDRUKT: Untucked

• Veronica Green’in bomboş egosunu bir sezon daha çekecek olmak sinirlerimi bozuyor.
• Haftaya Snatch Game var, hazır mıyız? Donald Trump ve Margaret Thatcher’lı ilk sezondan sonra beklentim yüksek. Hadi Tayce, yapabilirsin!!!
• Bu kadrodan kim başarısız olur diye bakıyorum Snatch Game’de… Sister Sister? Çok kuru ya mizahı, hani belki… Ya da Ellie Diamond. Bimini de korkutuyor beni, ama aptal sarışın görüntüsünün arkasında da aşırı zeki biri var, farkındayım.
• Tia Kofi lip sync yapamıyor. Period. Hatta PERIODTTTTT.
• Ellie Diamond’ın martısı çok crafty değil miydi yahu? Bütçesi küçük bir queen olduğunu anlıyorum da makyajı haricinde her şey çok kötü duruyordu. Ama RuPaul-joon çok seviyor yapacak bir şey yok.
• H&M could never…

Genel sıralamam
⭐⭐⭐⭐: Tayce, Bimini Bon-Boulash, Lawrence Chaney
⭐⭐⭐: Tia Kofi, A’Whora, Ginny Lemon
⭐⭐: Ellie Diamond, Cherry Valentine, Asttina Mandela, Joe Black
⭐: Veronica Green, Sister Sister

Benim tablom, benim kararım