Keyfî Drag Race Tekrarı 13×8: Bu Kastla Olmaz

Hazır mısınız? Artık tutamayacağım kendimi, yok olmuyor yani. Birazcık daha izleyeyim, haftalar geçsin abartıyor diyordum da fikrim değişmiyor. Söylüyorum, geliyor… 13. sezonun kastı çok zayıf ve sezon hiç zevkli ilerlemiyor. Birleşik Krallık ayağında tüm zamanların en iyi serilerinden birine şahitlik etmemizin tesiriyle hemen ardından bu nispeten epeyce uyduruk seriye gereğinden fazla mı eleştirel yaklaşıyorum gelgitlerime son verdim artık. Sekizinci bölümün ardından Symone ve Denali haricinde kastta umursadığım tek bir yarışmacı kalmadı. Kimin finale çıkacağı dahi bir heyecan yaratmıyor üzerimde. İsterlerse Elliott ile Tina’yı taşısınlar son dörde, umurumda değil.

Balataları nerede sıyırdığımı düşünüyorum, bulamıyorum. İki parça olarak tasarlanan prömiyer mi kopardı Amerikalı kızçelerle olan bağlarımı? Belki. Rosé’nin Jan’i mumla aratan çekilmez egosu mu yoruyor acaba? Olabilir. Ya da Olivia’nın Symone lip sync’e çıkacak diye küründen, buram buram sinsilik kokan üzülme numaraları haftalardır devam eden sahteliğinin üzerine tuz biber mi oldu? Mümkün. Mik’in istenileni verememesi, Utica’nın ne kadar garip olduğunu beyan ettiği kadar garip olamaması, Tina’nın gözümü kanatan kılıkları mı mesele? Veyahut Kandy’nin reality şov starlığına soyunurken kayda değer bir yetenek skalası bulunmamasından mı? Galiba.

Bölüm hakkında bile konuşasım yok, biliyor musunuz? Ne oldu, yine aptal saptal bir müzikalle baş göz edildik. Geçen sezon tutmuş bir Madonna versiyonu varken yine niye bu Pharmarusical/Trump the Rusical bağlarına geri döndük anlayabilmiş değilim. Burada da Broadway referanslarıyla arayı kapatmaya çalışmışlar ama işe yaramamış. Bitsin diye resmen gözünün içine baktım hepsinin. O kadar yorucu, anlamsız, boomer-esque bir metindi ki… Acaba pandemide canı sıkılan RuPaul mu yazdı hepsini? Hayır bari telif verin, gidin iyi müzikallerin aynısı çıkarın sahneye de keyiflenelim. Madem illa da bir sahneye çalgı çengi koyacağız diyorsanız…

Ne oldu işte, Rosé abartının da abartısı performansıyla öne çıkmak için Glee’deki Rachel pozlarına girdi. Bölüm başında da Denali’yle anlamsız bir seçme için denemeye ve oylamaya tabii tutuldular. Mean Girls’ün Alexis Michelle gibi şovun yapımcılığına soyunmasından zaten fenalık geçiriyorum. Tina’sı, Kandy’si, Mik’i… Bu bölüm Kandy sepetlenmediği için de ayrıca üzgünüm. Tina’yı da hiç sevmiyor olmama rağmen bu hafta aldığı düşük notun sebebi sırf tek bir noktada şarkı söylemeyi bırakması olduğu için çok güldüm. Yahu Elliott, Utica, Olivia hepsi arka planda yok oldu gitti. Sırf kötü kostümleri için bile düşük not verebilirdiniz. Tina’ya ilk kez iyi gözüktüğü haftada böyle ceza verir gibi bir low pembesiyle tanıştırmak. Neymiş? Bir lafı söylememiş sahnede. Yok artık!

Hiç çenemi yormayayım ben. Sezondan ne kadar sıkıldığımı akşam Bawer’le kaydedeceğimiz yeni Geyik bölümünde uzun uzun anlatayım iyisi mi. Haftaya Snatch Game geliyormuş hem, orada daha çok konuşacak şey olur. Symone’a Gigi’ye vermedikleri kırılganlığı monte etmelerini, Denali’nin en iyilerden biri olmasına karşın unutulmaya müsait bir karaktermiş gibi davranılmasını falan da ayrıca isyan gündemime taşırım. Bu hafta da böyle kısa konuşmuş olayım. Değmez. Bıktım. Yok. Iıh. Yapamayacağım. Bye.

KDRT: Untucked

• Joey’i biz de özlüyoruz Kandy. Keşke sen gitsen, o gelse.
• Anne Hathaway’i jüri koltuğunda görmeyi isterdim. Ah be pandemi, ah!
• Podyumda yine en iyilerden birisinin Symone olmasını ne yapacağız? Neden bu kadar kusursuz? NEDEN?
• Olivia’nın birbirinin aynı kıyafetleri ne zaman konuşulur acaba…
• Rosé sırf o rezalet Mask referansı için görev birinciliğinden mahrum bırakılmalıydı. BENCE.
• Graham Norton meselesi de gündeme getirildiği için ayrıca bir kalp bırakayım buraya. Keşke daha çok konuşsalardı.
• Denali’yi çok tatlı buluyorum. Keşke kocam olsa…

Genel sıralamam
⭐⭐⭐⭐: Symone
⭐⭐⭐: Denali
⭐⭐: Gottmik, Rosé, Kandy Muse, LaLa Ri, Utica Queen, Tamisha Iman, Olivia Lux
⭐: Joey Jay, Kahmora Hall, Elliott with 2 T’s, Tina Burner

Benim tablom, benim kararım