PGA (Yapımcılar Birliği) Ödülleri ’21

3 Comments

1. 

   Seçkin

   20 Mart 2022 at 15:44

   Kültürel eserlere refere edilen ödüller, hakkaniyet çerçevesinde ve rekabet içersinde değil beğeni yargısıyla belirlenir. Bu durum ödül dağılımının meşruluğunu zedelemez çünkü beğeni yargısı, mütemadiyen öznel olmasa da bu ödülü veren kurul veya jüri özelinde ifade edilir. Dolayısıyla seçicilik esastır, puantaj sıralaması değil. Power of Dog’un ödülü alması aklınızda önden belirlendiyse ve bunun için kesinkes beklentiye girildiyse, bu ödül vermek değil ancak ödülün peşkeş çekilmesi olurdu. Ayrıca Coda’yı küçümsemeniz tıpkı Sam Elliott’un Power of Dog’u yermesi gibi bir davranış olmuş. Bu da eleştirilerinizin yetkinliğini ve samimiyetini sorgulatan bir detay bence. Canınızı, taraftar gibi tuttuğunuz her filmin ödül almasını bekleyerek daha fazla sıkmamanızı tavsiye ediyorum. Zira sinema endüstrisi veya cemiyeti için ödüller, homojen olmaktan ne kadar uzaklaşırsa o kadar çeşitlilik kazanır. Bu da gayet olumlu bir tablo bence.

   Yanıtla
   • 

     Umur

     20 Mart 2022 at 15:48

     On yılı aşkındır ödül sezonlarını takip eden, sayısız haksız galibiyet görmüş ve bunları kafasına takmayıp olduğu gibi devam etmiş birine çok anlamsız bir ders verme çabası olmuş ama mühim değil. Fakat sadece The Power of the Dog özelinde söylemedim. O kategoride yer alan herhangi bir filmin karşısında CODA gibi televizyon filminden hallice, kötü yazılmış bir yapımın ödül almasının herhangi bir anlamı yok. Sam Elliott meselesiyle karşılaştırmak da abesle iştigalin zirvesi. Homofobik ve mizojinist yorumlar yapmış, filmi beğenmemekten öte “Kimsin sen kadın?” demeye getirmiş biriyle kıyaslanmayı da kabul etmiyorum.

     Yanıtla
     • 

       Seçkin

       20 Mart 2022 at 16:32

       Bu kadar uzun bir girizgah yazmamın sebebi, yorumunza sitemkar bir tepki vermemden kaynaklandı. Ve hala anlamadığım bir husus var. Bir film, ödül için muadilleriyle kıyaslanınca kişiye göre kötü olabilir, senaryosu beğenilmeyebilir hatta paylanabilir fakat ödül aldığında bunun anlamsız olmasını nasıl bu kadar kolay ifade edebiliyorsunuz. Yani sanki sinema adına ilahi bir karar verici gibi olayı kestirip atıyorsunuz. Belli ki Coda ödül için seçici kurul gözünde bir anlam taşıyormuş ki ödül verilmiş. Ben bu arada Coda özelinde konuşmuyorum, her hangi bir eserin eleştirel yorumunun niteliği maksadıyla bunu dile getiriyorum. Bu kadar keskin tavırlı olmaya bence yer yok eleştiri disiplininde. Çünkü bu bir ürünün kalite kontrol işlemi değil ki 0 1’ler arasında değişsin. Son olarak Elliott’ın vulgar eleştirisi ile ilintilememin sebebi de şu. O da Power of Dog’un ödül için bu kadar favori olmasına muhtemelen anlam veremiyor. Sizde de aynı şekilde yırtıp atan bir değerlendirme gördüm fakat bir farkla, sizin yorumunuz vulgar değil.

       Yanıtla