Takip et

Eleştiri

Love Lies Bleeding: Steroidli Amerikan Masalı

tarihinde yayınlandı.

Love Lies Bleeding

LOVE LIES BLEEDING | Yönetmen: Rose Glass | Oyuncular: Kristen Stewart, Katy O’Brian, Jena Malone, Anna Baryshnikov, Dave Franco, Ed Harris | Senaryo: Rose Glass, Weronika Tofilska | ABD, Birleşik Krallık | 104′ | Gerilim, Suç, Romantik, Dram

Wachowskiler’den Cronenberg’e geniş bir referans kitapçığından yararlanıyor Rose Glass’in Love Lies Bleeding adındaki filmi. İlk uzun metrajlısı Saint Maud‘da korku türünün keşfedilecek yeri kalmamış diyarlarında gezinen Glass, bu defa seksenlerin New Mexico’suna uzanıyor. Eli kirli babasından kendini soyutlayarak bir spor salonunda yöneticilik yapan Lou (Kristen Stewart) ve vücut geliştirme müsabakasına hazırlanan Jackie (Katy O’Brian), tanışmalarının ardından aralarındaki çekime karşı koyamaz ve tutkunun esas olduğu bir ilişkinin fitili ateşlenir ikisi arasında. Lou’nun kızkardeşi Beth (Jena Malone), kocası tarafından saldırıya uğrayıp hastaneye kaldırılınca, steroidlerin kendisine verdiği yetkiye dayanarak Jackie failin hakkından gelir. Fakat bu hadise Lou’nun bir aşığı ve babasının da dahil olduğu seri olaylara sürükler ikiliyi. Zincirleme reaksiyonun başlamasıyla taze sevgililerin hayatından kan, cinayet ve suç hiç eksik olmaz.

Kılıklarından Clint Mansell’in spor eşlikçisi bası yüksek müziklerine, siyaha al çalan sinematografisinden baz aldığı anlatıcılar ve onların sinema dillerine, seksenlerin dönem atmosferini kucaklayan bir film denilebilir Love Lies Bleeding için. Arka fonda televizyonlar Berlin Duvarı’nın yıkılışını gösterirken zamanın bu öykü için ehemmiyet taşıdığının hep altını çiziyor Rose Glass. Bazı şeylerin yapanın yanına kâr kaldığı bir geçmişte, kendi klanını bulabilecek kaynakları sınırlı iki kadın var ne de olsa mevzubahis aşkın merkezinde. Steroid temin ederek hayallerine destek verdiği Jackie, Lou’nun da bu hayattan kurtulması için bir kapı açıyor. Ama filmin derdi tam olarak bu mu, emin değilim. Erkeklere ait bir dünyaya kafa tutuyor her şeyden önce Rose Glass. Antrenman ertesi duşun altında tamamlanan hızlı seksler ve erkek şiddeti karşısında sadece baş kaldırmak değil fiziken de büyüyerek verilen reaksiyonlarla da mekânı sahipleniyor Glass. Çürümüş dişlilerden akıttığı bağırsaklar, ya erilliğe ya da bu düzene göz yumanlara ait.

Love Lies Bleeding

Love Lies Bleeding, her şeyden evvel öfkeli bir melodram bana kalırsa. Küçük denizin büyük balıklarını deşip kılçık kılçık ayıklarken de sevgiden sebep bir sıradışılığın bahsini etmek komik geliyor bana. Sevgi değil dayanışma, kadere değil kaderlerindeki engellere açılmış bir savaş bu film daha çok. Bir body horror örneği olarak yine, vücut geliştirme gibi en klişe alanlardan birine başvurması can sıksa da bu küçük Amerikan kasabasında yoktan cehennemi var ederek arayı kapatıyor Rose Glass. Sürprizli finali de arzunun baş döndürücülüğüne intikam ateşinin ilave olduğu yolculuğu daha da kıymetlendiriyor.

Kristen Stewart’ı üzerine cuk oturan karakterlerde izlemek her zaman keyifli ve Lou da istisnai iyi performanslarından birini vermesini sağlamış. Fakat esas yıldızın, kökü dövüş sanatlarına dayanan genç aktris Katy O’Brian olduğunu söylememe gerek yoktur sanıyorum ki. Bedenin birincil araç olduğu bir senaryoda (Rose Glass ve Weronika Tofilska birlikte yazmış.), O’Brian büyük bir kısmı fiziksel oyunuyla avcunun içine alıyor seyirciyi. Filmin sona doğru bir kalemde unutup sildiği karakter motivasyonlarına itiraz etmek de mümkün tabii. Ama tahmin edilemezliğiyle kefaretini veriyor; izlediğimiz her şeye hem benzeyerek hem de hiç andırmayarak, steroidi basıp kaçıyor.

Devamını oku
1 Comment

1 Comment

  1. erhan

    10 Eylül 2024 at 10:27

    bu filmi çok merak ediyorum kristen stewart hayranı olarak konuyu okudum ilginç sahneleri var fragmanı izledim ilgimi çekti fazlaca

Yorum yazın...

Oscar Boy sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya Devam Edin