Liste
En Kötüden En İyiye: Drag Race All Stars Sezonları
Oi oi, saveloy! Drag Race fanları, bu program sayesinde açıldığımı, dolabımı kırmama nasıl yardımcı olduğunu, bir dönem Oscar Boy’u Drag Race ve ondan esinlenen içeriklerle doldurduğumu hatırlıyor musunuz? Eskiden her hafta bölümü izlediğim gibi koşar buraya Keyfî Drag Race Tekrarı yazardım. Sonra kurgusundan sosyal medya tanıtımına her şeyiyle uğraşmama rağmen podcast satıldığında kazanılan paradan üç kuruş fazla vermeyi akıl edemeyen sözde emekçilerle epey boomer sohbetlere dahil olarak programla bağımı kirleniverdi. Neyse ki her şeyden olduğu gibi, o çevreden de arındım ve mabedim Wow Presents Plus’a geri döndüm. Tayland’dan Filipinler’e, İspanya’dan Birleşik Krallık’a, Kanada’dan Fransa’ya bütün Drag Race versiyonlarını izleyerek yetiştim her şeye.
Drag Race’i devasa ve dünya çapında bir franchise olmadan izlemeye başlayanların seyire devam etmediğini gayet iyi biliyorum. Kalan sağlar da muhtemelen Oscar Boy’un yollarını unuttu. Ama bu aralar bana ve bloga pek iyi davranan Google algoritmasına güvenim sonsuz olduğu için Global All Stars serisi yeni bitmişken, sahalara geri dönmenin vakti dedim! Haftalık recap yazacak kadar enerjim ve ilgim yok elbette. Ancak, Drag Race konseptli listeler yapmaya hevesim sonsuz. O yüzden tüm All Stars sezonlarını (İspanya versiyonu hariç) en kötüden en iyiye sıralayarak başlayalım ve RuPaul’un para çarkındaki eski yerimizi alalım.
14. CANADA vs THE WORLD (1. Sezon)
Drag Race tarihinin en çok abartılmış kraliçelerinden Rajah O’Hara için yapılmış gibi duran bu sezondan insanın aklında tek bir görev, tek bir defile kılığı kalmaz mı? Kalmıyor işte. Silky Nutmeg Ganache’ın imajını az da olsa toparlayan sezon, Icesis Couture “Ben sizinle mi uğraşacağım?” diye basıp gittiğinde bitmeliydi zaten. Belçika’nın sunuculuğunu yapacak diye mi bilmem, ite kaka finale kalan Rita Baga yerine elenen canımız Anita Wiglit’e selam olsun. Down Under’ın dair en iyi şeyi sendin Anita, takılma Brooke Lynn ve botoks çetesinin tatsızlıklarına.
13. ALL STARS 8
11 Amerikalı ve 1 Kanadalı kraliçenin olduğu bir sezonda, yarışın kimin için tasarlandığını anlamak zor olmadı tabii. Jimbo kazansın diye jüriler bir taraflarından uydurma yorumlar yaparak kimseyi zor durumda bırakmadı. Ancak belli ki görevler belirlenirken bile Jimbo yerleştirilmiş zihinlere. Lip sync karşılaşmaları hariç gövde gösterisini izledik alımlı palyaçonun ve başka kimseye kaymadı gözümüz. RuPaul’un her fırsatta abarttığı Kandy Muse yerine Jessica Wild ya da LaLa Ri’yi görmek istiyorduk finale ama sezonu esneye esneye bitirdiğimizle kaldık. Neyse ki ElimiNaysha’nın hak ettiğini bulmuş olmasıyla birkaç artı puan topladı sezon.
12. ALL STARS 1
Drag Race tarihinin en ikonik Untucked anlarını barındırdığı için aslında çoktan klasikleşmiş bir sezon ama geri kalan o kadar kötü ki, uzun bir süre yeni bir All Stars konsepti çekilmedi. Kadroya bakınca sulanan ağzımız, düşük bütçe yüzünden hem bölüm sayısının azaltılması hem de yarışmacıların çiftler halinde yarışmasıyla kurudu. Bu arada alternatif bir evrende Phi Phi O’Hara ve Willam bu sezonda yer alacakmış; öyle bir durumda belki de tarihin en iyi Drag Race kadrosu olarak anacaktık. Günlük hayatımıza “Come on, Teletubbie, teleport us to Mars!” alıntısını bahşettiği için şükretmekle yetinelim.
11. GLOBAL ALL STARS
Bu kadar iyi bir fikir nasıl bu kadar kötü harcanır? Dünyanın dört bir yanından Drag Race’le tanınan kraliçeleri topla ama içlerinden jüriliğini yaptıklarını, ana dili İngilizce olanları kayırdıkça kayır… Tam bir akıl tutulması Global All Stars. Tahminim Alyssa Edwards, Kween Kong ve Kitty Scott-Claus’un, “finalde yer almak” şartıyla yarışmaya katıldıkları yönünde, çünkü bu üçlüye anlamsızca odaklanılmasının başka açıklaması yok. Alyssa’yı çok seviyor ve sonunda Drag Race’i kazanmasını tatlı buluyor olsam da taç Nehellenia, Soa de Muse, Vanity Vain, Miranda Lebrao, Phytia, Eva Le Queen ya da Galo Varo’ya gitse tüm dünya ne de güzel heyecanlanırdık. Yazık oldu…
10. UK vs THE WORLD (1. Sezon)
Global All Stars fikri havada uçuşurken, İngilizce konuşabilen kraliçelerle yapılan bu ilk deneme, World of Wonder biraz daha sezonun kaderine etki edebilseydi farklı sonuçlanabilirdi. Pangina Heals ve Jimbo’nun erken vedasıyla ilgimizi hızla kaybettik, tacın yine Jujubee’nin olmayacağını anladığımızda da iyice koptuk. Blu Hydrangea gibi underdog hikâyesine sahip yarışmacılar için umut ışığı oldu bu sezon belki ama favoriler elendikten sonra prodüksiyon bile olacakları pek umursamadı sanki. Pangina ve Jimbo’yu bir kenara koyarsak, Baga Chipz’in unutulmaz Snatch Game performansı hariç akıllarda kalan pek bir şey yok.
9. ALL STARS 9
Yardım kuruluşları için para biriktirme amacı taşıyan, elemesiz bir sezona ilgiyi ayakta tutmak için daha büyük isimleri çağırmak gerekmez miydi? Gottmik’ten Roxxxy Andrews’a, Plastique Tiara’dan kazananımız Angeria Paris VanMichaels’a kadar, aslında sevdiğimiz ve yıldız ışığına sahip kraliçeleri buluşturmuştu All Stars 9. Fakat eleme korkusu olmaması dramadan öyle bir çaldı ki programı izleme amacımızı unuttuk. Podyumda müthiş kılıklar görmenin ve Angeria’ya bomboş zorbalık yapıp sonunda mosmor olanların hatırına birkaç sıra yükselttim. Ama yarın bu sıralamayı tekrar yapsam, All Stars 9 daha da gerilerde olurdu eminim.
8. CANADA vs THE WORLD (2. Sezon)
Uluslararası buluşmalarda dengeyi kurabilen nadir sezonlardan biriydi Canada vs the World. Lemon kazansın diye yapıldığını, kadroyu görmeden önce Reddit’te ilk dedikoduları duyduğumuzda anlamıştık. Yine de bu sezon, hem yeterince drama getiren bir kast sundu hem de tüm o itişmelerin arasında deneyimli kraliçelere saygı gösteren bir jüriyle iz bıraktı. Miss Fiercalicious sinir bozarken, Alexis Mateo ve Kennedy Davenport arkamızı topladı. Belki biraz yeni izlediğim için yükseklerdeyimdir ama eski drag kültürünü yaşatıp bir arada olma, kendin gibi olanlardan bir aile kurma hissini veren, sevgi dolu bir sezon olarak aklımda kaldı.
7. ALL STARS 6
Genelin aksine All Stars 6’ya karşı öyle çok yükseklerde değilim. Rajah yerine Kylie Sonique Love’ın bileğinin hakkıyla kazanmasından gururluyum elbette, özellikle de trans kadınlara karşı tuhaf bir duruş sergileyen programın bu sonuçla imajını ve genel algıyı olumlu yönde değiştirmesinden. Ancak, çalışma odasındaki kalabalık bizi biraz yordu. Hepsi büyük ve gösterişli karakterlere sahip, çenesi düşük kraliçelerin sayısı azalsın da finale varalım diye acı çektik âdeta. İlginç bir detay: Finale kalan dört yarışmacıdan ikisi (Rajah ve Eureka) Kanada versiyonunda geri döndü. Darısı Ginger Minj’in başına diyelim mi?
6. ALL STARS 5
5. ALL STARS 3
Shangela’yı tutan herkese önce kokulu öpücüklerimi yolluyorum, özellikle de arkadaşım olamadığı için kafayı yiyen, paranoyak ve yeteneksiz o twink’e… Neyse, devam edelim. Drag Race, bugüne kadar çıkardığı en başarılı ve muhtemelen en komik drag queen olan Trixie Mattel’i bir şekilde taçlandırmak zorundaydı ve bunu da BenDeLaCreme’in kendi ayağına sıkmasıyla gerçekleştirebildi prodüksiyon. Bunun dışında All Stars 3; Bebe’nin seçtiği ruju saklamasından, Milk ile Kennedy arasındaki gerilime, Thorgy’nin bıraktığı nota kadar eşsiz dramalarıyla hafızalara kazındı. Oylama fikri bile düşününce, reality show tarihinin zirvelerinden biri. Ve tabii, tüm zamanların en iyi final parçalarından (Kitty Girl) birine sahip olduğunu da unutmayalım.
4. ALL STARS 4
Sonuç ne olursa olsun, All Stars 4 çoğu Drag Race sezonunun yapısını şekillendiren bir prototip gibiydi. Lalaparuza çılgınlığı burada doğdu ve şov lip synclere iyice sırtını dayamaya başladı. Naomi Smalls’ın hiç gözünün yaşına bakmadan Manila Luzon’u sepetlemesi, sonrasında gelen All Stars sezonlarına damgasını vuran ama sayılı birkaç unutulmaz haksız kararın da önünü açtı. Monet ve Trinity’nin paylaşılmış zaferine gelen tepkiler sonrasında Drag Race bu tarz bir beraberlik topuna da girmedi. Daha ne olsun? Gia Gunn ile Farrah Moan’ın çekişmesinden Club 96’ya, Judge Judy uyarlamasına ve neredeyse her lip sync’in ikonikliğine kadar unutulmaz bir sezondu.
3. UK vs THE WORLD (2. Sezon)
Marina Summers, La Grande Dame, Hannah Conda ve Tia Kofi’den oluşan final dörtlüsü, All Stars sezonlarının görüp görebileceği en güçlü final dörtlülerinden biriydi. Sezondaki diğer kraliçeler büyük bir etki yaratmasa da, bu dört yarışmacı en zayıf performanslarında bile bölümlere damga vurarak UK vs the World’ün ikinci sezonunu unutulmaz kıldılar. Belki de sezonun en büyük eksikliği dramaydı; fakat bu eksiklik dengeli ve samimi bir atmosferle kapatıldı diye düşünüyorum. Marina’nın kazanması gerektiğini söylememe gerek yoktur umarım. Yine de World of Wonder’ın Marina için Jimbo misali uzun vadeli planları olduğuna inancım tam.
2. ALL STARS 7
Sekiz ikonik kazananı bir araya getirip drag’i en parıltılı hâliyle kutlama fikrini kim düşündüyse, onu alnından öpmek gerek. Hayranların uzun yıllardır hayalini kurduğu, tamamen kazananlardan oluşan bu buluşmanın ardından iki yavan All Stars sezonu daha geldi; ama biz hâlâ Jinkx’in destansı Snatch Game performansını, Raja’nın unutulmaz kostümlerini, Monet’nin lip sync başarılarını, Trinity’nin kıskandıran profesyonelliğini, Yvie’nin kusursuz makyaj becerilerini, The Vivienne’in eşsiz hırsını, Shea’in her bölüme imzasını atmasını ve Jaida’nın güzel yüreğini unutamıyoruz. Lütfen bu konsept geri gelsin! Bianca, Violet, Bob, Trixie… Bize katılın da eğlencenin tadını çıkaralım.
1. ALL STARS 2
Kadro, görevler, entrikalar, çekişmeler… Her detayıyla mükemmel bir sezondu All Stars 2. Tatianna ve Alyssa Edwards’a haksızlık yapıldı mı? Evet. Roxxxy Andrews finale kadar zorla taşınmasa olur muydu? Elbette. Adore Delano yarışmayı bırakmasa, finalde farklı bir dörtlü mü olurdu? Muhtemelen. Ancak prodüksiyonun öngöremediği her şeye rağmen bu sezon, kusursuz olmayı başardı. Öylesine kusursuzdu ki, ardından 12 sezon daha All Stars serisine eklendi. Arada rastgele bir bölüm açıp Phi Phi’nin düşüşlerine gülüyor, Rusical’ı ezbere izliyor ve Read U Wrote U’yu coşkuyla eşlik etmekten hiç vazgeçmiyorum!