Altın Rapor: Onlar Cannes’a, Biz Boykota (4 – 10 Nisan)

Mahir Polat’ın tutukluluğuna itiraz etmekten Mahir Polat’ın ev hapsine itiraz etmeye geçtiğimiz yeni haftada genç arkadaşlarımızın bir kısmı serbest bırakılırken rastgele gazeteci ve eylemci gözaltına alma haberleri tam gaz devam ediyor. Normalleşmek yok. Boykot var, eylem var, hak, hukuk ve adalet arayışı var yalnızca. Hazır öfkemiz de tazeyken Altın Rapor’u yine İKSV’yle açmamız yok mu? Buyursunlar…

İstanbul Film Festivali’nden göstermelik açıklama

İstanbul Film Festivali, bu yıl programda yer almayan “Nerdesin Aşkım?” bölümüyle ilgili gelen yoğun tepkilerin ardından Instagram üzerinden bir açıklama daha yapmış. Paylaşımlarında, “Nerdesin Aşkım?” bölümünün yeterli sayıda filme ulaşılamadığı gerekçesiyle bu yıl programa alınmadığını belirtmişler yine. Aynı gerekçeyle daha önce de 2015, 2016 ve 2021’de bölüme yer verilmediği hatırlatılarak, bu yılki kararın istisnai olmadığı ima edilmiş. Festival, “temsil eksikliği ve geri adım olarak değerlendirilen” bu kararı anladığını, tepkileri önemsediğini ve ilerleyen yıllarda bölümü yeniden dahil etmeyi planladığını söylese de, bu ifadeler kamuoyunu yatıştırmaya yönelik olarak kaleme alınmış gibi duruyor. Zira açıklama, sansür tartışmalarına veya politik baskılara hiç değinmeden, meseleyi sadece teknik bir eksiklik gibi sunuyor. Anlamamak konusundaki ısrarları yorucu ama şaşırtıcı değil. Ülkede bilhassa kuir kimlikler üzerinde artan baskının farkında olmayacakları bir sektördelermiş gibi davranmalarının komikliği ve bu bağlamı tamamen göz ardı ediyor olmaları karşısında boykota olduğu gibi devam. Tez zamanda önce ülkenin en önemli koltuklarında oturanlar, sonra da bu festivallerde boyun eğmeye alışık olanlar değişsin de bir festivalin sadece hangi filmleri gösterdiğinin değil, hangi çerçevede ve nasıl sunduğunun önemli olduğunun bilincinde insanlar yerlerini alsın.

Oscar’a yeni kategori: Dublör tasarımı

Akademi, dün gece gönderdiği bir basın bülteni ile Oscar’ın 100. yılında bir ilke imza atarak “Dublör Tasarımı” dalında ödül vereceğini duyurdu. 2027 yılında gösterime girecek filmler için verilecek bu yeni kategorinin savaşı uzun zamandır devam etmekteydi. Nihayet dublör sanatını, bu alandaki yaratıcılık ve teknik ustalığı mükafatlandıracak bir sonuca ulaşılmış. 98. Akademi Ödülleri’nde de biliyorsunuz ki ilk kez “Kasting” ödülü verilecek. 1940’lı yıllardan beri bu kadar kısa bir zaman aralığı içerisinde yeni kategori üretmeyen AMPAS için de önemli bir dönüm noktası bu. Bir noktada seslendirme ya da dijital ortamda yaratılan performanslar için de ödül vermeyi konuşur muyuz, göreceğiz.

Cannes seçkisi belli oldu!

13 – 24 Mayıs tarihleri arasında gerçekleşecek 78. Cannes Film Festivali’nin programı açıklandı. Bir süredir internette dolaşan spekülasyonlar sayesinde nelerle karşılaşacağımızı az çok tahmin ediyorduk zaten. Alpha (Julia Ducournau), Sentimental Value (Joachim Trier) ve The Secret Agent (Kleber Mendonça Filho) haftalardır yarışma için adı geçen filmlerdi. Ancak yarışmaya dahil edilmesini beklemediğim Eddington (Ari Aster), The Phoenician Scheme (Wes Anderson) ve Nouvelle Vague (Richard Linklater) gibi başlıkları görmek küçük sürpriz oldu. The History of Sound (Oliver Hermanus) adına ise gerçekten çok sevindim. Bir de Romeria (Carla Simón), Sirat (Oliver Laxe) ve Sound of Falling (Mascha Schilinski) hakkında dönen müthiş dedikodular var, onlara da kulak kabartmak lazım.

Yeni Christian Petzold, Lynne Ramsay ve Luca Guadagnino filmleri ise henüz programda yok ama güvenilir kaynaklar ilave açıklamalara hazırlıklı olunması gerektiğini söylüyor. Görünen o ki bu yıl birçok film son dakikada teslim edildiği için seçkiye sonradan eklenecek başlıkların sayısı normalden fazla olacakmış. Bu arada Spike Lee’nin Instagram’daki paylaşımı sonrası Highest 2 Lowest’ın yarışma dışı olarak gösterileceği de kesinleşti. Artık Thierry Frémaux basın toplantısında duyurmayı mu unuttu, yoksa ikinci duyuruya mı saklanıyordu bilemiyorum.

Türkiye cephesinde ise biraz buruk bir tablo var. İlker Çatak’la ilgili ses yok; oysa filminin epey beğenildiği söyleniyordu Cannes seçici kurulu tarafında. Fatih Akın ise ancak “Cannes Prömiyerleri” başlığı altında yer bulabilmiş.

Olivier’de Mike Leigh kadınlarının zaferi

Bu yıl Britanya Tiyatro Ödülleri olarak özetlenebilecek Olivier’e damga vuran yapım, Roald Dahl’ın antisemitizmiyle yüzleşmesini sahneye taşıyan Giant oldu. John Lithgow’un Dahl’a hayat verdiği oyun, erkek oyuncu, yardımcı erkek oyuncu (Elliot Levey) ve yeni oyun ödüllerini toplayarak gecenin öne çıkan oyunu hâline geldi. Giant ile birlikte The Curious Case of Benjamin Button ve Fiddler on the Roof, üçer ödülle geceden eşit sayıda heykelcikle ayrıldı. Esas haber ise kadın oyuncu dallarında! Mike Leigh filmlerinin dünyaya bahşettiği, İngiliz tiyatrosunun da iki önemli kadın oyuncusu, Lesley Manville ve Imelda Staunton geceden zaferle ayrıldı. Manville, Oedipus ile ikinci Olivier Ödülü’nü, Staunton ise Hello, Dolly! ile beşinci Olivier’ini kazandı.

Michelle Williams’tan Crash göndermesi

Yeni FX dizisi Dying for Sex’in tanıtımı için Watch What Happens Live’a konuk olan Michelle Williams, Andy Cohen’in Brokeback Mountain sevdası karşısında duygusal anlar yaşadı. Filmin gay izleyiciler üzerindeki etkisinin farkında olduğunu belirten Williams, tanıtım sürecinde “yetişkin erkeklerin gözyaşlarıyla” karşılaştığını hatırlattı. Sohbetin en çok konuşulan ve sosyal medyaya da meze olan kısmı ise Cohen’in “Crash’in kazandığı o Oscar gecesi hâlâ içimi acıtıyor” demesi üzerine Williams’ın hafifçe gülerek “Crash neydi ki?” cevabını vermesi oldu. Stüdyodaki kahkahalar Cohen’in “Kim Crash hakkında konuşuyor ki artık?” sorusuyla devam etti. Gençler bilmez, Brokeback Mountain karşısında En İyi Film ödülünü kapan Crash, Oscar tarihinin en büyük hayal kırıklıkları listesinde açık ara zirvede yer alıyor.

Haftanın fragmanı Wes Anderson’dan

Wes Anderson’ın 13. uzun metraj filmi The Phoenician Scheme’den ilk fragman paylaşıldı. Roman Coppola ile birlikte kaleme aldığı yapım, yönetmenin The French Dispatch sonrasında bir kez daha kalabalık bir oyuncu kadrosuyla çalıştığı bir casusluk komedisi. Altı uçak kazasından sağ çıkan ve dokuz oğlu ile bir rahibe kızı olan eksantrik iş insanı Zsa-zsa Korda’yı Benicio del Toro’nun canlandırdığı filmde; Michael Cera, Mia Threapleton (Kate Winslet’in biricik kızı), Benedict Cumberbatch, Rupert Friend ve Richard Ayoade’nin yanı sıra Scarlett Johansson, Tom Hanks, Jeffrey Wright ve Charlotte Gainsbourg gibi tanıdık simalar da yer alıyor. Mayıs sonunda vizyona girecek olan The Phoenician Scheme, dünya prömiyerini ise Cannes Film Festivali’nin ana yarışma bölümünde yapacak.