Jane Austen kitaplığının okurken en çok “Ama neden?” dedirten parçası Emma bir kez daha beyazperdeye uyarlandı bu yıl biliyorsunuz ki. Korona virüsünün oluşturduğu yeni dünya düzeninde...
Geçtiğimiz bölümde “Ama sen ne yapıyorsun?” sohbetimiz tutunca biraz bunun üzerine oynayalım ve yakın sinema tarihine doğru nostalji trenine atlayıp bir yolculuğa çıkalım istedik. Devamı gelmesi...
Twitter’da haykırdım buraya da bırakmazsam olmaz: RuPaul’s Drag Race’in izlemekte olduğumuz 12. sezonu uzun zamandır tanıklık ettiğimiz en iyi regular RPDR sezonu bence. Kadrosunun yetenekleri, drag bilgisi,...
Uyarlandığı materyalin suyunu çekmiş olsalar da sırf tuttuğu için ikinci sezonu yapma planlarının gündeme geldiği mini dizi (bakın altını çize çize söylüyorum mini dizi diye) Little...
Kitleler tarafından henüz Alman sinemasının sıradaki kurtarıcısı olduğu kabul görmemiş deha Christian Petzold, tansiyonu düşük büyülerinden birini daha seyirci karşısına çıkarmıştı geçtiğimiz Berlin Film Festivali’nde. Undine ismini...
Yedi değil de yirmi günden oluşuyormuş gibi hissettiren dolu dolu bir hafta yaşadım üzerinize afiyet. Sosyal medyaya verdiğim arayı mental sağlığımı daha stabil bir yere taşıma...
Tükettiğimiz dizi ve filmlerden aranjman yaparken bu sefer konu sürekli yakın film tarihine, bilhassa doksanlara uzandı. Bilemiyorum, biz kayıt yaparken fazlasıyla eğlendik. Umuyorum kıkırdamalarımız size de...
Bir daha bu yolları aynı hevesle yürür müyüm derken yine attım kendimi 2020 sinema yılının kollarını. Blogu minimum bir sene daha kapatmama kararı almamın üzerine de...
Margot Robbie’nin yapmacık yapımcı kimliğini konuşturduğu projeler birer birer seyirci karşısına çıkarken beyaz ya da neredeyse beyaz kadın oyuncu çeşitliliğini önümüze sunan, fırsatı çok da uzağa göndermeyen...
Sosyal medya ve internetin bilumum nimetlerinden mola almış olmam Drag Race izlemeyi bırakıp yeni bölüm hakkında fikir beyan etmeyeceğim anlamına gelmiyor biliyorsunuz ki. Mental sağlığımı korumak...
Buranın her şeyden evvel kişisel bir blog olduğunu hatırlamanıza yardımcı olacak bir yazıyla karşınızdayım bugün ve konumuz da önümüzdeki akıbeti belirsiz Emmyler’e damgasını vurmasını beklediğimiz bir...
Dünyanın benim fikirlerimi duymaya ne kadar ihtiyacı var diye kara kara düşündüğüm günlerde sosyal medyadan gelen desteğin yardımıyla oturdum yine klavyenin başına. Korona dünyası sağolsun Never...
Bazı Drag Race bölümlerinden sonra lafı toparlamakta güçlük çekiyorum, o yüzden yazısı da geç geliyor. Shitty Pie meselesi, pandemi derken çok fena arada kaynayan 12. sezon...
Uzunca bir süredir sadece televizyon üzerine konuşmak istediğimiz bir O Podcast bölümü çıkarmak istiyorduk biliyorsunuz ki. Kimi konuk alsak olur diye düşünürken olabilecek en iyi ihtimalin...
Narsist bir sosyopatla mevcut ilişkisini zar zor bitiren bir kadının hikâyesi olması benim adıma zamanlı ve neredeyse otobiyografik bir değer taşıyor diye üzerine düştüğüm The Invisible...
Nasıl olsa hepsinin üzerinden asır geçti diyerek bir Rötarlı Sezon Günlükleri serisine daha girişmeye karar verdim. Bitireyim ki sırada yazacağım dizilere ve henüz izlemediğim filmlere yer...
Yepisyeni Drag Race bölümünü konuşmak üzere toplandığımız keyfî tekrara bir kez daha hoşgeldiniz. Sosyal medyada yüz bulamasa da sitenin en çok tıklanan yazı serilerinden biri olmayı...
Nick Hornby ve filme çekilsin diye karaladığı kitaplardan oluşan kariyeriyle aranız nasıl bilmiyorum; ama ben ürettiği hiçbir şeyi okunabilir bulmayanlardanım. Bir kere her şeyden evvel kadın...
Yeni normalimizde, koronadan sebep evlerimize kapanmışken, bir podcast bölümü kaydetmemek olmazdı. Sizden gelen soruları cevapladığımız ve tabii pandemi sebebiyle iptal olan sayısız projenin önümüzdeki ödül sezonu...
Eve kapanışımızın bilmem kaçıncı gününde sıra geldi Netflix ve Channel 4’da birer gün arayla seyirci karşısına çıkan İngiliz yapımı şahane dizi Feel Good’a. Her ada prodüksiyonu...