Romantik komedi janrı zirvesini doksanların sonunda gördükten sonra tek tük iyi örnekler haricinde renovasyon isteyen tür, eskisi kadar esip gürleyemez oldu. İyi görünümlü, orta seviye geliriyle...
Blogun adını Oscar Boy yerine Emmy Boy mu yapsam diyordum, ama Netflix Boy da olsam kimsenin yadırgamayacağı bir noktaya geldim sanıyorum. Klavye başındaki aktif günlerime minimum...
Değerlenen her formülü alıp seri üretime geçenlerin ana vatanı Amerika’da şu an hafifletilemeyen cinsiyet ayrımcılığı, homofobi ve faşizme nanik çekiyor gibi gözükmek isteyen sürüyle film çekiliyor....
Assayas’ın Kristen Stewart ile tekrar bir araya geldiği Personal Shopper’da ikizi hayatını kaybettikten sonra öz atamalı medyum statüsünün varlığı gereği bir işaret bekleyen ana karakter, aidiyet...
Sevmesi zor yönetmenler listesinde her daim kendine bir yer ayıran doğaçlama ustası Joe Swanberg, nispeten pasaklı son filmi Drinking Buddies’den sonra varlığını yeni öğrendiğim birkaç yapım...
Yılın başında, henüz üzerimizden 2016’nın yorgunluğunu atamamışken Sundance’deki prömiyeri sonrası jüriden büyük ödülü koparıp evine dönen I Don’t Feel at Home in This World Anymore, en...
Tüketim arttıkça eskiye rağbet fazlalaştı, bit pazarına nur yağmaya başladı. Charlize Theron’un fânilere bahşedilmiş bir Tanrıça olduğunun altını çizmek amacıyla çekildiğine can-ı gönülden inandığım Atomic Blonde,...
En az Temel fıkraları kadar bayat, tül perdeler ve başak tarlaları esprisini bir kenara koyup Malick’in son saçmalığı Song to Song’u konuşacağım izninizle. Elindeki kamera görüntüleriyle...
Erken vizyon döneminin beklenmedik gişe başarılarından birini elde eden Get Out, Key & Peele’ın tabir-i caizse ikincil Jordan Peele tarafından yaratılmış sosyal eleştirisi bol bir korku...
Çıplak ayak düşmanı Lego bundan üç yıl evvel beyazperdeye hiperaktif bir şamata formunda konuk olmuş, film hem izleyici hem de eleştirmenler tarafından kucaklanmış ama yarattığı rüzgar...
Yılın ilk yarısında kaçırdıklarımı yazın acele bir şekilde izleyip rötarlı yorumlarla geçiştirmek artık bir gelenek oldu bende. Yalnız fikir beyan etmek için kıvrandığım Logan’ı geç izlemiş...
Christopher Nolan’ın yabancı eleştirmenlerden tam puan alan ve bu sebeple de önümüzdeki sezonun Oscar yarışı için iddialı bir aday adayı olarak kabul gören yeni filmi Dunkirk...
Teknolojinin geldiği noktayı görmek adına 2011’de yeniden başlatılan Maymunlar Cehennemi serisini görmenin epey mühim olduğuna inanıyorum. Performans yakalama tekniğinde film tarihi kitaplarına geçecek kadar iş gören...
Herhangi bir çizgi romanının yakınından geçmediğim gibi, Peter Parker’la çoğunluktan farklı olarak filmleriyle değil, televizyondaki “Spider-Man, Spider-Man, radioactive Spider-Man!” jeneriğine sahip 1994 yapımı diziyle tanıştım. Dolayısıyla...
Dinginliğin ve pastoral ziyafetin ana merkezi İzlanda’da üretilip paketlenmiş Heartstone, Venedik’teki prömiyeri sonrası Queer Lion ödülünü almış ve ülkesi adına buradaki yarışmada gösterilmiş ilk İzlandik yapımı...
Dünya gündeminin ciğer parçaladığı noktada neşe tüccarlığına soyunan, koreografisi bol filmlerin sükse yapmasını anlayabiliyorum sanırım. Nitekim ellili yılları da savaş atlatmış, ekonomik buhranla boğuşmuş nesil benzer...
Pirates of the Caribbean, rekordan rekora koşarken başarısını bizzat beyazperdede tadamamıştım. Böyle fırtınası kendinden büyük filmlere geç geri döndüğünüzde de olumlu sonuçlar alabilmek, kendi zamanında yarattığı...
Dizileri filmlere, filmleri dizilere, sonra filmleri filmlere, dizileri de yeniden dizilere uyarlamak ölçeği büyük Amerikan endüstrisinin yeni alışkanlığı. Yeni fikir üretemiyoruz madem, gelin olanın ekmeğini yiyelim,...
İlelebet kâr eden çizgi roman devi Marvel, benim gözümde DC ile mukayese edilecek kadar bile maharete sahip değil iken en efektli, en yıldızlı, en aksiyonlu süper...
Sinema denilen merete sevdalandığım yıllarda izlediğim için 1981 tarihli Excalibur’u herkeslerden çok seviyor olabilirim. Bu meşhur efsanede ağabeyini öldürerek tahta oturan kötü amcanın rahatı yeğeninin bir...