Üzerinde yaşadığı coğrafyada dünyası dar edilmiş kalabalıkların üretimde gerçeği batının duymak istediği formlara büründürmesi alışık olmadığımız bir tablo denilemez. Bunun en büyük örneği de bizden çıktı...
58. Antalya Altın Portakal Film Festivali’ni En İyi Kadın Oyuncu, 41. İstanbul Film Festivali’ni de En İyi Kurgu, En İyi Senaryo ve Seyfi Teoman İlk Film...
Erkek yönetmenlerin popüler kültüre (ve dolaylı yoldan queer kültüre) mal olmuş ünlü kadınları birer akıl hastasıymış gibi resmettiği filmlere bir yenisi eklendi: Blonde. Michelle Williams’ın Oscar...
Gazete küpürü formatıyla arkayı üçlediğim son model Oscar Boy şablonunda vizyondan Three Thousand Years of Longing ile Moonage Daydream’i, Netflix kitaplığından da Athena’yı ağırlıyorum bugün. Bu...
58. Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde Ulusal Uzun Metraj Yarışması’nın kapanışını yapan Kerr, deneyimli yönetmen Tayfun Pirselimoğlu’nun imzasını taşıyor. Zaman ve mekan mefhumlarıyla iyi oynadığını bildiğimiz...
Geçtiğimiz yıl 58. Antalya Altın Portakal Film Festivali‘nin Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması’nda görücüye çıkan Ali Tansu Turhan’ın ilk uzun metrajlısı Diyalog, şimdi de Ayvalık’ı fethediyor...
Kadını aciz ve erkeğin ilgisine muhtaç, erkeği de kahraman ve rasyonalizmin poster yüzü ilan eden doksanların romantik komedi furyası, 21. yüzyılla birlikte evrim geçirince bütün oyuncaklarını...
Tedavülden kalkan, doğru düzgün yazar barındırmayan, tarafsız gazetelere özendiğim üçlü film çorbası serimde bugün, dijitalde (Netflix ve Prime) yakalayabileceğiniz yapımlarla karşınızdayım. Pazar gününü doldurmak isteyenlere, tarihi...
Mrs. Harris Goes to Paris, 1958 tarihli Paul Gallico romanının beyazperdedeki dördüncü uyarlaması olma özelliğini taşıyor. Aynı yıl televizyona Gracie Fields’lı bir komedi dizisi olarak, 1982’de...
Tanıdığımız büyüme sancılarının acı veren ve bir taraftan da acı verdiği için suçluluk hissettiğimiz aileden kopma evresiyle ilgilenen, dengine rastlamadığımız Shithouse adında bir ilk film sayesinde...
Jordan Peele’ın korku sinemasını dönüştürdüğü filmografisiyle, tam olarak ilgi alanına giremediği izleyicinin bile takdirini topladığına şüphe yok. Her daim toplusal meselelerden türetilmiş alegorilerin yer bulduğu janrı...
Destursuz film yazmak da güzel diye diye geliştirdiğim konseptlere televizyon köşesinde bir yenisini eklemiştim. Gazete küpürünü andıran dikey saçmalamalarımı film kanadına da taşıyayım dedim ve böyle...
Oscar için yapılmış biyografilerden sıdkı sıyrılmış bir izleyici olarak masaya yeni oyuncaklar getiren, topluma mal olmuş ikonları o tanrılık mertebesinden indirmek yerine kültürel etkilerini inceleme altına...
Kayda değer, ticari ya da eleştirel bir başarısı olmamasına rağmen beyazperdeye uyarlanan Kōtarō Isaka romanı Bullet Train, yapısal olarak Guy Ritchie filmografisinin ilk safhalarındaki taşkınlıklarını andırıyor....
Alakasızlığın kısa film yorumlarıyla buluştuğu Biraz Alakasız Ama köşesinde bugün bir şekilde akrabalık kurabilecek iki filmi ağırlıyor olacağım. Sağılmaya devam edilen Toy Story evreninin yeni halkası...
Sundance’teki ilk gösteriminin ardından Emma Thompson’a yeni bir Oscar adaylığı getirir mi diye heveslendiğimiz ancak ABD gösterim haklarını Hulu’nun almasıyla en azından Amerika özelinde Emmy tarafına...
Henüz tamamladığımız ayın anlam ve önemine uygun yaşamaktan içerik tüketmeye, bunlarla ilgili yazıp çizmeye vakit bulamadım ne yazık ki. Ama Jane Austen’ın Türkçe’ye hem Aşk ve...
Sinema tarihinde öyle ya da böyle iz bırakmış serilerin ya da seri olmaya yüz tutmuş öykülerin, Marvel’ın kapılarını açtığı, tekrar tekrar tüketime sokma döngüsünden yararlandığını sıklıkla...
Pek bir ilişkisi bulunmayan yapımları aynı çatı altında buluşturma çabamda, bu sefer doku sinemasının başarılı ve başarısız iki örneğini bir araya getirerek belki de o kadar alakasız...
Sinemanın büyümeyen deli çocuğu adı altında, mizojiniden homofobiye her türlü affedilmez günahı işleyen Gaspar Noé, Fransa gibi dünyadaki politik iklimi hiç umursamayan bir ülkede doğduğu için...