Konuyla alakalı beyanlarımı sosyal medyada yaptım ama bir de buraya sıkıştırayım: Küçük yaşta izleyip beğendiğim çoğu filmi karta kaçınca tekrar ziyaret edişlerim hep hüsranla sonuçlanıyor. Yolu...
Twilight seyrimin ardından gizli bir Robert Pattinson saplantısı oluşturmam ve tabii Call Me by Your Name’in yeter artık herkes bilsin diye tutukluluk dönemimi geç de olsa...
Günün Kısası bölümüne duyulan ilgi giderek azalsa da ben caymadım ve Haziran sonuna kadar da paylaşımlarıma devam edeceğim. Bugün kısacık süresine ziyadesiyle gerilim sığdıran Waffles var...
Her yazıda Yan Odadan Filmler’den bahsetmem de biraz can sıkmaya başladı, farkındayım. Ancak yarışma sayesinde aradan çıkardığım film sayısını gördükçe hayret etmelere doyamıyorum. Pride Boy’un bugünkü...
Nasipte bir Pier Paolo Pasolini filmi hakkında 400 kelimelik yazı karalamak da varmış. Canım Pride, sen nelere kadirsin… Öncelikle haddimi aşma ihtimalime karşı ufak bir uyarıda...
Artık seçki, devam etmek, gün, bölüm, konuk kelimelerini o kadar fazla kullandım ki kendimden nefret etmeye başladım ama olsun! Tatlı mı tatlı, 2009 tarihli bir kısa...
Netflix sahalarında seyirciye ulaşan Mudbound’la başarılara imza atmış ve anlatılmaya değer gördüğü daha nice öyküyü kendi sesiyle perdeye taşıyacağından pek emin olduğumuz Dee Rees’nin adını Pariah...
Seçim molası Günün Kısası bölümüne de uğradı tabii. Ama Haziran bitmedi ve hâlâ sizlerle paylaşmak istediğim 7 kısa film daha var elimde. Bugün New York’un hedonist...
Seçim heyecanıyla birkaç günlük ara verdiğim Pride Boy bölümü için tekrardan klavye başına oturdum. Artık günde ikişer, üçer yazı yazarak tamamlamaya çalışacağım BFI ürünü Tüm Zamanların...
Nihayet Günün Kısası bölümüne katılmak isteyen biri mail attı! Eski Yeşilçam filmlerini kurgulayarak videolar yapan Volkan Karanlık’ın filmi seçkinin en orijinal kısalarından biri olabilir. Mutlaka göz...
Looking beni Instagram köşelerinde Russell Tovey’nin paylaştığı her resme beğeni bırakmaya mecbur ettiği günden bu yana hangi projede yer alırsa alsın peşinden koştura koştura gidiyorum. Neyse...
Müzik sahnesinin kuir ikonları teker teker filmlenirken sıra Birleşik Krallık’tan bugüne kadar çıkmış en büyük müzisyenlerden birine, Elton John’a geldi. Kingsman ile şöhrete kavuşan Taron Egerton’ın...
Günün Kısası bölümünde bir kısa belgesel için Sovyetler’e gidiyoruz bugün. Hâlâ pride ayının bitmediğini ve sizlerden kısa önerileri beklediğimi de ekleyeyim ki şuraya posta kutum yeşillensin....
Sally Potter’ın harikalar diyarına yaptığım yolculukların her birini bazen aradığımı bulamasam da inanılmaz keyifli buluyorum. Yan Odadan Filmler’in ardından ikinci dikişi attığım Orlando için de benzer...
Sonunda kendime yeni bir kaynak buldum ve bir sürü kısa tükettim dün gece. Esasında akşam postasıyla yayımlıyorum bu bölümü ama tabii hazineye ulaşınca erkenden sizlerle de...
İngiltere’de televizyon denince akla gelen ilk isimlerden Jonathan Harvey’nin romanını yazıp, bir de beyazperde adaptasyonunu senaryolaştırdığı Beautiful Thing, gençliğinin baharındaki iki genç adamı konu alıyor. Biri...
Günün Kısası bölümünde yavaştan kenarda biriktirdiklerimi tüketmeye başladım. Yarın yeni araştırmalara girişmem gerekecek. Ama olsun. Pek keyifli gidiyor Pride Boy dahilinde yaptığım kişisel eğlencelikler. Bugün de...
Bechdel testini delik deşik edenler cemiyetinin hanımağası Mädchen in Uniform (1931), beyazperdede açıkça lezbiyen karakter barındıran ilk film olmasıyla biliniyor. Homoerotik tansiyondan kurduğu, neredeyse bir asır...
Ah şu insanı tembel eden sıcaklar… Onlar yüzünden canım Pride ayı yazılarım hep gece yarılarına kalıyor. Umuyorum adresini buluyordur en azından bir kısmı. Bugün de Günün...
Sevmelere doyamadığım Andrew Haigh’in sekiz senede üçüncüye izlediğim uzun metrajlısı Weekend, dışarıdan pek öyle durmasa da her seyirde yeni bir sürpriz bırakıyor seyircisinin kucağına. Adından da anlaşılacağı...