Zamanında sadece iPhone ile çekildiği için gündeme gelen Tangerine, mucize muamelesi görmüş The Florida Project’in yönetmeni Sean Baker’ın bir önceki uzun metrajlısı. Yönetmenin belgesel ile kurgusalı...
Çok özel bir senaryosu olmasa da anlatış biçimini pek samimi bulduğum Meksika yapımı bir kısa var bugün menümüzde. Zamanında festival festival gezip ödül toplamasına şaşmamalı. Hadi...
Bence iyi bir sinema sevdalısı olmanın yolu bir noktadan itibaren zamanının ne kadar değerli olduğunu ve dolayısıyla beğenmeyeceğini bildiğin filmlerin başına oturmanın hiç kimseye yararı olmayacağından...
Gün bitmeden koştur koştur yetiştim bloguma, Günün Kısası’nı konduruyorum önünüze. Bu sefer eğlenceli, ah keşke dizi olsa da bu karakterleri uzun uzun izlesek dedirten bir filmle...
Bazen merak ediyorum, sevmediğim filmler hakkında yazı yazmak bu kadar kolay iken her bir parçasına ayrı ayrı hayran olduklarımla ilgili iki kelam etmek niye bu kadar...
Bugün kendi koşturmacamda boğulduğum ama bu bölümü de es geçmek istemediğim için cepten yiyeceğim. İlk kısamızın yönetmeni Panini Kayır tarafından Yan Odadan Filmler dahilinde önerilmiş bir...
Daha önce uzun metrajlısını izleyip yazdığım 1985’i konuk ediyorum bugün. Yen Tan’ın filminin üzerimde yarattığı etkiyi geçen sezon boyunca tekrarlayıp durmuştum. Bir de Cory Michael Smith’li...
Pek sevdiğim BFI tarafından yapılmış Tüm Zamanların En İyi 30 LGBTQ+ Filmi listesini ziyaret ediyorum mübarek Pride ayı için, biliyorsunuz. Bugüne özel girizgâh yazıyor olmamın sebebi...
Bugün birkaç gün önce izlediğim ve seçkiye dahil edip etmesem mi diye uzun uzun düşündüğüm bir filmi koyuyorum önünüze. Epey kararsız kaldım çünkü teknik yetilerini takdir...
Bağımsız sinemanın kraliçesi Claire Denis’le gelgitli ilişkimin Beau travail buluşmasını (bu seçkideki pek çok yapım gibi) Yan Odadan Filmler bünyesinde yaşamıştım. İkinci kez üstünden geçme fırsatı...
Bugün tembellik yapmayıp adam akıllı bir kısa buldum sizlere. Hakkında bir şey okumadan izlediğim için finali hazırlıksız yakaladı beni. Hem yeni jenerasyonun kuir bireylerine de hitap...
Jean-Luc Godard ile Stanley Kubrick’in bulunduğu besin zincirinde tam ikisinin arasına düşen Toshio Matsumoto, Japon Yeni Dalgası sırasında üretimde bulunmuş yönetmenlerden biri. Uzak Doğu kültürünün önemli...
Oscar Boy sayfalarında bir ara rüzgâr gibi esen ve eksiklerimi tamamlamam konusunda bana epey yardımcı olan Yan Odadan Filmler’den miras bir kısa var bugün mönümüzde. Yarışma...
Bir günlük ufak bir molanın ardından kaldığımız yerden devam ediyoruz… Bugünün Pride konuğu kariyerinde bağrımıza basmaya değer görecek film bulmanın zor olduğu Gus Van Sant’ten, erken...
Muhtemelen bunu büyük bir çoğunluğunuz gündem olduğu dönemde izleyip hafızasının bir köşesine attı ama ana akıma yüzünü dönmüş kuir şahaneliklere pek alışık olmadığımız için tekrar paylaşmakta...
İki gün üst üste Türkiye’den kuir kısalar bulunca devamı gelir diye düşünmüştüm ama bugün yeteri kadar zaman da ayıramadığım için en azından bir günlüğüne direksiyonu Fransa’ya...
Az laf çok iş gemisinin kaptanı Apichatpong Weerasethakul’un filmografisine ilk ayak basışım oldu Tropical Malady. Tam ortadan ikiye ayrılıp başka meydanlarda at koşturuyor gibi gözükmesine rağmen...
Kabuğunu kıramamışlara, kırıp da yarasını saramamışlara ya da kırılmış kabuğu çoktan örümcek ağı bağlamışlara bayram şekeri gibi bir liste hazırladım bugün. On bir ayın sultanı pride, kendimizi...
Dün Oğuz’un kısasına gelen tatlı ilgiden sonra dersime çalışmış bir şekilde karşınızdayım. Bu sefer şöyle tanıyorum, böyle biliyorum tadında yorumlarım yok. İnternat adındaki bu şahane çukurda...
Avant-garde sinemanın kuir kümesine denk düşen Pink Narcissus’a film yerine “deneyim” yakıştırması yapmak daha doğru olur diye düşünüyorum. James Bidgood’un 1971 tarihli eseri, tek karakterini sıfır...