Ocak’ın ilk üç haftasını askerde geçireceğim için izlediğim filmlerin hepsini eritmeye bakıyorum bu ara, ki döndüğümde hem kendi ödüllerimi dağıtmak hem de Readers’ Choice oylamasını çabucak...
Bir 4 Film 400 Kelime yazısına daha, öncelikle hepiniz hoşgeldiniz. İzlediğim filmleri erittiğim bu şahane bölümde bugün üç belgesel ve belgesel sayılabilecek bir bürokrasi pornosunu konuşacağız...
İzlediğim filmleri yazarak eritme köşem 4 Film 400 Kelime’de her ay bir sayı istatistiğimi bozmadım ve bundan sonra sadece büyükbaşlarla muhattap olacağımız anlı şanlı Aralık’ı henüz...
Tembelin Günlüğü formatının kademe atlamış, 4 filmi 400 kelimede tüketerek aradan çıkardığım serisine bu sezon Temmuz’dan beri her ay bir yazı çıkarmayı başardım. Kasım’ı de es...
Sinemaya gidip de izlemeye üşendiğim şeyleri, Torrent Festivali’ne uğradıktan sonra 4 Film 400 Kelime bünyesinde konuşmayı âdet hâline getirdim biliyorsunuz ki. Bugün de aynı damardan yürüyüp...
Pride ayı, Oscar Boy’un 10. yılı, Emmyler ve Yan Odadan Filmler derken iyice unuttum 2019 filmlerini. Şu an Filmekimi’ne de gidemeyeceğim için toptan intihar modundayım. Hatta...
Her film yılına geç başlamak artık bir Oscar Boy âdetine dönüştü. Bu sene hayatım köklü değişikliklere sahne olduğundan belki bir fırsat veririm dediğim İstanbul Film Festivali’ne...
Sosyal medyada duyurdum, burada da çıtlatayım. Oscar Boy Ödüller için geri sayıma başladım. İzlemek istediğim iki film (At Eternity’s Gate ve Mary Queen of Scots) bu...
Bu sezon tembelliğime çare olan 4 Film 400 Kelime bölümüne yavaştan 2018’i toparlamaya çalıştığım şu günlerde tekrar başvurmam sürpriz değildir herhâlde. Hatta bu sefer eşeğimi sağlam...
Uzunca bir süredir film izlemediğimden aslında yazmam gerekenlerin sayısında bir artış olmadı; ama yine lokasyon değişimi ve ofis saatlerini içeren bahanelerim var. Neyse kafanızı ütülemeyeceğim. Siz...
Aynı şeyleri tekrarlamayayım artık, ne dersiniz? Evet, izlediğim her film hakkında fikir beyan etmeyi seviyorum. Evet, blog benim için bir ajanda gibi. Evet, bazı filmleri uzun...
Hakkında tek başına 400 kelime yazı yazmayı asla istemediğim filmler için yeni bir buluşma noktası yarattım, biliyorsunuz. Esasında olabildiğince az kullanmak istiyordum bu platformu; ama yine...
Tembelin Günlüğü’nün 2018 versiyonu 4 Film 400 Kelime’yi bu sene ikinci kez kullanmak zorunda kalacağım. Çünkü vizyonu çoktan terk etmiş, eleştirmenlerin doğru düzgün yüz vermediği birkaç...
Yıllardır sezon sonuna doğru izlediğim filmleri eritmek için Tembelin Günlüğü başlığı altında kısa yazdığım film yorumlarını iyice kırpıp topluca hallediyordum. Bu sezon miskinliğin b**unu çıkarmaya kararlıyım....
2017 sinema yılını kapatmak için Phantom Thread beklemeye koyulmuşken büyük bir üşengeçlik örneği göstererek izleyip izleyip biriktirdiklerimi son bir gayretle ıkınıp çıkaracağım artık sistemimden. 100 kelime...
Her yılı sonlandırmaya yaklaşırken izleyip de hakkında uzun uzun çene çalmaya değer görmediğim yarım düzine filmi mutlaka Tembelin Günlüğü adında biçim kaygısı olmayan destursuz bir yazıya sıkıştırıyorum....
Herhalde 2015’i son bir Tembelin Günlüğü yazısı yazmadan sonlandıracağımı düşünmemiştiniz! Hem de oldukça kalabalık bir line-up var elimizde. Öyle ki artık film yorumu yazmaktan ve 2015’ten...
Geçen sefer Tembelin Günlüğü’nde bu sezonun son toplu yorum yazısı olabileceğini söylemiştim. Ama hızlı geçen haftasonu sebebiyle yine uzun uzun konuşmak istemediğim bir sürü film birikti. Lakin...
Sezonun muhtemelen son Tembelin Günlüğü yazılarından biri olacak bu. Belki yine biriktirince araya yeni bir başlık sıkıştırırım. Fakat 2015’ten kötü film izlemeye artık takatim kalmadı. Sarah...
Geçtiğimiz yıllarda eğer bir dizinin sezonunu sonlandırdıktan sonra bir şeyler karalayasım yoksa kenara çekilip yıl sonu değerlendirmelerinde izlediğimi dile getiriyordum. Ama içimdeki “Bakın ben bunu da...