Televizyonun altın çağında fitili ateşleyenler birer ikişer sahneyi terk ederken, katalogumuzu şenlendirecek yeni bir şeye ihtiyaç duyuyorduk ve neyse ki çok geçmeden HBO imdadımıza yetişti. Z...
Alıştım artık her sene TCA (Televizyon Eleştirmenleri Birliği) tarafından dağıtılan ödüllerin tarihini kaçırmaya. Cumartesi gecesi seçimlerini yapan kurum, Fleabag’i üç önemli kategoride taçlandırarak geçtiğimiz televizyon sezonunun...
Televizyonda hikâyeleri anlatılan insan profilini değiştirmiş ve fırsat eşitliği tohumları yeni yeni atılırken bir anda türeyip altın çağın ikinci ayağına büyük katkıda bulunmuş diziler yavaştan sahneden...
Streaming servisi adını verdiğimiz birbirinden şahane platformların orijinal içerik üretme hevesinin en başına giderseniz ilk olarak Netflix çatısı altında seyirci karşısına çıkmış Orange Is the New...
Fred Armisen geçtiğimiz haftalarda sayısız yan projelerine HBO’da sessiz sedasız seyirci karşısına çıkan İspanyolca komedi Los Espookys’i de ekledi. Tuhaflıklara gönlünü kaptırmış bir grup eksantrik arkadaşın...
Aktresseksüel bünyelerimizi doyurmak amacıyla bir mini dizi olarak yola çıkan Big Little Lies, haddinden fazla kutlanıp yerlere göklere sığdırılamayınca biz bunun ekmeğini biraz daha yiyelim diyen...
71. Primetime Emmy Ödülleri’nin adayları yarın TSİ 18.30’da açıklanıyor. The Good Place sayesinde tanışma fırsatı yakaladığımız D’Arcy Carden ve Community sonrası doğru proje ile bir türlü...
Drive sonrası The Neon Demon ile tek sıkımlık bir kurşun olmadığını hatırlamamıza yardımcı olsa da Nicolas Winding Refn’in izlemeye değer bir şeyler çıkarması için en az...
Sırf çocukluklarının bir kısmını Steven Spielberg’ün anlattığı masallara ayırarak geçirdikleri için bu janjanlı paketin büyüsüne kapılıyorsunuz diye eleştirdiklerimin bedduası tuttu: Yaşlandım! Stranger Things’i izlemeye otuza el...
Esasen Tales of the City, 1993 yılında startını vermiş ve dönemin at gözlüklü ikliminde “aşırı” bulunduğu için hemen yayından kaldırılmış bir proje. Daha sonra 1998 ve...
Nihayet televizyon kanadında da 1 Haziran 2019 itibariyle başlayan yeni sezonun startını verebildim. İlk durak olarak da vakti zamanında topluca övgülere boğduğumuz ama Netflix ortaklığı ile...
Her sene dizileri bittiği gibi yazacağım, biriktirmeyeceğim diye ısrar ediyorum ama olmuyor, olamıyor. Umarım önümüzdeki sezonda sözümü tutmayı başarırım. Yavaştan yaz aylarında başlayan televizyon projelerini yazmak...
Oscar Boy’un en gurur duyduğum parçalarından biri Readers’ Choice biliyorsunuz. Film ve televizyon olmak üzere iki farklı mecrada sizin oylarınızla önce yılın en iyisi olmak üzere...
Looking beni Instagram köşelerinde Russell Tovey’nin paylaştığı her resme beğeni bırakmaya mecbur ettiği günden bu yana hangi projede yer alırsa alsın peşinden koştura koştura gidiyorum. Neyse...
Emmy ya da Critics’ Choice gibi tonlarca kategori açmaktansa adaylarını daha geniş başlıkların altında toplamayı seven TCA (Televizyon Eleştirmenleri Birliği) adaylarını duyurmuş. 3 Ağustos’ta ödüllerini dağıtacak...
Aktivistliği sözünde değil özünde yaşayan, ama bunu yaşarken de ne kadar ihtiyatlı bir insan evladı olduğunu defalarca tekrarlayan Ava DuVernay hanımefendiden sosyal medya sağolsun, çok çabuk...
Blogun varlığının esas sebebi ödül dağıtmak olduğu ve Haziran’a girdiğimizden vadesini tamamlayan geçmiş televizyon sezonu için kollarını sıvamak istediğimden elimdeki birikmiş, ama hakkında bir şeyler karalamadığım...
HBO’nun kitleleri bir dizi bağımlılığından diğerine sürüklediği şu güzel “altın çağ”da sosyal medya tembellik yapıp hepsini kaçıranların sanki günah işliyormuşuz gibi biz iyi takipçilere saldırılarıyla dolup...
Meşhur koreograf, dansçı ve aynı zamanda yönetmen Bob Fosse ile ana akım medya tarafından adı yeteri kadar zikredilmemiş, ancak neredeyse her Fosse işinde öyle ya da...
Tamamen kendim olacağım derken blogu kelli felli aktivist platformuna dönüştürünce dizilerimi bir anda unutuverdim. Ama merak etmeyin Haziran’ın ikinci haftasını geçirmeden Readers’ Choice Ödülleri’nin TV ayağı...