Yedi değil de yirmi günden oluşuyormuş gibi hissettiren dolu dolu bir hafta yaşadım üzerinize afiyet. Sosyal medyaya verdiğim arayı mental sağlığımı daha stabil bir yere taşıma...
Tükettiğimiz dizi ve filmlerden aranjman yaparken bu sefer konu sürekli yakın film tarihine, bilhassa doksanlara uzandı. Bilemiyorum, biz kayıt yaparken fazlasıyla eğlendik. Umuyorum kıkırdamalarımız size de...
Bir daha bu yolları aynı hevesle yürür müyüm derken yine attım kendimi 2020 sinema yılının kollarını. Blogu minimum bir sene daha kapatmama kararı almamın üzerine de...
Margot Robbie’nin yapmacık yapımcı kimliğini konuşturduğu projeler birer birer seyirci karşısına çıkarken beyaz ya da neredeyse beyaz kadın oyuncu çeşitliliğini önümüze sunan, fırsatı çok da uzağa göndermeyen...
Sosyal medya ve internetin bilumum nimetlerinden mola almış olmam Drag Race izlemeyi bırakıp yeni bölüm hakkında fikir beyan etmeyeceğim anlamına gelmiyor biliyorsunuz ki. Mental sağlığımı korumak...
Buranın her şeyden evvel kişisel bir blog olduğunu hatırlamanıza yardımcı olacak bir yazıyla karşınızdayım bugün ve konumuz da önümüzdeki akıbeti belirsiz Emmyler’e damgasını vurmasını beklediğimiz bir...
Dünyanın benim fikirlerimi duymaya ne kadar ihtiyacı var diye kara kara düşündüğüm günlerde sosyal medyadan gelen desteğin yardımıyla oturdum yine klavyenin başına. Korona dünyası sağolsun Never...
Bazı Drag Race bölümlerinden sonra lafı toparlamakta güçlük çekiyorum, o yüzden yazısı da geç geliyor. Shitty Pie meselesi, pandemi derken çok fena arada kaynayan 12. sezon...
Uzunca bir süredir sadece televizyon üzerine konuşmak istediğimiz bir O Podcast bölümü çıkarmak istiyorduk biliyorsunuz ki. Kimi konuk alsak olur diye düşünürken olabilecek en iyi ihtimalin...
Narsist bir sosyopatla mevcut ilişkisini zar zor bitiren bir kadının hikâyesi olması benim adıma zamanlı ve neredeyse otobiyografik bir değer taşıyor diye üzerine düştüğüm The Invisible...