Esasında birkaç kötü filmi kısa kısa konuştuğum yazılardan birinde ağırlamayı düşünüyordum Kings’i. Fakat Deniz Gamze Ergüven ile aramda öyle bir bağ var ki, bu rezaleti hak...
Filmekimi koşuşturmacası başlamadan aradan çıkarayım da sitenin bir yerinde dursun, Oscar Boy okuyucularının favorilerinde yerini alsın dediğim Ödül Sezonu Takvimi‘ni yayımlama zamanı geldi. Elimizde Los Angeles...
Öncelikle bir dekatlık blog hayatımda ilk kez bir belgesel hakkında 100-150 kelimenin üzerinde bir şeyler yazmak için klavye başına oturduğumu söylemem, olası gevelemelerim için peşin peşin...
Sundance her sene daha zayıf seçkilere sahip olmayı sürdürdüğü için eleştiriliyor olsa da illa ki senenin ikinci yarısında konuşulmaya devam eden birkaç film armağan ediyor izleyiciye....
Tom Cruise’un adrenalin salgılamak istediği dönemlerde çatıdan çatıya atlayıp, helikopter ve uçaklarla tehlikeli işler kovaladığı Mission: Impossible geçtiğimiz yaz sinemalarımıza konuk olmuş ve ben de tembellik...
Cannes Film Festivali’nden bir nevi ikincilik ödülüyle ayrılan BlacKkKlansman, Ku Klux Klan’in bulunduğu kentteki faaliyetlerini durdurmak üzere Argo-vari bir planla harekete geçen bir polis memurunun öyküsünü...
Her sene yazmaya özen gösterdiğim yazılardan biri de Oscarlık Vizyon Takvimi. Çünkü biliyorum, en azından screener destekli Torrent Fest başlayana kadar her şeyi sinemada izlemeye özen...
Windows 95’ten korkmaz iken demolarıyla yeşillendiğimiz bilgisayar oyunu Tomb Raider, vaktizamanında Angelina Jolie’li bir (hatta tutunca ikincisini de ısmarlayıverdiler) versiyonla sinemalarımıza konuk olmuştu. Öyle ki yağmurluk...
Netflix’in yeni sinema yılına sığdırdığı gençlik filmlerinin çok önemli iki ortak özelliği var. Birincisi; hepsi Noah Centineo beyefendiyi içeriyor. Yeni bir Timothee Chalamet olamasa da High...
Yeni saklı hazine arayışlarımda yolumun kesiştiği Sunday’s Illness, tabir-i caizse Yorgos Lanthimos’un doğallaştırdığı tuhaflık ile Pedro Almodóvar’ın imza estetiğini buluşturuyor. 35 yıl sonra annesini bulan esas...