Mr. Robot sayesinde 2010’lu yılların ikinci yarısında yükselişe geçen USA Network, Petra Hammesfahr’ın aynı adlı romanından uyarlama The Sinner isimli bir mini dizi ile kutsadı bizi...
Dördüncü uzun metrajlı filmi için kamera arkasına geçen Joachim Trier, Thelma isimli yeni projesinde daha evvel bu yollardan geçmemiş, kaldırım taşlarını eskitmemiş gibi oldukça kolaycı temalardan...
In Bruges ve Seven Psychopaths gibi şahsına münhasır kara komedilerle nam salmış yönetmen Martin McDonagh’ın imzasını taşıyan, Toronto’da aldığı sürpriz ödül sonrası Oscar yarışının zirvesine oturmış...
Son birkaç senedir belgesel ödüllerini film ve TV gecesinden ayıran Critics’ Choice, yerli belgesel Kedi’nin 5 kategoride karşımıza çıktığı aday listesini duyurdu. Oscar yolunda, bilhassa bu...
Her daim Cannes’a göre daha az gürültülü geçen Venedik’te, Xavier Legrand’ın ilk uzun metrajlısı olmasına rağmen En İyi Yönetmen ödülüyle ayrılmış Custody, geçtiğimiz Filmekimi’nin sürpriz hazinelerinden...
Gloria’da yarım asırı devirmiş ama tensel aktivitelerinde pasif kalmamış heteroseksüel bir kadını anlatırken karşı cinse hakimiyeti sebebiyle yönetmen Sebastián Lelio’nun olası bir queer filminin de üstesinden...
Yağlanıp güreşe girişmeden evvel Ruben Östlund’un dünyaya baktığı yeri pek ilişkilendirilebilir bulmadığımı belirtmem gerek sanıyorum. Ne Force Majeure’deki kendi kendini tebrik eden zorlama cinsiyet ve sınıf...
Öyle bir film hayal edin ki perdeden ılık yaz meltemi vursun suratınıza. Yazlık hâli, banyo çeşmelerinin üzerinde yıkanmış mayolar asılı, kara sinekler vızıldayıp duruyor. Efil efil...
Pek sevdiğim yönetmen Martin Scorsese’nin kariyerini özetleyen Taxi Driver, Raging Bull, Casino gibi birbirinden değerli filmler var ama içlerinde biraz ayrıksı kalan After Hours’ın zât-ı âlimdeki...
Geçtiği zaman dilimi sebebiyle izlemeden Sofia Coppola’nın bugüne kadar yaptığı her şeyden farklı olacağına inandıran The Beguiled, yönetmenin her daim beslendiği temaları Amerika’daki İç Savaş dönemine...