Cannes bu yıl arkasında büyük bir başyapıt bırakmadan yoluna devam ediyor. İlk gösterildiğinde iyi eleştiriler alan Mountains May Depart’ın notu zamanla düştü. Ama yine de Pazar...
25. yaşımı dolduracağım diye sizlere “25” temalı yazılar yazmaya bugün de devam ediyorum. Bu sefer 25 Yıla 25 Oyuncu başlığı altında gerçekten de her filmi için...
Dün de yine durgun bir Cannes günü geçirdik. Sanıyorum uzun bir aradan sonra festival sinema tarihine bir başyapıt teslim edemeden sonlanacak. Prisoners ve Enemy ile, en...
Sanki tüm dünya benim doğumgünümü kutlamak zorundaymış gibi böyle bir şeye kalkışmam ne kadar doğru bilmiyorum, ama efendim 25. yaşımın hatrına bu hafta “25 Yıl” kapsamlı...
Özellikle benim epey bel bağladığım yeni Joachim Trier filmi Louder Than Bombs beklenen etkiyi yaratamadı. Bu yüzden Altın Palmiye hayallerini bir kenara bırakmanın tam zamanı diye...
Dün prömiyerini yapan Carol, hem önümüzdeki ödül sezonunun en iddialı filmi hem de Cannes’ın şimdilik Altın Palmiye favorisi denebilir. Lanthimos’un beklenen etkiyi yapamaması üzerine Far from...
Öncelikle dün Cannes Günlükleri’ni yetiştiremediğim için kusura bakmayın. Ne yazık ki bilgisayar başına oturacak vakit yakalayamadım. Ama şimdi Cumartesi günü neler oldu, neler bitti konuşalım istiyorum…...
Dün yarışmanın şimdiye kadar en iyi eleştiriler alan iki filmi birden gösterildi. Fakat yine de Altın Palmiye’ye yakın olduklarını söylemek güç. Büyük umutlarla beklediğimiz The Lobster...
Mad Max: Fury Road, Cannes’ın ikinci gününe damga vuran film oldu. Bu yıl teknik dallarda Akademi Ödülleri’nde boy göstereceğine artık kesin gözüyle bakabiliriz sanırım. Bugün ülkemizde...
Yakın tarihi konuşacak olursak (yani The Sopranos, Six Feet Under ve The Wire yokmuş gibi davranırsak) televizyonun başına gelmiş açık ara en iyi şey Mad Men....