O Podcast’in Filmekimi’ne bilet almamış ekibi Umur ve Seda, bu bölümde Blonde ile Everything Everywhere All At Once konuşuyor, Kurak Günler için heyecanlanıyor ve Carey Mulligan’ın...
Dördüncü uzun metrajlı filmi için kamera arkasına geçen Joachim Trier, Thelma isimli yeni projesinde daha evvel bu yollardan geçmemiş, kaldırım taşlarını eskitmemiş gibi oldukça kolaycı temalardan...
In Bruges ve Seven Psychopaths gibi şahsına münhasır kara komedilerle nam salmış yönetmen Martin McDonagh’ın imzasını taşıyan, Toronto’da aldığı sürpriz ödül sonrası Oscar yarışının zirvesine oturmış...
Her daim Cannes’a göre daha az gürültülü geçen Venedik’te, Xavier Legrand’ın ilk uzun metrajlısı olmasına rağmen En İyi Yönetmen ödülüyle ayrılmış Custody, geçtiğimiz Filmekimi’nin sürpriz hazinelerinden...
Gloria’da yarım asırı devirmiş ama tensel aktivitelerinde pasif kalmamış heteroseksüel bir kadını anlatırken karşı cinse hakimiyeti sebebiyle yönetmen Sebastián Lelio’nun olası bir queer filminin de üstesinden...
Yağlanıp güreşe girişmeden evvel Ruben Östlund’un dünyaya baktığı yeri pek ilişkilendirilebilir bulmadığımı belirtmem gerek sanıyorum. Ne Force Majeure’deki kendi kendini tebrik eden zorlama cinsiyet ve sınıf...
Öyle bir film hayal edin ki perdeden ılık yaz meltemi vursun suratınıza. Yazlık hâli, banyo çeşmelerinin üzerinde yıkanmış mayolar asılı, kara sinekler vızıldayıp duruyor. Efil efil...
Pek sevdiğim yönetmen Martin Scorsese’nin kariyerini özetleyen Taxi Driver, Raging Bull, Casino gibi birbirinden değerli filmler var ama içlerinde biraz ayrıksı kalan After Hours’ın zât-ı âlimdeki...
Geçtiği zaman dilimi sebebiyle izlemeden Sofia Coppola’nın bugüne kadar yaptığı her şeyden farklı olacağına inandıran The Beguiled, yönetmenin her daim beslendiği temaları Amerika’daki İç Savaş dönemine...
Taklit kabul etmeyen, alışılagelmişin dışında kâbusların üretici ve uygulayıcı fikir fabrikası olarak Yorgos Lanthimos karabasanlı, kural kitabı benzersiz filmlerle dolu portföyünü kabartmaya devam ediyor. Toplumun en...
Şahsi sebeplerden pek takip edemediğim son Cannes’da Altın Palmiye’yi alamayıp en iyi eleştirileri toplayan film olmuştu BPM (Beats Per Minute, 120 BPM ya da isim olarak...
Meyve verdikleri sanat dalında bir jenerasyonu etkisi altına almış, arkasından gelen pek çok yeni ağacı yeşertmiş insan üstü ilham kaynaklarının, eşi benzeri olmayan sanat erlerinin hayat...
Olağana aykırı mevcudiyetlerin ağa babası Guillermo del Toro, karanlık varlıklarının evreninde bu defa Oscar istasyonunu ziyaret ediyor. Toprağı sıkınca Rus fışkıran Soğuk Savaş Amerikası’nda gizli bir...
Esasında birkaç retweet alabilmek, daha fazla tık gelsin diye takipçisi çok bir festivalin reklamını yapmak ve en önemlisi birbirinin aynı öneri listeleri hazırlamak konusuyla ilgili kırıcı...
| B- | Hikaye anlatma ustası François Ozon’un en düz, en heyecansız filmi Frantz’la yaptım Filmekimi’nin açılışını. Daha evvel beyazperdeye uyarlanmış, türlü formüllerle varyasyonları anlatılmış bir...
Blog / sinema sitesi işinde en tahammül edemediğim yazı çeşidi sadece fragmandan oluşan “Öneriler” listesi. Zaten bir avuç web sayfası, bahsi geçen festivalden de önerilebilecek sınırlı...
Zannediyorum en son 2009’da İstanbul Film Festivali’ne gitmiştim. Tony Manero gibi rezalet bir filmi izlemek , adını hatırlamadığım oldukça trajik olan Uzak Doğu filminde de yanımda...