Uzunca bir süredir diziler hakkında yazmıyorum, bilmem farkında mısınız. Bu sebeple bütün pasımı House of the Dragon’la atmak için klavye başına geçmem ne kadar mantıklı bilinmez....
Tembelin Günlüğü’nün film yorumlarına dönüştüğü, ama tek paragraftan sıkılınca üçlemelere sulandığım, alaycı taze aşk meyvemle kapı kapı dolaştığım garip bir ruh halindeyim. Maksat izledim babında bir çentik...