Tempo probleminden başka bir şey muhteva etmeyen her filmi kült statüsüne eriştirildiği için benim yönetmenim olmadığını bildiğim Ben Wheatley, ellenmemesi gereken klasikler listesinden Alfred Hitchcock’un Akademi...
2019 vizyonu, çalma listelerimizin dekatını değiştirme amaçlı çalışmalarına devam ediyor. Elton John sevdamızı perçinleyen Rocketman sonrası şimdi de tamamı The Beatles’ın bıraktığı mirasa saygı duruşu olarak...
Hikâye anlatıcılarının politikleşmesinden yana bir şikayetim olmasa da Spike Lee’nin açtığı kapıdan var gücüyle abanan Get Out sonrası benzer “ne varsa fırlat, hangisi tutarsa artık.” minvalinde...
Ne zaman prim vermeyi keseceğiz makyajın altına gömülmüş oyuncuların tarihten ünlü bir karakteri canlandırmasına? Mübalağadan beslenen aksanlara, etrafa saçılan tükürüklere, oyuncu ağzından başka bir yerini oynatabilse...
Dünya gündeminin ciğer parçaladığı noktada neşe tüccarlığına soyunan, koreografisi bol filmlerin sükse yapmasını anlayabiliyorum sanırım. Nitekim ellili yılları da savaş atlatmış, ekonomik buhranla boğuşmuş nesil benzer...
| D | Vizyondan uzak hayatımı sürdürürken fırsat buldukça 2016 filmlerini de araya sokuşturuyorum ve Pride and Prejudice and Zombies uzun bir aradan sonra ilk talihli oldu....
Bu sene izlediğim filmleri kısa kısa yazıp geçiştirmeyeceğime söz vermiştim; ama o kadar çok vasat filmi seyredip bir kenara attım ki hiçbiri hakkında uzun uzun gevezelik...
(Okuduğunuz yazı yüksek dozda SPOILER içermektedir.) 2010 yılında aniden hayatlarımıza giren ve televizyon dünyasında büyük bir heyecan yaratan Downton Abbey’nin 4. sezonu geçtiğimiz Pazar günü sona erdi. İngiltere’de...