97. Akademi Ödülleri’ne geri sayım sürecinde siteyi meşgul tutmaya çalışırken izleyip de biriktirdiğim her aday filmi yazmaya da gayret ediyorum biliyorsunuz ki. Bu koşturmacada kısa eleştiri...
Her ay bir “Kuir Bağımsızlar” yazısı kaleme alıyorum da neden her ay bir “Animasyon Kuşağı” yazısı yazmayayım, öyle değil mi? Oscar’ın ülkemizde nedense pek ilgi görmeyen...
Kötü bir Counter Strike cosplayi olarak bile değeri bulunmayan Triple Frontier, yanlış hatırlamıyorsam The Hurt Locker’dan sonra Kathryn Bigelow’un sıradaki filmi olacaktı. Yaklaşık bir dekattır adını...
Moonlight’ın Oscar tarihine geçen zaferinden sonra yeni filmi için epeyce yükseldiğimiz Barry Jenkins, madem bu formül tuttu ben bunun üzerine oynayayım dediği yeni projesi If Beale...
Sınırsız eğlencenin Portobello pazarından allı güllü porselen çay takımı monte edilmiş, Carnaby’den zarif takım elbiselerle süslenmiş, gözlüğü kemik çerçeveli, saçları briyantlinli hâli Kingsman bu yıl ikinci...
Bugüne kadar tükürdüğümü yalama, yaladığımı yutma, yuttuğumu hiç çekinmeden sindirmek gibi konularda asla yüzüm kızarmadı. Yıllarca dalga geçtiğim Bradley Cooper’u Silver Linings Playbook ile göklere çıkardım....